Öfke tamamen normal, çoğunlukla da sağlıklı bir duygudur fakat öfke kontrolden çıkıp yıkıcı hale

gelmeye başladığında –iş yaşamında, kişisel ilişkilerde, hayatınızın genel niteliğinde- problemlere

sebep olabilir. Ayrıca size kendinizi tahmin edilemez ve güçlü bir duygunun kölesiymişsiniz gibi

hissettirir.

Öfke hem içsel hem de dışsal sebeplerden kaynaklanıyor olabilir. Belirli bir insana, bir olaya

öfkelenmiş olabilirsiniz veya öfkeniz genel kişisel sorunlarınızdan da kaynaklanıyor olabilir.

Hatıralar veya travma canlandırıcı olaylar da öfke duygularınızı harekete geçirebilir. Öfkeyi ifade

etmenin içgüdüsel ve doğal yolu saldırgan tepkilerdir. Tehditlere karşı uyum sağlama açısından

olası bir tepkidir; saldırı anında kendimizi korumamıza veya savaşmamıza yardımcı olan güçlü ve

çoğunlukla da saldırgan davranış ve duyguları uyandırır. Diğer bir deyişle, yaşamımızın devamı için

bir miktar öfke gereklidir. Diğer taraftan da bizi rahatsız eden veya kızdıran her şeye fiziki olarak

saldıramayız; sosyal normlar, yasalar ve genel geçer doğrular öfkemizin bizi ne kadar

sürükleyebileceğini belirler. İnsanlar öfkeleriyle başa çıkmak için bilinçli ve bilinçdışı süreçlerin her

ikisini de kullanırlar.

Psikolog Dr. Jerry Deffenbacher’e göre; bazı insanlar gerçekten diğerlerine oranla daha barut

gibidir ve ortalama bir insandan daha çok ve daha kolay sinirlenirler. Bazıları da öfkelerini

gürültülü bir biçimde gösteremeseler de kronik olarak hırçın ve huysuzdurlar.

Çok çabuk sinirlenen insanların; genel olarak psikologların "strese karşı düşük tolerans" dedikleri

bir kişilik yapısı vardır. En basit anlamıyla; rahatsızlık, sıkıntı ve strese maruz kalmamaları

gerektiğini hissederler. Olayları uzun vadede değerlendiremezler ve özellikle küçük bir hata

yüzünden azarlanmak gibi onlara adaletsiz gelen olaylar karşısında küplere binerler.

Öfkenin sebep olduğu hem duygusal hem de fizyolojik canlanmayı azaltabiliriz. Sizi öfkelendiren

olay ve kişilerden kurtulamayabilir, kaçamayabilir veya onları değiştiremeyebilirsiniz ama

tepkilerinizi kontrol etmeyi öğrenebilirsiniz.

Kendi kendinize “Çok korkunç, çok kötü, her şey mahvoldu” demek yerine “Bunaltıcı bir durum ve

benim bu duruma kızmam anlaşılabilir fakat bu dünyanın sonu değil ve kızmış olmam hiçbir şeyi

çözmeyecek” deyin. Kendinize öfkelenmenin hiçbir şeyi çözmediğini, size kendinizi daha iyi

hissettirmediğini hatta daha kötü hissetmenize bile yol açabileceğini hatırlatın. Soğuk ve sert bir

mantık uygulayın. Bütün dünyanın “size düşman olmadığını” sadece günlük yaşamın bazı

zorluklarıyla karşı karşıya olduğunuzu hatırlayın. Bunu her öfke duyduğunuzda yapın; bu size daha

dengeli bir algı kazandıracak.

Kızgın kişiler talep etmeye meyillidir. Her şeyin kendi yollarınca yapılmasını beklerler. Bunları

herkes ister ve bunlar karşılanmadığında hayal kırıklığına uğrar ve inciniriz fakat kişilerin istekleri

karşılanmadığında duydukları hayal kırıklığı öfkeye dönüşür.

Eğer isteklerinizi alamazsanız, öfke değil hayal kırıklığı, hüsran ve incinmişlik gibi daha normal

tepkiler verirsiniz. Düşünce biçiminizi değiştirmek için problem çözümü, daha iyi bir iletişim ve

çevrenizi değiştirmek alternatif yöntemlerdir.

Öfkenizi Minimumda Tutma Stratejileri

• Rahatlama: Derin nefes alma veya rahatlatan hayaller kurma gibi basit rahatlama araçları öfke

duygularınızı yatıştırmanıza yardımcı olabilir. Rahatlama teknikleri öğreten bazı kitap ve kurslardan

faydalanabilirsiniz. Bu teknikleri bir kere öğrendiğiniz takdirde ne zaman ihtiyaç duyarsanız

uygulayabilirsiniz. Eğer her ikinizin de sinirli olduğu bir ilişki yaşıyorsanız bu teknikleri beraber

öğrenmeniz faydalı olacaktır.

• Deneyebileceğiniz bazı basit adımlar;

- Diyaframınızdan derin nefes alın. Göğsünüzden nefes almak sizi sakinleştirmez, nefesinizin

karnınızdan geldiğini hissedin.

- “Rahatla”, “umursama” gibi sakinleştirici bir sözü yavaşça söyleyin. Bunu derin nefes alırken

kendinize söyleyin.

- Hayal gücünüzü kullanın ve hayal ya da gerçek olan rahatlatıcı bir sahneyi düşleyin.

- Yoga gibi yorucu olmayan yavaş egzersizler, kaslarınızı gevşeterek size kendinizi daha sakin hissettirebilir.