*Salih Şarman’ın 1993 ile 1997 yılları arasında basın özgürlüğünü hedef haline getirmekle kalmayıp, karşı gazete çıkaran, ithal silahları getirip dağıtan, ardından ‘Kayıp Silahların Valisi silahların Valisi’ olarak anılan ve aklınıza gelebilecek birçok gayri resmi uygulamaya imza atan ve o dönemin Başbakan merhum Mesut Yılmaz’ı zor durumda bırakan Vali Salih Şarman’dı. İki kez görevden alındıktan sonra yerine gelen Vali Necati Derelioğlu idi.

*Aslen Kayseriliydi. Develioğlu. Halkla diyaloğu önemserdi. 1997 ile 1998 yılları arasında görev yaptığı Batman’ı arzu edilen düzeyde olmasa da biraz normalleştirmişti. Şarman’dan devraldığı enkaza dönüşmüş bazı kurumları rayına oturtmuştu. O dönemler yaygın medyanın temsilcilerini Batman’a davet etmiş ve şehrin üzerindeki olumsuz imajı düzeltmeye çalışmıştı…

ŞARMAN’DAN SONRAKİ VALİYDİ…

90’lı Yılların ilk yılları Batman için çok olumsuz ve de karanlık yıllardı.

6 Ay gibi kısa bir görev süresinde Batman’ın il Valisi unvanını kazanan ilk Valimiz Tuncer Perçinler’di.

İkinci Vali Sami Seçkin ise 85 gün süreyle Batman’da kalmıştı.

O yıllar faili meçhul cinayetler serisi bitmek bilmiyordu.

Dönemin Devlet Bakanı Mehmet Kahraman, Vali Seçkin’e, “Neler oluyor” dediğini dün gibi anımsıyorum.

Vali Seçkin de suskunluğu tercih etmişti.

O karanlık süreçte Vali Seçkin de Batman’dan Ordu Valiliğine atanmıştı.

Batman’ın üçüncü Valisi ise Zeki Şanal olmuştu.

Osmaniyeli Şanal, 1.5 yıl süreyle görev yaptığında… Sokak ortasında Milletvekili Mehmet Sincar uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Faili meçhul cinayetleri araştırmaya gelen Kapatılan eski parti DEP Milletvekillerinden Nizamettin Toğuç ve Remzi Kartal da ölümden dönmüştü. DEP yöneticisi Metin Özdemir ise o saldırıda yaşamını yitirmişti.

O sisli ve puslu günlerde gazetecilik ateşten bir gömlek gibiydi.

Yaygın medyadaki dostlarımız okudukları her dehşet haberinden hemen sonra bizi arayıp; ‘Nasıl bu görevi yapıyorsunuz’ diye sorarlardı.

O dönemlerde neler yaşanmadı ki… Tehditler… Gazete bombalama…

Bugün komik diye andığımız onlarca dava ile karşılaştık.

93’te Milletvekili Sincar öldürülünce dönemin Batman Valisi Şanal Niğde’ye alındı.

Yerine atanan Salih Şarman ise ilginç ve şaşırtıcı uygulamalarıyla hep gündemdeydi.

O zamanlar bölgenin hiçbir Valisi ithal silah işine girmedi, uzak kaldı.

Şarman ise Bulgaristan’dan getirdiği silah dağıtımını yaptı.

Yerel basına karşı matbaa kurdu, gazete açtı.

Valilik alanına girmeyen ilginç

Uygulamalarla hep Ankara’daki gündemden düşmedi.

Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz bile Batman Valisi Şarman, yüzünden Tansu Çiller ile koalisyonu bitirmeye kadar gideceklerini, Batman’ın Cumhuriyet Meydanı’nda itiraf etmişti…

VALİ DEVELİOĞLU SÜRECİ…

Önceki gün Batman’ın dördüncü Valisi Necati Develioğlu’nı kaybettik.

Mekanı cennet olsun.

90 Yaşına gelmişti ama hayat dolu bir bürokrattı.

Sıkıntılı bir süreçte Batman Valisi olmuştu.

1997-1998 Yılları arasında bir yıl süreyle görev yaptığı petrol şehrinde o puslu havayı dağıtmak için yoğun çaba sarf etmişti.

O dönemler Milliyet Gazetesi Genel Yayın yönetmeni Taner Atilla’yı Batman’da konuk etmişti.

‘Bu şehir hep olumsuzluklarla bilinmesin. Burası bir zamanlar Güneydoğu’nun Paris’i idi’ diyen Develioğlu, stadyumda halka açık konserler, Cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrasını da burada ağırlamıştı.

O dönemlerde futbol rüzgarının estiği Batman’da Petrolspor’a destek verenlerin başını Develioğlu çekmişti.

Hatta eski Diyarbakırspor’un Batman’da çıkardığı olaylara tepki gösteren Develioğlu, “Bu haksızlığa seyirci kalamam. Eğer şehrimin kulübüne ceza verirseniz ligden çekerim” diye ihtar etmişti.

Vali Develioğlu, ilerleyen yaşıyla o dönemlerde ‘Dede’ lakabını almıştı, Batman’da.

Herkese karşı babacan bir tavrı vardı.

Eski Tekel Caddesindeki gazetemizin bürosu 1997’nin Mart’ın da bombalanmıştı.

Saatler gecenin 23.00’ünü gösteriyordu.

El yapımı bomba, idarenin ön bölümünü yerle bir etmişti.

Biz şoktaydık, olayı anlamaya çalışırken… karşımızda gördüğümüz Vali Develioğlu’nun üzerinde spor kıyafetleri vardı.

O bombanın büyük bir tahribat verdiği gazete bürosunun manzarası görünce, bizim kadar o da üzülmüştü.

Yanıma geldi, sarıldı. “Çok büyük geçmiş olsun. Yaralarınızın sarılması için yanınızdayım” diyerek, bu olayın karanlık dehlizlerde kaybolmaması için; bize hem güç hem de umut vermişti.

Ama her nedense aydınlatılamamıştı o olay.

Bir yılı dolmadan ayrılmıştı, gittiği Burdur’da da fazla kalmamıştı.

O, her yönüyle babacan, sevecen bir Valiydi.

Batmanlılar ‘Dede’ dediği Valiyi asla unutmayacak.

Nur içinde yatsın…