Enkaz altında kalanlar,
Ölenler,
Kurtarılanlar!
Hayat devam ediyor yine acısıyla, hüznüyle!
Kolayca söyleniveren rakamlar bize,
her bir şeylerini kaybetmiş,
kışın ortasında,
soğukta,dışarıda yaşam mücadelesi veren,uyumak zorunda kalan
birçok ailenin şu anda
karşı karşıya olduğu
tehlikeli durumu da
anlatamıyor pek.
Artçıların arkası dur durak yok.
Zamana karşı bir yarışdı.
Geçen her dakika,
her saat
hayatta kalanları
canlı bulma şansı.
Ne yazık günler çok hızlı geçti.
Sonraki zamanlarda mucize kabilinden
Enkazdan sağ kalan insanlar kurtarıldı.
Devam eden artçı sarsıntılar yanında,
zorlu kış koşulları,
yollarda, elektrik hatlarında,
haberleşmede ve
kanalizasyon,
su şebekesi gibi
altyapıda meydana gelen hasar,
enkaz bölgelerine ve
insanlara erişimi ve
diğer arama ve kurtarma çalışmalarını
engelledi günlerce.
Tek hedef vardı;
Enkaz altından
hayatları kurtarmak ve yaralıları tedavi etmek.
Hekimler, eczacılar,
Hemşireler,
UMKE,
AFAD,…
kısacası herkes
enkaz başlarında.
Acil durum malzemeleri
seferber edildi.
Seyyar hastaneler kuruldu.
Seyyar eczaneler de.
Hekimler yaralılara ve
en savunmasız kişilere temel sağlık hizmeti sağladı.
Depremzedeler umutsuz olmasın.
Türk milleti
dayanışma için kenetlendi.
Her şehir, her, belde ve her köy.
Her kurum,
kuruluş ve
İnsanlık ayağa kalktı.
Bu tarifsiz keder anında
üzüntüyü, acıyı azaltmak için.
Evet hayat kurtarmak ve acılar içindeki insanların yaralarını sarmak,
acılarını hafifletmek için
başka ülkelerden de
yüce bir insanlık namına
bir araya gelen merhametli
insanlarla da dayanışma yaşandı.
Dayanışma varsa umut vardır.
Umut varsa hayat,
Hayat varsa insanlık da vardır.
Yaşasın yüce insanlık.