*Geçen hafta 25 kişilik bir heyetle Batman’a çıkarma yapan gurbetteki Ezidi’ler, baba ocağındaydı. Gurbetçiler, Uğurca  (Gunde Qrıke) köyünde yapmayı planladıkları yeni konut projesinin ilk ayağı için bir aradaydılar. 39 Yıl önce Uğurca’dan Almanya’ya giden Sabri Tarka’nın, kızı Sara ise Afrika’da tedavi bekleyen acil hastalara da şifa dağıtıyor…

*Zengin bir topluluk olan Ezidiler’in Avrupa’da yetişen çocuklarının ‘başarı’ öyküsüne şapka çıkartılır. Gurbetçi Ezidi’ler, Avrupa’da her türlü imkana sahip ama yine de baba ocağından ayrılmak istemiyor. Almanya’nın yolunu tutmadan önce bahçelerinde yetişen üzüm ve inciri tadan Ezidiler, “Böyle incir ve üzüm Almanya’da yok.Artık dönmenin zamanı geldi” diyorlar…

AMELİYAT BEKLEYEN HASTALARIN YANINDA

 Almanya’da daha çok Hollanda sınırında yaşayan Beşirili gurbetçi Ezidi’ler, yazın son günlerinde tatillerini geçirmek için ‘Baba Ocağı’na gelmeyi gelenekselleştirmiş.

Geçen hafta 25 kişiden oluşan bir heyetle Batman’a konuk olan Ezidi’lerin ilk durağı kuşkusuz baba ocağının olduğu topraklardı.

Baba ocağının havasını solan o renkli topluluğun düşleri bir başka.

Toprak özlemini o kadar çekiyorlar ki sormayın gitsin.

Nasıl çekmesinler ki?

Kimisi çocukken, kimisi de gençken ayrıldığı o topraklara 40-50 yıl gibi uzun bir süreden sonra ayak basanlar var. 

Her Ezidi’nin bir hayat hikayesi var. 

1985 Yılında Uğurca köyünden Almanya’nın yolunu tutan Sabri Tarba, yıllardır Hanovver’e yakın Celle’nin 80 bin nüfuslu Wietze ilçesinde yaşıyor.

Ezidiler şeyhi Sabri Tarba, çocuklarına iyi eğitim imkanı sunmuş, 3 çocuklu babanın tek kızı Sara, cerrah olmuş.

Sara, Almanya’nın büyük bir hastanesinde kalp-damar cerrah uzmanı.

Afrika’da zor durumdaki hastalar için Almanya’nın oluşturduğu sağlık ekibinde Beşirili gurbetçi Sara da var.

Sara, yılda bir defa Afrika’ya gidip şifa dağıtıyor arkadaşlarıyla birlikte.

Afrika’daki Müslüman ailelerin zor durumdaki çocuklarını ameliyat eden doktor kızı Sara’yla gurur duyan baba Sabri Tarba, çok mutlu:

“İnsanı yardım için din, dil, ırk demeden kızım Sara, Almanya’daki doktor arkadaşlarıyla birlikte zor durumda olan Afrika’daki hastalara şifa dağıtmasından büyük bir mutluluk duyuyorum.”

Tarba, üç yıl önce Doktor kızı Sara’yı ilk kez Beşiri-Uğurca köyüne getirmiş.

Almanya’da doğan Sara, dedesinin mezarının olduğu Uğurca’yı babasıyla birlikte ziyaret etmiş.

 Şimdi de şeyh Sabri Tarba, ailesi için doğup büyüdüğü köyde modern bir ev yapmayı planlıyor. Ezidi’lerin şeyhlerinden Sabri Tarba, “Neden köyümüze dönmeyelim” diyor ve ekliyor:

“Artık köyümüze dönmenin zamanı gelip gidiyor, Almanya’da emekli olduk. Meslek ve kariyer sahibi olan çocuklarımızın burayla da bir bağı olması için çaba göstereceğiz…”

BAHÇELERİNDEN KOPMAK İSTEMEDİLER

40 Yıl öncesine kadar 70 hanenin olduğu Uğurca, o dönemde yeşilliğiyle de bilinen Beşiri’nin en güzel köylerindendi.

Dibinde akan kaynak sularının da olduğu o berrak derenin etrafında yüzlerce irili ufaklı ağaç var.

Dere bir zamanlar şarıl şarıl akıyordu, şimdi yeteri kadar akmasa da o derenin etrafında örnek bahçeler de var.

Eski muhtar Yusuf Tağay, hep yalnızlıktan yakınıyordu ama şimdi onun yanında 25 Uğurca’lı aile daha var.

Çevreci eski muhtar Tağay, evinin bitişiğinde gözü gibi koruduğu üzüm ve incir bahçesine konuklarını davet ediyor.

Salkım salkım üzümleri dalından koparan Ali Bostancı ve Hikmet Tapu objektiflerimize poz verircesine, “Lütfen bu kareyi çekin, bu ürünlerin aroması dünyanın hiçbir yerinde yok. Bu coğrafyadaki toprak kadar havasına da sebze ve meyvesine kadar da her şeyine hasret kaldık. Köyün eski deresi, çevresindeki yeşillik ve bahçeler bize ilaç gibi geldi.” 

Yine Uğurca’lı İlhan Ezgi, 100 bin Euro’ya mal olacak 2 katlı villanın önünde eşiyle birlikte objektifimize poz veriyor. Almanya tarzındaki  villa ile köye ayrı bir güzellik katacak konutu yıl sonuna kadar bitirmek için de bir inşaat işçisi gibi çalışıyor Ezgi. 

Almanya’daki Uğurca’lı gurbetçiler köylerini yeniden ayağa kaldıracak büyük bir projeyi hayata geçirmeye çalışıyorlar.

1980 Darbesine kadar 70 hanenin olduğu o köy şimdilerde tekrar eski günlere dönebilmesi için gurbetçi köy sakinlerinin birlikteliği tek kelime ile takdir edilecek bir davranış…

Sağlıkla kalın…