Batman Organize Sanayi Bölgesi, neredeyse bir yıl aradan sonra büyük bir yangın tehlikesi daha atlattı. Mobilya fabrikasından sonra meyve suyu fabrikasının palet bölümünde de geçen Cuma günü çıkan yangın, büyük bir paniğe neden oldu. 200’ü Aşkın tesisin bulunduğu genelde her yangın sonrası, özelde OSB’de yangın vakalarına karşı önlemleri bir kat daha arttırmanın gerektiğini bu yangınla fark ediyor ve alınacak önlemlerden söz ediyoruz…
Batman’da markalaşan tesislerimiz var. Bu tesislerin çoğu Organize Sanayi Bölgesi’nde. Tekstil sektörüyle birlikte 10 bini aşkın kişinin çalıştığı OSB’de, sık sık başta yangın olmak üzere görünmez iş kazalarına karşı tedbirleri artırmaktan başka şansımız yok. Bir de işyerlerini sigortalamak gerekiyor. Yaz mevsiminde ya da doğal afette çiftçiler, tarlalarını sigortalatmadı diye eleştiriyoruz ama devasa tesislerin sigortalatılmadığını duyunca şaşırıyoruz.
TEHLİKE GELİYORUM DEMEDEN
1955 Yılında Amerikalı Parsons şirketi, ülkenin ilk rafinerisini kurduğunda rafinerinin bacalarında dumanlar yükselince Akyürek ve Çarşı Mahalle sakinleri ellerinde su kovalarıyla koşuşturmuşlar TPAO’nun önüne.
Amerikalı mühendisler, biriken kalabalığa “Hop, hop, bu yangın değil… Bu rafineriden çıkan kirli duman atıklarıdır. Siz daha buna alışacaksınız” dedikten sonra eski Batmanlılar rahat bir nefes almış.
Aradan tam 70 yıl geçmiş.
O zamanlar Batman’ın tek sanayi yatırımı rafineriymiş.
70 yıl öncesinin Batmanlısı ne bilsin o rafineriden çıkan dumanın kirli atıklar olduğunu…
Bir zamanlar kapkara bir duman rafinerinin bacalarından Batman’ın üzerine bir sis tabakasını oluşturuyordu.
2016’dan sonra Batman doğalgazla buluşmuştu.
Rafinerinin eski kirli dumanları da tarihe karışmıştı.
Bugünkü yazımın girişinde neden bu örneği verdim derseniz, konuyu açalım biraz.
Cuma günü saatler 11.30’u gösteriyordu.
Batman üzerine çöken kapkara bir duman örtüsü, herkesi şaşırtmıştı.
‘Neler oluyor, bu kapkara dumanlar nereden geliyor’ diye sirenler çalıyordu.
Organize Sanayi Bölgesi üzerinde biriken dumanlar, marka bir tesisin bahçesindeki palet bölümünde çıkmıştı.
Batman’ın artık sanayi alanı sadece Batman Rafinerisinin bulunduğu bölge değil.
Batman-OSB-Beşiri yol güzergahında 200’ü aşkın tesisin bulunduğu OSB, farklı sektördeki tesislerle kabuğuna sığmıyor.
Şimdi de yeni OSB’ler yolda…
Beşiri-Kıra Dağı eteğindeki OSB’de marka tesisler var.
Yurt dışına ürün ihracatı yapan tesislerden biri de Lavi Meyve Suyu Fabrikası.
Cuma günü o örnek tesisin bahçesinde alevlerin yükseldiğini görünce, kendimizi OSB’de bulduk.
O yangın ucuz atlatılmıştı.
Tabiri caizse tesiste facianın eşiğinden dönülmüştü.
Yaralı ve can kaybının olmaması, kimsenin burnunun kanamaması büyük bir teselli olmuştu.
OLASI YANGINLARA DİKKAT
Geçen yılın kış mevsiminde yine benzer bir yangın vakası yaşanmıştı.
Mobilya fabrikasında da çıkan yangının yaraları halen sarılamadı.
O tesis, ne yazık ki sigortasızdı.
Düşünün dev firmalar yatırım yapıyor, ya sigortanın süresi tamamlanmış ya da hiç sigortası yok.
