*Batman örnek bir muhtarı kaybetti. Üç dönemdir bu şehrin büyük mahallelerinden Belde’nin muhtarlığını yapan Nuri Altun, tam 5.5 aydır yaşama tutunmuştu. Geçirdiği kalp krizi sonucu beyninde ödem oluşan Altun, aylardır makineye bağlanmıştı. Önceki akşam o güzel sima da sessiz-sedasız ayrıldı aramızdan…

*Batman’ın ilk günlük gazetesi Çağdaş’ın ilk harcı ‘Tekel Caddesi’ olarak bilinen Gülistan’da atılmıştı. Gazete idaresinin hemen karşısında Belediye’den ayrılan eski Elektrik Kurumu olan (Türkiye Elektrik Kurumu) vardı. TEK’te Ali Yeneroğlu, aynı kurumun ilk personellerinden Ekrem Ekmen ve Nuri Altun’un, Batman Çağdaş’ın kurucusu merhum ağabeyim Enver Arsan ile diyalogları iyiydi…

GAZETECİLİĞE BAŞLADIĞIMDA…

12 Eylül 1980 Darbesi’nden yeni çıkılmıştı.

Kapatılan iki gazetemiz Yeni Zaman ve Doğuş’un ardından üçüncü gazete Batman Çağdaş’tı.

O zamanlar şimdi ki gibi bir dilekçe ver.

Matbaa ve tesisin yok, hemen bir yayın organı çıkar gibi bir lüksünüz yoktu

Yazı İşleri Müdürlüğü görevini yapanlara ‘Lise Mezunu’ şartı aranırdı.

O dönemde Batman’daki yerel gazetelerin başında ‘Lise mezunu’ ilk Yazı İşleri Müdürlerindendim.

Bir soruşturma bile aylar, yılları alıyordu.

Darbe sonrası askerden yeni dönmüştüm.

Hiç unutmuyorum.

Tarih 1982’nin sonlarıydı. Siirt Valiliği’ne ‘Batman Çağdaş’ için başvurduk.

Tam 1.5 yıl sonra bu yayın organını Batmanlılarla buluşturabilmiştik ne sıkıntılarla.

Aktif gazeteciliğe başladığım ilk yıllardan itibaren kısa adı (TEK) olan eski Türkiye Elektrik Kurumu’nun ilk çalışanlarından bazı simaları, üstat gazeteci ağabeyim Enver Arslan sayesinde tanıdım.

Merhum Arslan, bu işin mektebini okumadı, tabiri caizse o mesleğin alaylısıydı.

Bu şehrin ilk gazetecileri Nazım Sökmen ve Haluk Yargıcı gibi duayenlerin yanında yetişmişti. Kentin sevilen, sayılan gazetecilerindendi Arslan.

Gülistan Caddesi’nde eski adıyla ‘Tekel Caddesi’ diye bilinen güzergahta, Batman Çağdaş ile eski Elektrik Kurumu karşı karşıyaydı. Mesai bitiminde TEK Müdürü merhum Ali Yeneroğlu, Gercüş’lü Muhasebeci merhum Ekrem Ekmen ve Ramanlı tekniker Nuri Altun, Batman Çağdaş’ın o küçücük ama sıcak bürosunda o güzel güzergahın esnaflarıyla koyu sohbetleri olurdu. Biz, gazetenin mutfak bölümünde çalıştığımız için o renkli simalara kulak misafiri olurduk.

O güzel insanların ne de güzel sohbetleri olurdu.

O ESKİ ESNAFLAR YOK ARTIK

Eski Tekel Caddesi’nde öyle güzel samimi ve içten esnaflar vardı ki…

İnşaat malzemeleri bayii Şükrü Demir ve kardeşi Hasan Demir, TPAO emeklisi Ali Usta, Mobilyacı Abdullah Aksoy, Bakkal Hasan Keskin, Oto tamircisi Adanalı Ali Usta, İGS Bayii Edip Ertekin, Fırıncı Halil, Tilmerç’li Kadri, Vahdettin ve Ahmet Terece, Hüseyin Çalışkan, İsmet Güre ve ismini anımsayamadığım o güzergahın temel taşlarından bir çok sima yıllar önce aramızdan ayrıldılar.

