Disiplin; çocuk eğitiminin bir parçasıdır. İsmi ne olursa olsun, disiplin önde gelen ilgi alanı, davranışı etkili bir şekilde ele almaktadır. Disiplin bu nedenle çocuğun gelişiminde önemli rol oynar.

Disiplinin üç temel amacı vardır. Bunlar;

1-      Sevgi ve güven ilişkini geliştirmek,

2-      Benlik değerinin temelini atmak,

3-      Başkalarını anlayarak ve onların kişiliklerine saygı göstererek model görevini gerçekleştirmek olarak sıralanabilir.

Disiplin; aile içindeki denge ve düzenin oluşturulmasında büyük önem taşır. Ancak disiplin çoğunlukla “cezalandırma ile eş anlamda değerlendirilir. Her ne kadar kelime anlamıyla “katılık” ve “kuralcılık” gibi kavramları çağrıştırıyorsa da gerçek anlamda disiplin, çocuğun uyumu üzerine yoğunlaşmakta, davranış yönlendirmeyi amaçlamaktadır.

Çocuğa istenilen davranış ve alışkanlıkları öğretmek, kendi kendini denetleme ya da iç denetim demek olan ahlak gelişimini sağlamaktadır. Bu da dıştan gelen bir zorlamayla olmaz, önemli olan içselleşmiş bir sorumluluk duygusunun oluşturulmasıdır.

Benlik kontrolü ve anne-babanın isteklerine cevap verebilme yeteneği zaman içinde gerçekleşir. Anne-baba uygun davranışı sergilemesi için çocuğa olumlu bir model oluşturarak, sınırlarını belirleyerek, açıklama yaparak yardımcı olabilirler. İstenmeyen davranış karşısında hoşnutsuzluğun belirtilmesi, çok zorunlu hallerde cezaya başvurulması beklenir. İstediği davranışı yaptığında ise olumlu yüz ifadesi ve övücü sözlerle değerlendirilmesi çocuğun davranışının şekillendirilmesinde etkili olabilir.

Disiplin, tutarlılık ve esneklik gibi bazı ikilemleri içerir. Bu yandan çocuğa kuralların tutarlı bir şekilde verilmesi gerekir. Öte yandan katı bir şekilde uygulanan kararlar hoşnutsuzluğun oluşumuna neden olabilir.

Çocuklar bazen ebeveynin esnek davranmasını bekler. Örneğin okul öncesi çocuğu kazağını asmayı unutabilir ya da ilkokul 1. sınıf öğrencisi sevmediği montunu giymek istemeyebilir. Böyle durumlarda ebeveynin esnek olamaya ihtiyacı vardır. Esneklik ve hoşgörü kabul ve sevgi kavramlarını da beraberinde çağrıştırır. Sevgiyi ve güven duygusunu da beraberinde getirir. Sevgi ve güvene bağlı kabul edilme isteği ve güçlü bir olumlu ilişki çocuğun davranışlarını yönlendirmede büyük bir öneme sahiptir.

Çocuk, güçlü olumlu duyguları genelleştirir ve çevresindeki insanlara yansıtır. Sevgi ve saygı davranışı ebeveynden taklit yoluyla model alınarak öğrenilir.

Buna karşılık şiddetle, zor kullanarak davranışı yönlendirmeyi amaçlayan ebeveynler;

- Çocuğun kendilerine karşı korku, öfke ve kızgınlık içinde olmasına sebep olur.

- Çocuğa saldırgan olmayı ve sorunlarını şiddetle çözmeyi öğretir.

- Zayıf vicdan ve ahlak gelişimine yol açar.

İstenen davranışı yapması yönünde çocuğa ceza yerine diğer seçenekler sunulmalıdır. Ebeveynin koyduğu kurallar açık, basit ve yapılabilir olmalıdır. Davranışı yönlendirirken yapılan ilk hata yanlış davranışı görmezden gelmek, ikinci hata ise ilk çare olarak cezaya başvurmaktır.

Cezalandırma yerine başka seçenekler denenmelidir:

- Anne ve baba olarak çocuğa tutarlı ve kararlı davranın. Kuralların ne olduğunu kesin ve net bir şekilde aktarın. Gerektiğinde esnek davranın.

- Davranışlarının, yaramazlığının sonucuna katlanmasını sağlayın. Örneğin masaya çay dökülmüşse bırakın kendi temizlesin. Arkadaşının kalemini kırmışsa bırakın kendi harçlığından yeni kalem alsın.

- Çocuğun olumsuz davranışları karşısında duygularınızı ifade edin, beklentilerinizi dile getirin.

- Ona seçme şansı tanıyın ve hatalarını nasıl telafi edeceğini gösterin, sorun çözmesine yardımcı olun.

- Sevilen ve kişiliğine saygı duyulan çocuk başkalarını sever ve onlara saygı duyar. Bu nedenle disiplini sevdi temeli üzerine inşa edin.

Ve en önemlisi görmek istediğiniz davranışı sergileyin. Çocuklar anne ve babalarının tüm davranışlarını kopyalar. Korku ve kaygılarını da coşku ve olumlu huylarını da. Öğüt vermek yerine davranışlarınızla örnek olun. Çocuklar modelden taklit yoluyla öğrenirler. Onlar için eylem sözden çok daha etkilidir. Çocuk duyduğunu değil, gördüğünü öğrenir ve uygular.