Elmedina’nın suları üstünde yükselen Batman

Sular  eski ticaret merkezi olan Elmedina’yı yuttuğunda çevresi de uzunca bir süre hüznün sessizliğine boğulmuştu sanki.

Ta ki Raman-1 ardından 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün bizzat katıldığı Raman-8 petrol kuyusunun açılışına kadar.

Petrol yeryüzüne çıkarken, Elmedina da uzun yıllar sonra İluh toprağıyla buluştu.

Petrolün ticari meta haline gelmesiyle birlikte, unutulmuş Elmedina’ya ülkenin her yanından konuklar gelmeye başladı.

Birkaç yıl sonra “Elmedina’nın küllerinden Batman” şehrinin doğacağı anlaşıldı. 

İluh’un sınırları petrolle büyüdü, kısa bir zaman sonra İluh kabına sığmaz oldu ve Batman’a dönüşmek zorunda kaldı.

Bir yerleşim yeri büyüdüğünde, haliyle yönetim organizasyonları ona göre şekillenir, İluh önce nahiyeye sonra da ilçeye dönüştü.

İlçe oluşumundaki süreçleri diğer arkadaşlar gazetemizde birçok kez yazdı, o yüzden ben de tekrarlamak istemem.

Belediye oluşum aşamaları; yoksunluklarla ağır aksak da olsa tamamlandı.

Merhum Mustafa Ramanlı’nın ilk göreve geldiği yıl, Batman artık İluh değildi ve nüfus oranı kat be kat artmıştı.

Yeni yönetim, yerel yönetim organizasyonlarını ona göre düzenlemeliydi ama kamu eğitimi alan insan sayısı yok denecek kadar azdı, olanlar da diğer şehirlerde edindiği mevkilerin konforunu bırakmak istemedikleri için Batman’a dönmek istemediler.

 İyi bir hukuk eğitimi alan Avukat Mustafa Ramanlı kadrosunu, verilen bir görevi layıkıyla yerine getiren kişilerden oluşturdu.

Tabii ki en yakınına, her bakımdan güvendiği insanları yerleştirdi. Güvendiği bu kişileri, kendi eğitim durumunun yetkinliğine güvenerek, görev verdiği bu kişilerin eğitim durumlarına takılmadan ilk olarak Hüsnü Özgen’i, nam-ı diğer Hızniyê Hevê’yi en yakın yardımcısı olarak görevlendirdi.

Tabii ki ona bu görevi verirken, onun adaletli, güçlü ve hoşgörülü kişiliği en önemli kriteri olmuştu. Haşim Ünal ve Behcet Yeşilmen’i de mesleki yeterliliklerinden dolayı görevlendirmişti.

Ardından kendince uygun gördüğü isimlerle, belediyenin yetkin bürokrat kadrosunu oluşturmuştu.

O dönemlerdeki belediye, Batman’ın yerel bürokrasi tarihinin başlangıcı olmuştu. O dönemler belediye, resmi bir kurumdan ziyade, herkesin kendi evi gibi hissedip gittiği ve var olan sorunlarını çözebildiği bir kurum haline gelmişti.

 Bu yönüyle, günümüzde arzu edilen kuruma, en iyi örnek olmuştu belki de.

Şehrin eski yerel bürokrasisinin; resmi anlamı yerine, daha çok bürokratların duygusal yönlerini ön planda tutarak anlatmaya çalıştım.

Bürokrasi bir yönüyle devlet görevlileri topluluğu değil midir aynı zamanda?

Şehrimizin insanlarını önceki dönemler gibi, sıcaklıkla karşılayan kurumların olması dileğiyle...

            *Arif Arslan Ağabey’in bir makalesinden alıntı.