*Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Batman Ovası’na hakim Beşiri-Kıra Dağı eteğindeki ‘Dera Qira’ olarak bilinen Süryani Ortodoksların önemli bir dini eğitim kurumu olan Mor Kuryakus Manastırı, 1950’den sonra ilk kez köklü restorasyon yaşadı. Artık dinsel hoşgörü mekanı, inanç turizmine hazır. Dünü bugünümüze yakınlaştıran yapılara verilen önem çok değerlidir. Öncülük eden, emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz…
*Kim ne derse desin, Batman’ın inanç turizminin potansiyelinin değerlendirilmesi açısından bu devasa manastırın restorasyonunun yapılması bu şehirin geleceği için çok önemli çünkü geçmişini bilmeyen geleceğe adın atamaz. İşte bugün bu tarihi süreci kısaca anlatmak için zaman tünelinde bir yolculuğa çıkıyoruz…
MANASTIRDAN BATMAN’A BAKIŞ
Mor Kuryakus bir diğer adıyla ‘Dera Qira’ olarak bilinen Süryani kadim Ortadokslar için çok önemli bir manastır.
Bu coğrafyada oturan birçok kesimin düşü, manastırın ahır ve samanlıktan kurtarılmasıydı.
Bu tür ibadet merkezlerinin sadece bir yapıdan ibaret olmadığı herkesin malumudur.
Her ne kadar eski zamanlarda olduğu gibi konuklarını ağırlamıyorsa da bu tür yapılar kendi geçmişini barındırıyor içinde.
Dinler; yazılı olmasa da gelenek, ahlak ve değerlerin taşıyıcısıdırlar aynı zamanda.
Dini yapılara bu açıdan bakıldığında, her birinin ne kadar değerli olduğu görülebilir.
1950’li Yılların ortalarında terk edilen Mor Kuryakus Manastırı, yıllarca kaderine terk edilmişti.
70 Yıl aradan sonra Mor Kuryakus Manastırı, yeniden ayağa kaldırıldı.
Manastır, 1’nci Dünya Savaşı öncesinde Batman’ın çekirdeği olan Elmedina’ya bağlıydı.
Beşiri’nin Zercil (Danalı) ve çevresindeki bazı köylerle 1926’da Batman Çayı’nın delirmiş taşkınıyla haritadan sildiği Elmedina’nın küçük yerleşim yerleri arasındaydı.
Elmedina gibi küçük bir yerleşim yerlerinde o dönemler 2000 kadar Süryani yaşıyormuş.
Kürtçede ‘Kara Manastır’ anlamına gelen ‘Dera Qira’ manastırı, 4’ncü yüzyılda Kira Dağı eteğinde yapılmış.
O dönemlerden günümüze kadar uzanan derin tarihin ve kültürel mirasın bir simgesi de bu manastırdır.
Manastırın son papazı 1954 yılında Barsawmo Çiçek’miş.
1960’lı Yıllardan sonra kimsenin kalmadığı manastıra Mardin Metropoliti Hana Dolabani Rahip İsa Çiçek’i görevlendirmiş.
Çiçek, Süryani cemaatinin azalması ve manastırda din görevlilerinin kalmaması nedeniyle o da görevi bırakmış.
Ardından manastır ve kilise kaderine terk edilmiş.
SÜRYANİLER BURADA EĞİTİM GÖRÜRDÜ
1900’lü Yılların başında Elmedina-Beşiri’ye bağlı olan Mor Kuryakus Manastırı, Mardin ve Midyat’taki Manastırlara bağlıymış.
Bu devasa yapıt çevredeki Süryani Ortodoksların önemli bir eğitim kurumu olmuş.
O dönemler ilkokul düzeyinde eğitim-öğretim programının aksaksız sürdüğü yerlerden biri de Mor Kuryakus Manastırı’ymış.
Kıra Dağı eteğindeki tarihi dokunun üzerindeki Latin harfleriyle okunuşu ve Türkçe çevirisinin olduğu kitabeler, manastırın ana giriş kapısında yıllara meydan okuyor.
1839’a Kadar varlığını devam ettiren Turabdin Patrikliği’nin en parlak dönemi bu manastırda geçmiş.
Manastır tamamen kara bazalt taşlarından yapılmış bir eser.
Kıra Dağı’ndaki bazalt siyah taşların da kullanıldığı ‘Kara Manastır’ Kürtçe’den de adını bu dağdan almış.
1736 Yılında da tamir-yenileme çalışmaları yapılan manastırın korunmasına yönelik 1. Mahmut döneminde önemli bir genelde yayınlanmış.
Bakın o yayınlanan genelgenin içeriğinde neler varmış;
“Beşiri Zercil Mahallesi’nde Mor Kuryakus Manastırı’ndan alınan yıllık verginin alınmaması, manastırın 20-30 yıl öncesinden harap olduğu ve Manastır Vakfı’na ait tarla, bağ ve bahçelerin köylüler tarafından işgal edilmiş.”
