Şehirlerde, sokak ve caddelerde şişman insanlarla daha sıkça karşılaşıyoruz.
Dünya genelinde yarım milyon insanın şişman olduğu tahmin ediliyor.
Şişmanlık tam bir halk sağlığı sorunu.
Sevindirici olan yan; insanlar şişmanlıkla ilişkili sağlık sorunlarının giderek daha fazla farkına varıyor.
Ne yazık ki, yaygın halk sağlığı kampanyalarına rağmen, şişmanlık konusundaki efsaneler dilden dile dolaşmayı sürdürüyor.
İnsanlar arasındaki en yaygın efsanelerin çoğu, şişman kişilerin ruh sağlığını etkileyebilecek damgalanmayı tetikliyor.
Bu nedenle şişmanlıkla ilgili yaygın yalan yanlış anlaşılmaları bilmek önemli.
ŞİŞMANLIKLA İLGİLİ EFSANELER
Şişmanlığı azaltmak için daha az yiyin ve daha fazla hareket edin öğüdü kurtuluş mu?
Birçok durumda, vücudun uzun bir süre ihtiyaç duyduğundan daha fazla kalori yüklenmek şişmanlığın doğrudan nedenidir.
Aslında, şişmanlığı azaltmaya yönelik önlemlerin büyük çoğunluğu kalori alımını azaltmayı,
fiziksel aktiviteyi artırmayı veya her ikisini birden amaçlamaktadır.
Diyet ve egzersiz önemli faktörler olsa da, şişmanlıkta birkaç ilgisiz faktör de önemli bir rol oynayabilir.
KİLOYA TAKILMAK
İnsanların sıklıkla unuttuğu bu faktörler; yetersiz uyku, psikolojik stres, kronik ağrı, endokrin (hormon) bozucular ve belirli ilaçların kullanımıdır.
Bu durumlarda, örneğin aşırı yemek yeme bir neden olmaktan çok bir belirti olabilir.
Ayrıca, bu faktörlerden bazıları şişmanlık ihtimalini artırmak için birlikte çalışır.
Örneğin, stres şişmanlık olasılığını artırabilir.
Kilo damgasının yaygınlığı nedeniyle, şişmanlık bazı insanlar için stresli olabilir, bu da stres seviyelerini artırır ve olumsuz bir geri bildirim döngüsünü tetikler.
Bunun yanı sıra, stres uyku kalitesini etkileyebilir ve bu da şişmanlığın gelişiminde başka bir faktör olan uyku yoksunluğuna neden olabilir.
Uyku yoksunluğunun stres seviyelerini artırdığı da görülmektedir.
Stres hormonu seviyeleri uyku süresinin azalmasıyla pozitif olarak ilişkilidir.
Bir kişinin uyku sırasında kısa süreler boyunca nefes almayı bıraktığı uyku apnesi, aşırı kilolu veya şişman kişilerde daha yaygındır.
Yine bir döngü oluşabilir: Kilo aldıkça uyku apneleri kötüleşebilir ve bu da uyku yoksunluğuna yol açabilir ve bu da daha fazla kilo alımına neden olabilir.
Başka bir örnek ise; kronik ağrı ile şişmanlık arasında bir ilişki olduğu görülmektedir.
Bu ilişkinin nedenleri kesinlikle karmaşıktır ve kişiden kişiye farklılık gösterir, ancak muhtemelen kimyasal faktörler, uyku, depresyon ve yaşam tarzını kapsar.
Kronik ağrının hem stres seviyelerini nasıl artırdığını hem de uykuyu nasıl etkilediğini kısacası hayatı zehir ettiğini herkes bilir.
Stres, uyku ve ağrı, şişmanlığı tetikleyebilen sadece üç birbirine bağlı faktördür.
Her kişinin durumu farklı olacaktır, ancak yalnızca "daha fazla hareket et ve daha az ye" talimatı almak yeterli bir müdahale olmayabilir.
Kalori alımı ve egzersiz şişmanlığı azaltmada hayati faktörlerdir, ancak tüm hikaye burada bitmez.
Devam edecek