O güzel iş dünyasındaki insanları hatırlayınca duygulanıyoruz.

Gülistan Caddesi’ndeki anılar hatırladıkça da hüzünlenmemek elde mi?

Ünlü yazar Yaşar Kemal’in yazdığı gibi; “O güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler...”

Tam 37 yıl önce Gülistan caddesinin canlanması adına o eski esnafların başlattıkları ‘örnek kampanyalar’ vardı. Temizlikten tutun da indirimli satışlara varan kampanyalar günlerce konuşulurdu.

Eski Tekel caddesinin yani Gülistan Caddesi’nin gelişmesi için kafa yoran Batman’ın ilk TEK Müdürü Ali Yeneroğlu idi. Ayrıca güzergahın daha da güzelleşmesine katkıda bulunan TEK’in Muhasebe Müdürü Ekrem Ekmen ve Tekniker Nuri Altun, bazen esnaflarla birlikte ellerine süpürge alıp kaldırımları temizlerlerdi.

Elektrik Kurumu’nda çalışan personelin, o güzergahtaki esnafla diyalogu çok iyiydi. O güzergah büyük bir aileydi.

Elektrik borcunu ödemekte zorlanan bazı abonelere ilk destek TEK Müdürü merhum Ali Yeneroğlu’dan gelirdi. Yeneroğlu, maaşından faturaları öderdi. 35-40 yıl öncesinde elektrik sıkıntıyla karşılaşan birçok mağdurun imdadına yetişen Yeneroğlu, 1995 yılında geçirdiği kalp krizi sonucu aramızdan ayrıldı. Uzun bir süre önce de TEK’in ilk Muhasebecilerinden Gercüşlü Ekrem Ekmen, yaşama veda etmişti.

Tarih, 27 Kasım 1992… Ankara’dan Batman’a gelirken geçirdiği trafik kazası sonucu hayatının baharında yaşama veda eden ağabeyimiz Enver Arslan’dı.

Kış mevsiminin habercisi olan Kasım’ın son günlerinde ansızın aramızdan ayrılmıştı üstat Arslan. Kar yağışının olduğu bir kış gününde o kara haberi aldığımızda buz gibi kesilmiştik.

Geride ağabeyim Arslan’ın kadim dostu Nuri Altun kalmıştı.

5.5 AY ÖNCE KALP KRİZİ…

Yılları DEDAŞ’ta geçen Nuri Altun, emekli olduktan sonra kendisini oturduğu Belde Mahallesi’ne adamıştı.

Semtindeki sorunlarının çözümü için ‘Muhtarlık’ görevini üstlenen Altun, tam üç dönem üst üste bu görevi sürdürdü. Muhtarlar arasında en aktifi de Altun’du.

Günün büyük bölümünü Muhtarlık ofisinde geçiriyordu. Karanlık düşmeyene dek de ayrılmazdı Muhtarlıktan Altun.

Pek de sağlık sorunu yoktu.

Kendine bakan muhtar Altun, bir gün muhtarlık ofisinde olduğu sırada kalp krizi geçirdi.

Hastaneye geç kaldırılmıştı ama yine de bir umut vardı.

Muhtarın büyük oğlu Levent ile hep görüşüyorduk.

“Beyninde ödem oluşmuş ama sevenlerinden dualarını eksik etmemelerini istiyoruz.”

Aylardır makineye bağlanmıştı.

Yoğun bakımdaydı.

Önceki akşam telefonumda Levent’in adını gördüğümde hissettim.

Muhtar Nuri Altun ağabeyimizi kaybetmiştik.

O’nu ebediyete uğurladık.

Nuri Altun, Belde Mahallesi var oldukça adı yaşayacak. Belde’ye bir ömür veren Altun’un ismi belki de o semtin bir cadde ya da bulvarında yaşayacak.

Mekanı cennet olsun.

Bugün o yakınımdaki dört güzel insanın da aramızda olmamasının büyük bir ezikliğini yaşıyorum…

Sağlıkla kalın…