Yeni bir terim olarak şehirlerde ısı adası etkisi konuşulmaya başlandı son yılarda.

İklim değişikliğinin etkisi ile daha da önem kazanıyor.

Büyük soru ise;

Kentsel ısı adası etkisine ne sebep olur?

Kentsel ısı adası kısaca; büyük ölçüde insan yapımı malzemeler tarafından emilen ve depolanan gelen güneş enerjisi oranının nispeten daha yüksek olması nedeniyle, yerleşik kentsel alanlarda çevredeki kırsal kırsal bölgelere göre sıcaklık artışı olarak kendini gösterir.

Yaz ayları şehirler yaşanmaz yerledir sıcaktan.

İnsanlar serinlik yerler ararlar.

Bu nedenle öncelikle, doğal peyzajların kentsel altyapıya dönüştürülmesidir.

Hepimiz farkındayız asfalt kaynıyor, eriyor.

Tuğla ve beton gibi malzemeler, çimenlik veya ormanlık bir alandan

daha fazla güneş ışınımını emme eğilimindedir.

Her ne kadar Batman’ın dört bir yanı parklarla donatılmış bile olsa kentsel dönüşüm ve yapılaşma çok hızlı.

Bu dönüşüm kentsel alanların ve şehirlerin yağmur suyunu emme yeteneğini

çok daha az hale getiriyor.

Sonuç olarak, çimlerin ve ağaçların suyu yerden havaya taşıması anlamına gelen buharlaşma-terlemeden daha fazla akış ve soğutma etkisinden daha az yararlanır hale sokar ortamı.

Bir de insanların şehirlerde yaşama tarzı var.

Klimalı araba kullanıyorlar. Isıyı emip dışarıdaki havaya atarak

iç mekanları soğutan klimaları var.

İnanılmaz derecede yoğun, yeşil alan ve hava dolaşımı için çok az yer sağlayan apartmanlar, evler ve ofisler inşa ediyorlar.

Bütün bunlar ısıyı artırır.

Şu anda sanayi öncesine göre hava sıcaklığı 1,1 santigrat derece üzerine çıktı.

Bu durum ısı adası etkisini hissetmemiz için bir sıcaklık artışı.

Dünya şimdi de sünger şehir kavramı üzerinde durmakta.

İzmir bu yönde bir proje hazırlamıştı.

Batman sünger şehir olmak için uygun yer.

Umarız kentimiz yönetenler bir fark yaratarak

Batman’ı daha havalı ve serin yaşanabilir bir kent havasına sokmayı başarırlar.