Son birkaç haftadır

öğrendiğim bir şey var.

Depremler insanları öldürmez,

Yapılar, binalar ve

içindekiler öldürür.

Öğrendik ki;

bir depremdeki en büyük risk,

insan yapımı binaların

enkaza dönmesine yol açan,

yapıların içindekilerin düşmesi,

devrilmesi,arızalanması.

ve insanların yaralanması,

altında kalması ve

ölümüne yol açan

sarsıntı şiddeti.

Az sarsıntıya neden oldukları ve/veya

binalar bu sarsıntıya dayanacak şekilde

inşa edildikleri için çok az hasarla

büyük depremler olmuştur.

Bazı durumlarda daha küçük depremler bile

büyük sarsıntılara neden olmuştur.

Sonuçta hiçbir zaman sarsıntıya

dayanacak şekilde tasarlanmayan veya

inşa edilmeyen binalar yıkılmıştır.

Deprem etkisinde yer yapısı ve

mühendislik önemli.

Deprem sonrası

Eski olan her şey yeniden yeni.

Modanın bir sloganı.

Ancak gündelik hayata da uyarlanabilir.

Yumuşak, gevşek alanlardan

Yamaçlara doğru bina yapmanın

önemi anlaşıldı.

Eski zamanlardaki gibi.

Andoluya dolaşın.

Köyler yamaçlardadır.

Ovalar, tarım alanları korunmuştur.

Şimdilerde yeniden

ovalar yerine, kır bayır.

Çok katlı mimari yerine,

yatay mimari.

Hatta şehirden köylere göç.

Tek katlı, haney tipi evler.

Büyük şehir çevrelerinde

villa tarzı yapılar şimdi revaşta.

Ama her şeyden önce zemin ve

Yapı güvenliği önemli.