*Batman’ı var eden petrolün yarattığı gelişmeleri dünden bugüne sergileyen bir ‘Petrol ve Rafineri Müzesi’ yapmak o kadar zor mu? Bu şehrin lokomotifinin ülkenin ilk rafinerisi ile TPAO olduğunu söylüyoruz hep. Bizi takip edenler bilir. Şehrin dününe dair ne varsa kayıt altına alıyoruz...
*Temennimiz her konuda, şehrin geçmişini bugüne taşıyan ‘Hafıza Merkezleri’nin olması ama öncelikli olarak petrolün Batman’da yarattığı tüm değişiklikleri ve petrole ait olan objelerin sergilendiği bir müzenin kurulmasıdır. Orada sergilenen objelerin varlığı her şeyi hafızamızda daha somut bir hale gelecektir...
PETROLCÜLERİN İLK AYAK İZLERİ
Ülkenin en modern kuruluşunun bugüne kadar böylesi modern bir gerekliliği yerine getirmemiş oluşunun büyük bir eksiklik olduğunu belirtmeden geçemeyeceğimiz bir konudur.
Bu konuda gerek kurumun gerekse bizlerin edindiği fotoğraflar vardır.
Olabildiğince bütün platformlarda sunmaya çalışıyoruz.
Ama orada kullanılan küçük aletlerin bir müzede sergilenmesi belleğimizde ne kadar somut bir halde yer edecektir.
Arşivimizdeki 14 haneli İluh’un 80 yıldaki değişiklikleri gösteren sararmış fotoğrafları her platformda olabildiğince okurlarımızın beğenisine sunuyoruz.
1940’larda Meymune Boğazı’ndaki küçük Rafineri’nin bulunduğu o yerleşim bölgesinde o zamanın devlet büyüklerimiz; İsmet İnönü, Adnan Menderes, Celal Bayar ve Nihat Erin’in üzerine titrediği ve her koşulda desteklediği bir kurumun ziyaretleri sırasında hem oradan ülkenin her yanından gelen petrolcülerin ayak izleri var.
Ne Koç’un sorumluluğundaki Tüpraş ne de yıllar önce Batman TPAO girişine yapılacağı söylenen ve bizim ısrarlı, istek, uyarı ve hatırlatmamız olmasına rağmen petrol müzesi projesi bir türlü gerçekleştirilmedi.
PETROLÜN BAŞKENTİ HAKETMİŞTİ AMA…
Komşu Şırnak’taki Gabar’dan Cudi’ye kadar şimdiki yeni petrol sahalarını keşfeden yine petrolün başkenti Batman’ın eski petrolcüleridir.
Kim ne derse desin… 1980’lerden Sonra 90’a kadar Güneydoğu’nun yanı sıra Doğu’yu karış karış gezen eski petrolcüler, 30-40 yıl önce ‘Bu coğrafyada yeni petrol rezervleri var’ diye mesaj vermişti.
Türkiye’’nin ilk petrol dağı Raman, Batı Raman ve Garzan’da 1950’den bu yana ‘kara altın’ üretimi kesintisiz sürüyor.
Şimdi de Şırnak’ta yeni sahalar devrede.
‘Kara Altın’ın dününden söz ederek başladık bugünkü yazımıza.
Batman’ın çevresindeki Raman ve Batı Raman’da yüzlerce kuyudan petrol üretimi yapılıyor.
1940’tan 1950’ye Kadar küçük rafinerinin olduğu Meymune Boğazı’nda ise halen o çok değerli petrolcülerimizin ayak izleri var.
4-5 Yıl önceydi, arkadaşım İrfan Tapan ile küçük rafinerinin olduğu Meymune Boğazı’nda Türkiye’de ilk rafinerinin kurulduğu alanda eski halat ve bazı petrol malzemelerini belgelemiştik.
