Köpeksiz köy, değneksiz insan hiçbir zaman mümkün değil kırsal alanda.

Biz köpeksiz yapamayız.

50-60 yıl önceki köyümüzde her evin avlusunda bir köpek bağlıydı.

Kimse de değneksiz dolaşmazdı köyde.

Ara sıra ipini koparanlar korkuturdu bizleri.

Hatta bir keresinde arkadaşlarımızdan birini saldırdığını, yaraladığını hatırlıyorum.

Çünkü köpeğe taş atmış, kızdırmış ve arkadaşım kaçmaya çalışırken arkadan ısırmış, yaralamış.

Bu biz ilkokul öğrencilerine ders olmuştu o zamanlar.

Ama hiçbir şey bizleri hayvan sevgisinden mahrum edemez.

Nerdeyse her evde bir kedi ve köpek vardır Anadolu’da.

Haberlerde okuyoruz hepimiz başıboş köpekler köşe başlarını, park alanların kenarlarını mesken edinmişlerdir.

Bazıları da gruplaşarak çete bile oluşturabiliyorlar.

Gündüzleri zamanını çoğu kez dinlenerek ve uyuyarak geçiren köpekler akşamları kurt olur adeta.

Sokakların ve alanların koruyucusu.

Yeni çıkarılan hayvan hakları yasaları gereği barınak yapma zorunluluğunda.

Peki barınaklar ne kadar kapasiteli ve yeterli gelecek mi?

Uzun vadeli bir iş.

Büyük gayretlerle can dostlar sahiplendirilmeye çalışılıyor.

GÜVENDE KALMAK

Ne var ki hayvanlar yine sokaklarda.

Hele okul çocuklarının hayvanların etrafında güvende kalmak için bazı bilgileri kafalarına yazması gerekir.

Herkes biliyor ki; hayvanlar çok sevimli ve eğlenceli olabilir, ancak onlarla birlikteyken nasıl güvende olacağınızı bilmek de önemli.

Artık bahar ayları geldi.

Öğrenciler sınıfça kırlara pikniğe bile gidiyorlar.

Oralarda da birtakım hayvanlarla karşılaşılabilirler.

Açık havada hayvanların etrafında nasıl güvende kalabiliriz?

Pikniğe gitmek, kent ormanlarında gezinti sırasında ağaçlardaki sincaplardan, parklarda cirit atan pek çok hayvanla karşılaşabiliriz.

Ancak açık havada olduğunuzda, her zaman şunu unutmayın:

Kesinlikle yaban/vahşi bir hayvana dokunmayın veya yaklaşmayın. 

Bazıları size sevimli veya şirin görünebilir, ancak onları kendi haline bırakın gitsin.

Normal evcil hayvanlar gibi değillerdir ve insanların etrafında olmaya alışkın değillerdir.

Bu nedenle, onlara yaklaşırsanız sizi ısırabilir veya saldırabilirler.

Ayrıca sizi hasta edebilecek mikroplar da taşıyabilirler.

Hele yaban bir hayvanı asla beslemeye çalışmayın.

Kuşlara yem atabilirsiniz, ancak diğer hayvanlar, aç görünseler bile beslenmemelidir.

HAYVANAT BAHÇELERİ

Her çocuk hayvanat bahçelerini sever.

Bazen bir çiftlikte veya hayvanat bahçesinde, sorumlu görevlilerin talimatlarını uymak gerekir.

Onların yardımıyla, bazı hayvanlara yaklaşmanıza veya hatta dokunmanıza izin verilebilir.

Başka konuları da bilmek son derece önemli.

Evcil hayvanınız olsa bile mama yerken asla rahatsız etmeyin veya mamasını veya suyunu önünden almayın.

Köpeğinizi veya kedinizi kızdırmayın, kuyruğunu veya kulaklarını çekmeyin.

Evcil hayvanınızı uyurken asla rahatsız etmeyin.

Kedi veya köpeğinizden oyuncak veya kemik almayın.

Yavruları olan bir evcil hayvana asla yaklaşmaya çalışmayın (mesela; kedi ve yavruları veya köpek ve yavruları gibi).

Hayvan anneler çok koruyucudur ve sizi uzak tutmak için ısırırlar.

Hiçbir hayvanı asla kulaklarından tutmayın veya kaldırmayın.

EVDEKİ KEMİRİCİ VE SÜRÜNGENLER

Çocukların evde besledikleri/baktıkları iguana, kertenkele, kaplumbağa veya diğer sürüngenleri kabından alırken bunu yavaşça ve dikkatlice yapın.

Sonra ellerinizi hemen yıkayın çünkü sürüngenlerin derilerinde Salmonella cinsi gibi bakteriler taşıyabilir.

Çıplak elinizi balık akvaryumuna sokmayın, balıklar elle tutulmaktan hoşlanmazlar.

Başka birinin evindeyseniz veya köpeğini gezdiren birini görürseniz, evcil hayvanına dokunmanın uygun olup olmadığını her zaman sorun.

Uygun olduğunu söylerlerse, yavaşça hareket edin ve hayvanın önce ellerinizi koklamasına izin verin, sizin kokunuzu alsın.

SAHİPSİZ, SOKAK HAYVANLARI

Sahipsiz veya kayıp bir hayvan görürsek ne yapmalıyız?

Eğer sahibi olmadan dışarıda başı boş dolaşan bir köpek görürseniz şayet dost canlısı görünse bile köpeğe dokunmayın.

Köpeğin gözlerine bakmayın.

Bunun yerine, bakışlarınızı kaçırın.

Sakin olun.

Sakın ha sakın kaçmayın ve koşmayın.

Kollarınızı sallamayın veya çok fazla gürültü yapmayın.

Bunun yerine, köpekten uzağa bakın ve yavaş yavaş yürüyüp uzaklaşın.

Eğer yabancı bir köpek size yaklaşırsa, çok hareketsiz kazı gibi durun, kollarınızı göğsünüzde çaprazlayın ve yere bakın.

Eğer köpek sizi koklamaya çalışırsa, koklamasına izin verin bu sizi kontrol etme yoludur.

Genellikle köpek sıkılır ve uzaklaşır.

Köpek gittikten sonra bir yetişkine söyleyin.

Köpeğin sahibine geri dönmesine yardımcı olabilirler.

Kedilere gelince; çoğu çocuk yabancı köpeklerden korktuğu kadar yabancı kedilerden korkmaz, ancak yine de tanımadığınız kedilerden uzak durmak gerekir.

Gelip size sürtünse ve miyav miyav diyerek arkadaş canlısı gibi görünse bile asla yabancı bir kediyi okşamayın veya ona dokunmayın.

Bir evcil hayvan hasta görünüyorsa veya yaralıysa, uzak durun.

Normalde okşanmayı ve oynanmayı seven bir hayvan, hasta hissettiğinde çok sakin olmaz ve hatta ısırabilir.

Bir yetişkine söyleyin ki hayvan için yardım alabilsinler.

Son olarak evcil hayvanınızı sevdikten veya ona dokunduktan sonra, kapmış olabileceğiniz mikropları temizlemek için mutlaka ellerinizi yıkamayı ihmal etmeyin.