Geçenlerde Batman Çağdaş Başyazarı

Arif üstat çok yerinde bir serzenişte bulundu

geçengünlük yazısında.

Batman’ı bu günlere getiren, hizmet eden ve katkı veren pek çok isim saydı.

Belediye başkanları, yöneticiler ve petrolcüler…

Bu dünyadan göçüp gidenlerin aziz hatıralarına minnet ve hürmetle!

Geçmişe bugünden baktığımızda kentler hızlı gelişmekte ve büyümekte.

Asıl olan geçmişle kopmadan geleceği yaşamak değil midir?

Bu düşünceyle bakarsak geçmişle bağlar kopuk kopuk gibi hangi cadde, sokak veya meydan hizmeti çok geçmiş insanların adıyla anılıyor.

Kanaatimce bu bir hafıza kaybıdır.

“Hafıza kaybı” yalnızca kişilerde değil kurumlarda da en çok rastlanan bir hastalık haline geldi.

Geçmişte yaşanmış eski mahallerdeki hanlar, ağa-bey konakları,

Cumhuriyet dönemi yapıları-tren istasyonu, silolar, atbaşları ile Cumhuriyet’in kazanımlarını koruyamıyoruz.

Eskiyi boz, yık, yak, yeniden yap.

Bu sürdürülebilir bir durum değil.

Son yıllarda kamuoyunda en çok kullanılan kavramlardan birisi “sürdürebilirlik” oldu.

Soralım kendimize kent olarak geçmişle bağlarımız koparmadan  geleceği kurabilme asıl olan değil mi?

Sivil toplum örgütleri, medya ve yöneticilerin desteğiyle

“Tarihe saygı ödülleri” konulamaz mı?

Tarihe saygı ödüllerine mevzu bahis yapılar

Hasankeyf’te var, Mor Kiryakiskilsesi, Malabadi köprüsü bu yapılardan bazıları.

Bunları gözümüz gibi koruyalım.

Çünkü bunlar geleceğe miras bırakacağımız mücevherler.