Uluslararası Anıtlar ve
Sitler Konseyi ilkelerinden biri;
“Bir tarihi kentin korunması, geleneksel sanatların sürdürülmesine ve yerel halkın yerinde kalmasına yönelik çabalar gerektirir.” der.
Batman’da bu çabaları sarf ederek ‘korumada süreklilik’ sağlayabilir miyiz?
Eski çarşıdaki büryancılar, kadayıfçılar, peynirciler, yoğurtçular gelenekselliğin bir parçasıdır.
Ya Batman’da hafıza taşıyıcısı Dengbejler ve sanatı Dengbejlik.
Tam bir tarihi kültür olayı başlıbaşına.
Korunması ve sürdürülmesi gereken yerel kültür.
Destek olanlara ve sürdürenlere ne mutlu.
Sanırım Batman Belediyesi bünyesinde ‘Kent Tarihi ve Tanıtımı Daire Başkanlığı” vardır.
Alt şube olarak ‘Tarihsel Çevre ve Kültür Varlıkları Şube Müdürlüğü’
Batman’ın kent kültür varlıkları ve mekanlarına el atabilir.
İzmir’de benim de mezun olduğum Atatürk lisesi tarihine sahip çıkan bir okuldur.
Mesela Batman’da ünlülerin de yetiştiği okullar var.
Tarihine Sahip Çıkan Okullar projesi geliştirilmeli Batman’da.
Başka yapıların da…
Meşhur Batman Lisesi mesela.
Kimler geldi, kimler yetişti…
Bir köşe yapılmalı.
Hem okullar yaşatılmalı, hem de yetişenleri.
Hatta bu yönde Vakıflar da kurulabilir.
Batman, tarihi ve kültürel mirasına sahip çıkılmasını son derece hak eden bir yer.
Mesela eski çarşıdaki pasajlar ve tarihi yapıları
Batman kent yaşamına kazandırılabilse.
Eski denilen yapılar restore edilip kültür ve sanat merkezlerine dönüştürülebilse, kentsel dönüşüme feda edilmese.