Okullar yarıyıl tatilinde.

Karneler alındı.

Çocuklar dinlenmede.

Okul zili çalmıyor.

Okul bahçeleri sessiz.

Alabilenler çocuklarına karne hediyesi aldı.

Bazıları da abur cubur, şekerleme türü şeyler…

Elbette bağımlılık yapan sadece eroin, kokain, tütün veya alkol değil…

Batı ülkelerinde ultra işlenmiş gıdalar da madde kullanım bozukluğu sınıfında.

Bir madde kişiyi çeşitli şekillerde etkileyebilir.

Kriterlere göre bir kişide; hafif belirtiler, orta ve şiddetli belirtiler belirtilmiştir.

İnsanların belirli maddeleri kullandıktan sonra tarif ettiği belirtiler analiz ederken, bu belirtilerin şiddeti büyük ölçüde  söz konusu maddeye bağlıdır.

Ultra işlenmiş gıdaya bağlı hafif belirtiler %19 ve şiddetli belirtiler de %55 oranında olduğu belirtilmiş.

HAYAT PAHALI

Yiyecekler, hayatın temelidir.

Hayat çok pahalı.

Temel gıda fiyatları yükselişte.

Et, süt, yumurta.

Ancak bağımlılık yaratan aşırı işlenmiş, enerji yoğun, besin değeri düşük gıda tüketimi ve pazarlamasının artışının, bireylerin, toplumların sağlığını olumsuz yönde etkilediğine dair çok büyük endişeler bulunmaktadır.

İlgili uzmanlar, ultra işlenmiş gıdalara bağımlılığın dünya genelinde yetişkinlere de etkilediğini söylüyor.

Son araştırmalara göre; dondurma, gazlı içecekler ve hazır yemekler gibi ultra işlenmiş gıdalar kanser, kilo alımı ve kalp hastalığı riskinin artması gibi kötü sağlıkla ilişkilendirmiştir.

Bu tür ürünlerin küresel tüketimi hızla artıyor.

Araştırmacılar şimdi bazı insanların bu tür yiyecekleri tüketme biçimlerinin "madde kullanım bozukluğu” yönünden dikkatle ele alınmasını söylüyorlar.

Bu beslenme davranışları arasında;

Bu tür gıdalara yoğun istek, yoksunluk belirtileri, alım üzerinde daha az kontrol, şişmanlık, tıkınırcasına yeme bozukluğu, daha kötü fiziksel ve ruhsal sağlık, ayrıca daha düşük yaşam kalitesi gibi sonuçlara rağmen ultra işlenmiş  gıda kullanımın devam etmesi düşündürücüdür.

Çocuklarımızı ultra işlenmiş gıdalardan uzak tutalım.