*Sanki kıyametin provasıydı. 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde meydana gelen deprem zamanı durduruyordu. Resmi kaynaklarda 40 - 45 saniye süren iki farklı deprem, bu depremin 90 saniyeye çıktığını da söylüyor.  10 il arasında 4 ilde adeta taş üstünde taş kalmıyordu.

SÖNEN OCAKLAR…

6 Şubat pazartesi depremin üzerinden neredeyse bir ay geçecek.

O deprem sadece Kahramanmaraş, Hatay, Malatya ve Adıyaman'ı değil çevresindeki Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa ve  Diyarbakır'ın bir bölümünü de yıkmıştı.

Depremin tahribat verdiği Elazığ ve Sivas'ın Gürün ilçesi de afet bölgesine alınan yerleşim birimleri oldu.

Çöken bu yerleşim birimleri içimizi yaktı.

Bütün ülkede acı dinmiyor.

Yüreğimiz haftalardır orada kaldı.

Sıcacık evimizde üşüyoruz.

Gözlerimiz doluyor.

Ekran başında depremzedelerin hayat hikayeleri bizi daha da sarsıyor.

Geçenlerde canlı yayın sırasında Elbistan merkezli depremde evlerine girenler göçük altında kalıyordu.

Vatandaşların kaçışmaları ve binaların çöküşünü canlı yayında görürken içimiz parçalanıyordu.

7.6 Büyüklüğünde yıkılmayan binalar da zarar görüyordu.

Facia ikiye katlanmıştı.

AÇIK KAPIDA HİKAYELERİ DİNLERKEN…

Bir süredir kurtarma çalışmaları sona erdi.

Enkaz kaldırma zamanındayız.

Halen Batman’dan Gaziantep İslahiye ile Kahramanmaraş-Göksun’da çalışan 400’e yakın personel depremin tarumar ettiği yerleşim birimlerinin alt yapısını yapıyor.

Deprem bölgesindeki şehirlerden uzaklaşan depremzedelere kucak açıyoruz.

Bir gecede her şeylerini kaybeden vatandaşlar ile birlikte atıyor kalbimiz.

Tek vücut oluyoruz.

Kısa zamanda yaralar sarılacak ve yeni yuvalarına kavuşacak umuduyla bize konuk olan afetzedelerin sorunlarını ‘Açık Kapı’da dinlediğimizde yürek burkan hikayelere tanıklık ediyoruz.

Aslında bizler o acılardan ders çıkarmalıyız.

Malatyalı Şainaz Özmen, ev bulamamaktan yakınıyordu.

Onlar canlarını kurtardılar ama şimdi de ev arayışı ve geçim derdindeler

Çaresizliğin yüzlerine yansıdığı afetzedeleri bir dinle bin ah işit misali.

Yakındıkça yakınıyorlar.

Özmen ailesinden iki hanımefendi, özellikle ev sahiplerinden anlayış beklediklerini söylüyorlar;

“-Deprem sonrası kendimizi apar topar Batman'a attık. Kalabalık aileyiz. Daha yeni yeni dışarı çıkıp kendimize uygun bir ev arayışına başladık ama kiralar ateş pahası. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. İki aile bir araya geldik. İki odalı bir evi 2500 liraya kiralamak zorunda kaldık…”

MÜGE HOCANIN KARARLILIĞI

Malatyalı Müge hoca da açık kapı önünde çaresizlik içindeydi.

Ayaküstü sohbetimizde tarih öğretmeni olduğunu anlatan Müge hoca, kısa bir süre sonra tekrar memleketine dönüp öğrencileriyle buluşmayı planladığını bize anlatıyor. 

Bakın Müge öğretmen ne diyor;

“Hepimiz o deprem bölgesini terk edersek bir gelenek ve kültür kaybolur.  Biz eğitimcilere düşen görev de yeniden yaşama tutunabilmek için tekrar o bölgelerde görev yapmamız gerekiyor. Yakınlarımın yanına geçici bir süreliğine geldim. Yaşam normale döndüğü an tekrar memleketim Malatya’ya döneceğim ve kaldığımız yerden öğrencilerimizle birlikte eğitime devam edeceğiz. O çocukları oralarda yalnız bırakamam.”

“Yeniden ayağa kalkacağız” diyen Müge hocanın sözleri ise oldukça anlamlı;

“-Kim ne derse desin deprem bölgesindeki kentler ve köyler yeniden ayağa kalkacak. Bizler tekrar ayağa kalkıp yolumuza devam edeceğiz.  İş hayatı ile yaşam yeniden filizlenecek. Deprem bölgesinden şu günlerde göçenlere de kucak açılıyor. Ama bazı fırsatçılar var tabi ki. Özellikle kira fiyatlarını yükseltenleri vicdanlarının seslerini dinlemelerini istiyoruz.”

Kısacası Batman’da iyilik yarışı da sürüyor.

Adını ve kimliğini açıklamak istemeyen bazı konut sahipleri afetzedelerden düşük kira alıyor.

Acılara tutunup yürüyeceğiz.

Yaralarımızı sarıp yeniden doğacağız.

Bu günleri birlikte aşacağız.

O deprem bölgesini eskiden daha güzel bir şekilde hep beraber kuracağız.

Özetle gülümseyeceğimiz günler çok yakın.

Sağlıkla kalın.