Karşısı vardır her yerin

Karşıda duran bir insan gibi

Bakarlar birbirlerine

Bazen öte taraftan bir gülüşle

Bazen diğer yandan

gözleri dolu bir hüzünle

      Adı Karşıyaka olmasa da her şehrin bir karşı yakası vardır. Acı, tatlı anılar ve anlar yaşanır her birinde.

    Ülkemizde adı ile sembolleşen tek semt/ilçe vardır, o da İzmir’in Karşıyaka’sıdır. Bizim de adı ile anılan bir Karşıyaka’mız vardır ve İzmir’den ışıl ışıl parıldayan ışıklar, sönmeye ramak kala, yorgun argın ulaşmış bizim Karşıyaka’mıza. Her şehrin bir karşı yakası vardır, adı ile anılmasa da yaşarlar karşı karşıya, Bazen acı tatlı bazen de tatlı ve acı.

     Küçükken akraba ziyaretlerine giderdik İluh deresi’nin öte yanına, Karşıyaka’ya. Resmi adı mıydı o zaman, bilmiyorum ama bir yerin asıl adı, orada yaşayan insanların dillerine nasıl yerleştiği ve nasıl can bulduğu şekli önemlidir. Biz de öyle anardık orayı.

      Batman’ın hiçbir yerinde “Sokaklar bir labirenti andırmıyor” orası kadar. Orada, evler ve sokaklar sanki rastgele serpiştirlmiş gibidir. Belki de o yüzden, mahallenin sokakları âdeta “Kılcal damarlar gibi” çepeçevre sarmış mahalleyi. Bence bir şehrin ya da bir mahallenin büyüsü, orada kaybolma korkusu yaşatmasıdır, oranın dışında, Batman’ın hiçbir yerinde o kaybolma korkusu yaşanmaz. Zaten mahalleye girdiğinizde, nereye gideceğinizi bilmediğiniz için, ilk adımınızla birlikte o gizemli ve mistik havası çekiyor sizi derinlerine ve hemen “işte, Batman’ın en gizemli mahallesi!” diye geçiriyorsunuz kafanızdan.

       Bizim Karşıyaka’mızda, öyle sahil boyu ışıldayan yürüyüş yolu yoktur. Ama mahalleye girdiğiniz anda ışıl ışıl parıldayan ve sıcaklık saçan gözlerin aydınlığıyla ilk adımı atarsınız, artık nereye gideceğinizin önemi kalmadan, dalarsınız o sıcak bakışların yarattığı dalgaların içine.

       Bizim Karşıyaka’mız içinde mutluluk barındırsa da hüzünlüdür. O hüznü, İluh Deresi üzerine kurulmuş köprüyü geçtikten hemen sonra hisseder insan. Ama o hüzün, yanınızdan geçen ilk kişinin sıcacık bir selamıyla hemen uzaklaşır.