Bu yıl her zamankinden çok sıcak.

İnsanların artan sıcaklıklara uyumu zor.

Aşırı sıcaklık insan hayatını etkiler.

Çocukların ders çalışması ve öğrenmesini zorlaştırır.

Tarlada, bağ bahçede çalışanların üretkenliğini azaltır.

Bir sonuç olarak; insanlar sıcağın etkisiyle hastanelere akın eder.

Sıcak en kötü durumda öldürür.

İnsanları aşırı sıcaktan korumak zor.

Klima gibi teknolojik çözümler olmazsa olmaz.

Ancak yalnızca bunlara güvenmek bir hata olur.

Klima sahipliliği son derece eşitsizdir.

Ekonomik nedenlerle öyle olmaya devam edecektir.

En fakirlerin bundan mahrum kalmasıdır.

Sıcakların etkisinden kendilerini koruyamamasına neden olur.

Ayrıca tarım, inşaat veya sokak satıcılığı gibi açık havada çalışanlar için de bir çözüm değildir.

O halde, kentsel planlama, iletişim ve acil durum müdahaleleri yoluyla aşırı sıcağa karşı daha dayanıklı topluluklar ve

şehirler inşa etmek bir yoldur..

Şehirleri nasıl inşa edeceklerini ve kavurucu yazlar ve yoğun sıcak hava dalgalarıyla başa çıkabilecek yaşam tarzları tasarlamayı öğrenen atalarımızdan çok şey öğrenebiliriz.

Sıcağa dayanıklı kent deyince aklıma hemen

Mardin evleri, Midyat evleri düşer.

Pek çok eski yerleşimdeki evler örnektir.

Birçok şehrin eski bölgelerine gidin ve kendinizi dar sokaklarda yürürken bulacaksınız.

Bu, onları serin tutmaya yardımcı olur.

Evlerin zemini ve duvarları, ışınların doğrudan yukarıdan geldiği günün yalnızca kısa bir bölümünde güneşe maruz kalır.

Geniş sokaklar uzun süre doğrudan güneş ışığına maruz kalır ve büyük miktarda ısı emer.

Çıkmaz sokaklar da ısı bariyerleri oluşturur, bu nedenle daha yaygındırlar.

Eski kent planlarında insanların gölge bulabileceği küçük meydanları, insanların serinlemesi için ortak çeşmeleri ve insanların gölge bulabileceği sokakları sıralayan ağaçlar ve bitki örtüsü vardır.

Yeni kentler öyle mi?

Genellikle yazın kavurucu sıcaklıklara maruz kalan

Bulvarları ve geniş, büyük caddeleri vardır.

İnsanlar sıcak bölgelerde güneşin en tepede olduğu vakitten akşam üstü hava serinleyinceye kadar evden dışarı adımını atmaz.

Kentler iklim değişikliğiyle başa çıkma sorunuyla karşı karşıya.

Ayrıca çevredeki kırsala göre daha yüksek sıcaklıklara başa çıkmak durumunda.

Kentlerde yoğunlaşan ısı yapılardaki çelik, beton ve tuğla gibi yapay yüzeyler ısıyı etkili bir şekilde emer.

Bir de asfalt modası var.

Her yaz kentlerde asfalt serim çalışmaları başlar.

Sokak araları bile asfaltlanır.

Eski kentlerin sokaklarına baktığımızda

Arnavut kaldırımı taşları ile bir ızgara sistemli halde döşenmiştir.

Arabalar, otobüsler, ev aletleri ve ocaklar gibi enerji kullanıcıları artan sıcaklıklara eklenen ısı üretir.

Şehir sıcaklıkları genellikle kırsal alanlardan en az 1°C ila 2°C daha sıcaktır.

Kırsaldan kentlere akın var.

Kentlerdeki insanları aşırı sıcaktan korumak için şehirleri serin tutmanın etkili yollarını bulmak çok önemlidir.