Milyonlarca genç,
yıllarca yapılan çaba, emek ve
ders çalışmalar, test çözmeler,
Bu hafta sonu büyük sınav var.
Gençlerimize zihin açıklığı dilerim.
Biliyorum pek çoğunuzun
kalbi çarpıyor.
Eli yüzü terliyor.
Zaman kısa ve
bunu değerlendirmem gerekiyor diye
üstüne gidiyorsunuz her şeyin.
Biraz mola verir vermez
aklınıza takılan sorular.
Bu günlerde öğrenci olmak,
üniversite için aday olmak zor günler.
Pek çok öğrenci- anne babalar dahil panik içinde.
Yalnız değilsiniz.
Belki ders çalışırken yavaş yavaş bir uğultu,
genel keyif kaybı,
huzursuzluk hissediyorsunuz.
Nasıl yaşarsanız yaşayın
çoğumuz bunu yaşamıştır ve
bunun bir adı vardır: Tükenmişlik.
Tükenmişlik sendromu nedir?
Standartlaştırılmış ve
yaygın olarak kabul edilen bir ölçeğe göre
tükenmişlik sendromu
üç özellik ile kendini gösterir:
· Alaycılık
· Düşük kişisel başarı duygusu
· Coşku kaybı
Bunlar yaptığınız ders çalışma ve
muhtemelen genel olarak
yaşam için geçerlidir.
Tükenmişlik sendromu
özellikle mesleki alanlarda
yaygın bir tehdittir ve
giderek yaygınlaşmaktadır.
Tükenmişlik bu kadar evrensel bir tehditse,
ele alınması neden bu kadar zor?
En basiti;
Tükenmiş hissettiğimizi kabul etmek için
savunmasız olmalıyız.
Başkalarının yeteneklerimize ilişkin algıları ve
yardıma ihtiyacımız olduğunu
kabul etmenin yarattığı
damgalanma konusunda endişeleniyoruz.
Tükenmişliğin üstesinden gelmek,
empati kurma ve sınır belirleme gibi nispeten
" esnek beceriler" gerektirir ve
bunlar kolayca ölçülemez.
Birçoğumuz yıllardır
baş döndürücü bir hızla yaşıyoruz.
Bunu nasıl farklı şekilde
yapacağımızı gerçekten bilmiyoruz.
Hayatı sürekli tükenmiş bir halde
yaşamak zorunda değiliz.
Aslına bakılırsa, yaşanan tükenmişlik,
öğrenciler için ilerlemesine olanak sağlayan
değişim ve ilerlemenin bir ateşleyicisi olabilir.
Kendinizle empati kurmak ve
tükenmişliği azaltmak için
şunları yapmak önemlidir:
HEDEFE ODAKLANMAK
Kişisel ve mesleki kültürünüzü
oluşturmanın temeli "nedeninizi" bilmektir.
Hiç bitmeyen yapılacaklar listenizi sıralamak için
önce kişisel ve profesyonel olarak amacınızı belirlemeli ve
ardından kararlarınızı buna göre filtrelemelisiniz.
Bu sizi işlemsel karar vermekten
(örneğin, bu dersleri kolaydan zor bitirmek,
test sorularında üst puanlar almak için
ne yapılması gerektiğini düşünmek)
uzaklaştıracak ve
sizin için anlamlı olan hedeflerin
peşinde koşmaya yöneltecektir.
Karşılaştırma kapısını kapatın ve
kendi hedeflerinizi belirleyin.
Bir üniversite sınavına hazırlanan öğrenci olarak,
sosyal medya dünyasına kısa bir bakış bile
insanı terletmeye yeter.
Sosyal medya güçlüdür ve ufuk açıcıdır ancak
aynı zamanda daha fazla veya
kaçırılan fırsatların sürekli hatırlatıcısıdır.
İnsan sosyal medyada
başkalarının yaratıcılığıyla cesaretlenebilir,
ama kendi yönünü bulma konusunda
kafa karıştırıcı zamanları saymayalım bile..
Sonuç olarak ;
Belirli hedeflere bağlı kalmak
size amacınızı hatırlatacak ve
karşılaştırmalar bunaltıcı hale geldiğinde
yeniden odaklanmanızı sağlayacaktır.
REHBERLİK ÖNEMLİ
Tek başınıza baş edebileceğiniz inancından
vazgeçmeniz önemlidir.
Yalnızlık algısı daha fazla tükenmişliğe ve
genel olarak daha kötü zihinsel ve
fiziksel sağlığa yol açar.
Hayatınıza sağduyulu bir şekilde
yön verebilecek bilge arkadaşlarınızla
anlamlı ilişkiler geliştirmeye çalışın.
Bir rehberlik öğretmeni, danışmanın
tavsiyelerine kulak vermek
hedefe varmada olanak sağlar.
Her seferinde tek bir şeye odaklanın.
Hiç kimsenin gerçek anlamda
birden fazla görevi yerine getiremediği
sıklıkla söylenir; Ancak daldan dala atlayıp
başarılı olmak her zaman kolay değildir.
Uzun süredir devam eden alışkanlıkları ve
meşgullüğe/sınava değer veren
bir kültürü değiştirmek zor olsa da,
anlamlı ve ilgili bir hayat yaşamanıza olanak tanıyan
amaç ve hedefleri belirleyip geliştirmek mümkündür.
Şimdi kendinize sorun; Üniversite için
“Neden bunu seçiyorum?” diye!
Çoğu zaman cevap,
başarılı olmanın ölçülmesinin ve
kutlanmasının kolay olduğudur.
Ancak başarı ve üniversiteye adım atmış olmak
Sağlıklı bir hayatınız ve varlığınızla
karşılaştırıldığında sönük kalır.
Gençler geleceğimizdir.
Başarılı olsunlar!