Ortalık yangın yeri.

Hava sıcak.

Tarlalarda ekinler biçildi.

Tahıllar ambarlara.

Tarlalarda kalan anızlar.

Yani ekin kökleri.

İstenmez ve nedense yakılmak istenir.

Yasak konulsa bile…

Mardin-Mazıdağı ve

Diyarbakır kırsal alanda yangın,

Alevler her yeri sarmış.

Basında yazılanlara göre

anızlar tutuşmuş.

Geçen yıllarda Hindistan’daydım.

Hindularca ineklerin

kutsal hayvanlar olduğunu gördüm.

İnekler çarşılarda…

insanlarla birlikte tur  atıyorlardı.

Hatta öyle ki  hayrına

yonca ile besleyen insanlar gördüm.

Başka bir şehirde ise elinde süpürge

geçeceği yeri temizleyen inanlar.

Yani karıncayı bile

incitmek istemeyen bir inançlı insanlar…

Yine uçan börtü böceği yutmamak ve

solumamak için maske takan insanlar gördüm.

Havada uçuşan börtü böcek, sinek ölmesin diye.

İnanç sistemlerini sordum.

“Jainizm “ dediler.

Doğadaki tüm canlıların

eşit olduğu savunan inanç.

Şiddet karşıtlığının amansız savunucusu.

Jain inancında her insan

eylemlerinden sorumludur.

Yangın sonrası paylaşılan fotoğrafları gördüm.

Kalbim parçalandı.

Jainstleri düşündüm.

Anızlı bölgelerdeki börtü böcek,

karıncalar,

çeşitli sürüngen,

kuş yuvaları,

kuluçakaya bırakılmış yumurtalar

tavşan,

topra içine tünel kazmış köstebekler.

Çeşit çeşit canlılar.

Otlayan koyunlar, kuzular…

Çalışan insanlar…

Anız yakmak her bölgede olmasa bile

Türkiye’nin kanayan yarası.

Yanlış bir uygulama

yıllarca alışkanlık  haline gelmiş.

Ziraatçılar daha iyi bilir tabii

Anız yakmak bilimsel olarak zararlı.

Ne yazık ki anızlar yanık kokuyor.

"Diyarbakır'ın Çınar ile

Mardin'in Mazıdağı ilçeleri kırsal alan yangını”

Kalplerimizi de yaktı.

Çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetti.

Çok sayıda kişi yangın yeri mağduru.

Çok sayıda küçük ve büyükbaş hayvan..

Off off içim yanıyor.

Çok büyük geçmiş olsun.

Bir daha yanmayalım!