Hatta Tapan, Koç grubuna güzel bir öneride bulunmuştu;
“Hasankeyf turizm gezi güzergahında. Buradan her gün Mardin’e kadar onlarca tur operatörü gelip gidiyor. Raman ile Batı Raman’ın tam ortasındaki bu alana Koç grubunun yapacağı küçük rafineri müzesi yerli ve yabancı konuklar arasında heyecan yaratır.”
Bu önerinin üzerinden aylar yıllar geçti… Ne yazık ki ilk küçük rafinerisinin müze projesi de yattı.
Düşünün; Batman’a her yıl, özellikle bu mevsimde sayısız tur operatörleri çıkarma yapıyor ve gezi güzergahı üzerinde ‘kara altın’ı anlatacak ne bir petrol müzemiz ne de alanda sembolik bir rafineri alanı var.
Bu makalenin TPAO ve Tüpraş olmak üzere tüm STK ve ilgili kurumlara uyarı niteliğinde olmasını diliyoruz.
Umarız en kısa zamanda böylesi mükemmel bir fikir, müze ile somutlaşarak hayata geçirilir.
PETROL MÜZESİ PROJESİ DE UNUTULDU
5 Yıl öncesiydi…
Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Batman’a yaptığı ziyarette petrolün başkentine ‘Müze’ sözü vermişti.
Hatta ‘Petrol Müzesi’ için proje de hazırlanmıştı.
TPAO Batman Bölge Müdürlüğü girişinde eski Gümrük Müdürlüğü alanı ‘Petrol Müzesi’ olacaktı.
Ne yazık ki o projede unutulanların listesine alındı.
Bunu da tekrar hatırlatmak bizim görevimizdir.
Petrol müzesi projesinden de haber yok.
‘Batman petrolün başkenti’ diyoruz ama ne acı ki daha bir müzemiz yok.
Yıllar önce sanatçımız Ahmet Güneştekin ile Belgesel TV yapımcısı gazeteci Coşkun Aral, eski ekonomaya yakın yerde mini bir petrol müzesi açmışlardı.
Orası da nedense kapatılmıştı.
Batman, iki hafta önce ‘İl’ oluşunun 34’ncü yıl dönümünü kutladı.
Ne acı ki bu şehir yıl dönümüne yönelik bir etkinlik gerçekleştirmedi.
Yine petrolün başkentinde petrole dair uluslararası bir ‘enerji’ konulu panel de olmadı.
Bu ilgisizliği tarihe not düşmesi açısından buraya not ediyoruz.
Düşünün; Batman ‘kara altın’ ile var olmuş ama petrolün dününe dair öykü ve hikayelerinin yansıtılacağı ne bir müzesi var ne de Türkiye’nin ilk rafinerinin kurulduğu alanda mini bir rafineri sembolü.
Buraya gelen konuklar, 1947 Yılında ‘kara altın’ın keşfedildiği Raman-8’in önünde birkaç kare çekip ayrılıyor.
Oysa Batman’da yerli ve yabancı konukları ağırlayacak güzel projeler de hayata geçirilebilir.
Ama ne yazık ki bu projelere kafa yoranların sayısı yok denecek kadar az.
Batman’ın ‘kara altın’ ile daha iyi tanıtılması için öncelikle bu şehrin rafineri ve petrol müzesine gereksinimi var.
Elbette her etkinlik bu şehir için önemli ama şehri ‘şehir’ yapan ‘kara altın’ da unutulmamalı.
Ve en öncelikli yeri almalı.
Bu işi sadece kurumlara yıkmak da olmuyor.
Şehrin odaları, STK’ları ve iş dünyası da bu projelerin takipçisi olmalı.
Batman’da farkındalık yaratacak projeleri hayata geçirmenin zamanı geldi ve geçiyor.
Bu projeleri hayata geçirecek kurum ve kişilerin tarihteki en değerli köşeye oturacaklarını belirtmek istiyoruz.
‘Haydi’ diyerek öncülük yapmalarını sabırsızlıkla bekliyoruz.
Sağlıkla kalın.