*Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nün bu yaz döneminde boğulma vakalarına karşı başlattığı ‘Yüzme bilmeyen kalmasın’ projesi kapsamında Olimpik yüzme havuzunda 42 yaşındaki engelli vatandaş Erkan C’yi, kara talih, en olmaması gereken yerde yakaladı. Kursiyer öğrencilerin sonradan fark ettikleri o engelli vatandaşın Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nün Olimpik yüzme havuzunda boğularak yaşama veda etmesi hem çok acı hem de çok talihsiz bir olay…
*Her yaz mevsiminde akarsularda kaybettiğimiz canlar yetmezmiş gibi şimdi de yüzme havuzunda kaybettiğimiz gençler oluyor. Ne büyük acı değil mi? Kendini güvenli hissettiği yüzme havuzunda bile hayatını kaybeden insanımız oluyor. Daha önceleri hep uyardığımız gibi yüzülen her yerde can kayıplarının önlenmesi için gerek aile ve gerekse de kurumların yoğun bir şekilde önlem almaları gerekiyor…
BOĞULMALAR BİTSİN ARTIK
Bu sıcak yaz mevsiminde 7 vatandaşımızı çevremizdeki akarsulara kurban verdik, tüm uyarılara rağmen.
Her bir vatandaşımızın sulara kapılarak boğulması içimizden bir parça aldı, hayıflandık, öfkelendik ve üzüldük!
Sonuçta yine aynı yerde cümlemize başlamak zorunda kaldık ve yeni canları sulardan kara toprağa taşıdık.
Suyun aynı zamanda sessiz ve sevimli bir canavara dönüşebileceğini yazmaya gerek var mı?
Batman Çayı, 1926’da koca Elmedina’yı yutup haritadan silmemiş miydi?
2006 Yılında İluh Deresi'nin taşmasıyla 11 canımızı o canavara kurban vermemiş miydik?
Doğal felaketler anidir, amansızdır önlenmesi zordur ama yaz mevsiminde sularda serinlemenin faturası bu kadar ağır ve yıkıcı olmamalı.
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın her ilde başlattığı ‘Yüzme Bilmeyen Kalmasın’ projesiyle boğulma vakalarının önüne geçilecek, geçildi diye düşünürken olimpik yüzme havuzunda 42 yaşındaki engelli Erkan C. adlı vatandaşın boğularak yaşamını yitirmesi, geçmişteki tüm boğulma vakalarının yarattığı sarsıntıyı tekrar yaşattı.
Sıcak bir yaz mevsiminin son günlerinde doğa, intikam almak için o engelli kardeşimizi serinlemeye çalıştığı yerde kurban aldı.
Yaz mevsiminde boğulma vakaları bitsin artık.
Her yaz mevsiminde bu vahim boğulma vakalarındaki tabloyu görünce; “Allah’ım güç ver bize” diyoruz.
Her ne kadar acı olayları yazmak istemiyorsak da yine yazıyoruz ve yazmaktan yorulduğumuzu belirtmek ve ‘Yeter Artık’ diye haykırmak istiyoruz.
Bu sıcaklarda yapılacak yegane yerler su kenarlarıdır.
Bu son ve acı boğulma vakası hepimizi sarsmakla birlikte daha geniş çaplı yöntemlere başvurmamız gerektiğini bir kez daha hatırlattı.
Boğulmalar bitsin artık.
EN ÇOK İLETİLEN İSTEK
Son aylarda bize en çok iletilen taleplerden biri de her yazdığımız ve hiçbir zaman olumlu cevap alamadığımız uçak sefer sayılarının yetersiz oluşu.
İş insanları ve Batmanlılar, koca bir şehrin limanından İstanbul ve Ankara dışında İzmir ve Antalya’ya neden seferler konulmadığını anlamak istiyor ve çözüm bekliyor artık.
Turizm, iş, ve sosyal amaçlı hava yollarıyla seyahat edemeyen Batmanlılar, komşu illerde özellikle sık sık Diyarbakır Havalimanı'na gitmekten bıktı.
Onlarca kişi hem zaman hem de maliyet açısından ne yazık ki Batman limanından seyahat edemiyor.
Batman limanından uçak hem pahalı hem de zaman kaybına yol açıyor.
Batman’daki uçak seferlerinde doluluk oranı yüksek ve bilet bulma sorunu yaşanıyor.
Bir hafta öncesinden yer ayırmak zorundasınız.
Yolculuk Batman limanında bir hayli mesele.
Batman limanında ne yaz ne de kış tarifesinde değişiklik var.
Hep sınırlı sayıda uçakla yetinen Batman limanında sefer sayısının ne zaman artırılacağı merak konusu.
Milletvekili Ferhat Nasıroğlu, sefer sayısının artırılması talebine Batman’a gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı’na da iletmişti.
Bu konunun takipçisi olmak gerek.
Batmanlılar, uçak sefer sayısının artırılmasını bekliyor.
En fazla kazanan Batman limanının sefer sayısında yerinde sayması Batman’ın büyük eksiği…
Daha önce yazmıştık…
Arz-talep dengesi Batman uçak seferleri için geçerli değil mi, değilse ekonomi bilimini yazmaya ihtiyaç olduğunu ironik de olsa belirtelim. Belki de ironik duruma indirgediğimiz bu sorun, ilgililerin dikkatini çeker de uçak sefer ve hat sayısını arttırır.