Bu yaz Hakkari Cilo dağlarındaydım.
Sonra Alp dağları.
Yazın son günleri ise Kaçkarlar.
Dağları severim.
Mayısta Malabadi’den geçtim.
Bir yanda Batman barajı,
Öbür yanda
köprünün altından akan ve
Dicle’ye karışan sular.
Dört yol ayrımı,
kavşak noktası burası.
Yönünü doğuya dönersen
Ziyaret,Bitlis van yolu.
Batıya dönersen Silvan Diyarbakır.
Batman barajı yapım yılları
1980 li yılların sonları.
Daha önce tütün tarlaları ile
ekili tarlalar.
Aynı zamanda Sason’a giden
eğri büğrü yollar.
Tarlalar kamulaştırıldı.
Sahipleri emlak zengini oldu.
O zamandan beri Sason
hep kalbimdedir.
Hele son zamanlarda
revaşta olan Mereto dağı.
Çıkmasam da o dağ rüyalarımdadır.
Yöneticilerimiz Mereto’ya el atmışlar.
Bu haber sevindirici.
Dağcılar ve trekkingciler için
bir cazibe merkezi,
tırmanış rotası niye olmasın?
Hele bunaltıcı geçen
bu yaz sıcaklarında
Mereto bir kaçış noktası olabilir.
3000 metrelik bir dağ.
Mereto’nun eteklerinde
Bahar gelince laleler
Ağlamaya durur.
Bir de erimeden kalan karlar ve
Kar kuyuları.
Kar kuyularından
kazılan karlarla yapılan
kar helvası
yaz aylarının serinletici bir nostaljisi.
Evet Mereto’ya çıkmak gerek.
Güvenli rotaları belirlenmeli,
çıkış rotası levhaları ile yönlendirilmeli.
Tabii bir de dağ çıkış rehberleri olmalı.
Böylece hem Sason mutlu olsun,
Hem dağcılar.
Kalbim MERETO dağında.