Düşünün yüzyıllar öncesi manastırın etrafındaki tüm arazi ve bahçeler manastıra ‘gelir’ olarak verilmiş.
Bu yönüyle bakıldığında geçmişte hiçbir fark gözetilmeksizin ne kadar sahiplenici ve sarmalayıcı bir yönetim anlayışının varlığına şahitlik etmek, bugün bizler için çok büyük bir sevinç kaynağıdır.
Aslında Kıra Dağı eteğindeki Mor Kuryakus Manastırı için yazılacak çok şey var ama geçmişe takılmadan bugünü konuşmanın ve bugüne girmenin daha yararlı odluğunu düşünüyorum.
Bu restorasyona öncülük eden başta eski ve yeni yönetilerimiz olmak üzere emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür ediyoruz.
Uzun bir süreyi kapsayan restorasyon tamamlandı.
Şimdi de bu eseri, o hoşgörü mekanını turizme kazandırmanın zamanı.
Gün yüzüne çıkarılan, restore edilen her yapı bizi geçmişimize bağlarken aynı zamanda turizme açılan yeni yeni pencereler olduğunu yazmaya gerek yok.
Elbette Batman’ın düne dair birçok tarihi dokusu var.
Bunlar arasında belki de en önemlisi Mor Kuryakus Manastırı’dır.
Batman’a çok yakın mesafedeki bu manastırı halen yerli ve yabancı konuklar için yeterli derecede tanıtmış değiliz.
Bu konuda Kültür-Turizm İl Müdürlüğü’nün ilgisini arttırmasını hatırlatmış olalım.
Tabiki basın olarak bize düşen her türlü görevi sevinçle yerine getireceğimizin bilinmesini isteriz.
Bu şehrin kimliği kadar tarihi dokuların da yeniden ayağa kaldırılması önemli bir adım.
Bu tarihi dokuların restorasyonu, kapılarının açılması, kültürel ve sosyal etkileri beraberinde getirir.
Dünden bugüne bu şehrin kimliğinde ve kültürel yapısında derin izler bırakan bu hoşgörü mekanlarının, turizme kazandırılması sevgi ve nostaljiyle anılacak.
Petrolün başkenti Batman, modern bir şehrin parçası olarak görülüyor.
Mor Kuryakus gibi hoşgörü mekanının restorasyonunun tamamlanması, gencecik sandığımız şehrimizin, aslında ne kadar sağlam temellere sahip olduğunu da göstermekte.
Bu çalışmaların yapılması şehrimizin zengin tarihi ve kültürel dokusunu günümüze taşıması bakımından çok önemli ve değerlidir.
BAŞKANLARIN 60 GÜNÜ…
Belediye Başkanları 5 yıllığına seçiliyor.
İlk 6 ay tebrikler…
Son 6 ay ise yeni dönem tekrar ‘aday olma’ çalışmalarıyla geçiyor.
Doğru ekip kurulursa, geçmiş dönem çok büyük hatalar yapılmamış ise Başkanların işi çok daha kolay oluyor.
Yerel seçimlerin üzerinden 60 gün geçti.
Geçmiş dönem yapılan bazı işler devam ederken, Başkanlar rahat çalışabilecekleri ekiplerini kurmaya çalışıyor.
Bu arada ziyaretlerle ilgilenip kimseyi kırmamaya çalışıyorlar.
Batman’ın İlçe Belediyeleri arasında Beşiri Belediye Başkanı Alparslan Karabulut, sıra dışı projelerle gündemde.
Ona kolaylıklar ve başarılar diliyoruz.
Hasankeyf Belediye Başkanı Hamit Tutuş ‘Turizm’ ağırlıklı projelerin peşinde.
Hasankeyf’in turizmin göbeğinde… Bazı projelerin hayat bulması için zamana ihtiyacı var.
Bu konuda büyük bir sorumluluğun olduğunu belirtmekte fayda var çünkü Hasankeyf sadece bir ilçe değil!.. tarihtir, kültürdür, medeniyetler beşiğidir…
Ve ülkenin göz bebeği ile yegane ilçesidir.
Batman’ın büyük ilçesi Kozluk Belediye Başkanı Veysi Işık, ilçenin sorunlarını biliyor ve ekibini kurarken sorunlarını da çözmeye çalışıyor.
Bakalım, önümüzdeki süreçte Belediye Başkanları ne projelerle gündeme gelecek?
Hep birlikte takip edeceğiz ve göreceğiz.
Kentin İl ve İlçeleri için en iyisini yapacaklarına dair inancımızı korumak istiyoruz.
Sağlıkla kalın.