Tabii sigortasızlık ayrı bir eksiklik ve sonrasında ise telafisi zor maddi zararlara yol açıyor.
İş yerinde sigortasız çalıştırmanın vicdani sorumluluğunu yazmaya gerek yok, bunun insani bir sorumluluk olduğunu belirtelim.
Çiftçi ürünlerinin de dahil olduğu iş yeri sigortası, ekonomik yükü kişi ve kuruluşlar üzerindeki yükü aldığını hatırlatma gereğini yerine getirelim.
Maalesef, sigorta ettirmekten sakınan coğrafyamızdaki hububat üreticisi de doğal afetleri göz önünde bulundurmayarak olası bir afetten büyük zararlar görmektedir.
Hasat mevsimi gelince yangın olayları ve anızlar da dönümlerce buğday, arpa ve mercimeği kül ediyor.
“Lütfen doğal afetlere ve yangın vakalarına karşı ekinlerinizi sigortalayın” diye TARSİM, her yıl ekim öncesi çiftçiyi uyarıyor.
Buna ne yazık ki aldırış eden çiftçimiz yok.
bir şişe cam ile bir sigara izmaritinin tarlaya attığınızda telafisi mümkün olmayan faturalarla karşılaşabiliyoruz.
Evet, bu sezon kuraklık her tarafı kuruttu.
Odunluk ya da bahçedeki bir çalı çırpı bile yangına bir davetiye çıkardığını unutmayalım.
Güvenlik önlemleri ve sigortalama, yatırımcılara ek bir maliyet getirdiğinden sürekli bu ek giderden kaçınmaya çalışıyor.
Ki bu maliyet tahmin edildiği kadar büyük değildir ama her nedense bu maliyet hiçbir zaman maliyet hesaplarına dahil edilmiyor.
Oysa yangın ve iş kazalarına karşı alınacak her önlem mal ve can kaybını azaltacaktır.
İş insanları ve yatırımcılarımız da çiftçi gibi umursamıyor uyarıları.
Devasa yatırımları hayata geçiriyor ama iş sigortaya gelince önemsemeyip, kulak arkası yapıyor.
Sanayinin kalbinin attığı OSB’de kaç şirketin sigortalı olup olmadığını da bilmiyoruz.
Ama OSB yönetimi mutlaka tesislerin sigortalı olup olmadığını araştırmalı.
ESKİ TATBİKATLAR UNUTULDU
Günümüzde bir de en önemlisi, olası yangın ve iş kazalarına yönelik eğitim ile tatbikatlar da düzenli yaptırmak bir zorunluluktur.
Bakın; ülkenin ilk rafinerisi Tüpraş Batman’da her yıl periyodik aralıklarla yangın tatbikatı yaptırılıyor.
O tatbikatlar da gerçeği aratmayacak cinsten.
1950’li Yıllardan bu yana rafinerideki tatbikatlar kesintisiz sürüyor.
2000 Yılından bu yana büyüyen ve gelişen Organize Sanayi Bölgesi’nde itfaiye teşkilatı güçlendirilmeli.
İşin doğrusu, Batman Belediyesi itfaiyesinin bir bölümünün OSB’de yapılandırılması konusunda çalışmaların başlatıldığı duyumunu aldık.
Yakınlık her zaman olumlu sonuçlar doğurur.
OSB’deki son iki yangından ders çıkarılmalı.
Özetle; başka facialar daha yaşanmadan eksikliklerin süratle giderilmesi gerekiyor.
Batman OSB’de çok önemli tesisler var.
Tekstil sektöründen tutun, plastik ürünler üreten tesislerin yer aldığı Batman OSB’de yangın ve güvenlik önlemleri daha da artırılmalı.
Bölgede OSB’lere model olan Gaziantep’teki farklı sektörlerdeki OSB’leri her yönüyle örnek almamızın zamanı geldi, geçiyor.
Aman dikkat
Facia bir kez olur ama faturası ağır olur.
Yangın ve güvenlik önlemleri can kayıplarını, iş yerini sigorta ettirmek de mal kayıplarını en aza indirdiğini unutmayalım…
Güvenle ve sağlıcakla kalın.