630 Bin nüfuslu Batman’da sağlık alanı ne yazık ki son yıllarda gerisin geriye gitti.

Elbette bunun birçok nedeni var, bu nedenleri defalarca yazdık, çizdik. İnsan hayatını direkt etkileyen sorunlar yumağının çözümü için bu şehrin ilk günlük gazetesi yıllardır mücadele verdi, vermeye de devam ediyor. Kente kazandırılan birçok yatırımın hızlandırılmasında da dünden bugüne üzerine düşeni yaptı Batman Çağdaş...

Özellikle kamu hastanelerindeki yetersizlik her hafta Batman basınının manşetlerinde yer alıyor. Kronik sorunlara geçici çözümler bulunsa da hastaların birçok alanda mağduriyeti söz konusu…

***

Batman Çağdaş, yine kamu hastanelerinde meydana gelen bir ailenin şikayetini manşetine taşımıştı.

‘Kan alamayan hastane’ manşetiyle vatandaşların şikayetine yer verdik ve haber sonrası yüzlerce vatandaş ‘seslerine’ ses olduğumuz için teşekkür etti. Bu mesajları da yazının son bölümünde aktaracağım.

Haberde özetle; Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin çocuk servisinde deneyimi az veya yetersiz bazı sağlıkçıların defalarca girişimde bulunduktan sonra kanların güçlükle alındığı, çocukların çektiği eziyete rağmen laboratuar servisinde de verilen kanların ‘yetersiz numune’ gerekçesiyle bu işlemlerin tekrar edilmesinde vatandaşın yaşadığı mağduriyete dikkat çekilmişti… Söz konusu ailenin şikayeti de hem Hasta Haklarına hem Sağlık Müdürlüğü’ne hem de hastane başhekimine kadar iletilmiş.

Vaziyet buyken, yaşanan sorunların muhatabı ‘hastane yönetimi’ iken, gazete olarak da hastane idaresinden bir açıklama beklerken, yaşananlara cevap ve manipülasyon ise Sağlık-Sen Batman Şubesi’nden geldi.

Gerçekten de ‘sendikacılık bu mu?’ dedirten bir durumla karşılaştık.

Sendika ailenin sistemde kayıtlı şikayetine rağmen “Bu haber asılsızdır ve haberin içeriği sağlıkta şiddet ortamını körüklüyor” gibi ifadelerle haberin içeriğinde olmayan bilgileri de ekleyerek, her ay aidatını aldığı üyelerine güya ‘şirinlik’ yapmaya çalıştı. Verdikleri tepkide ise mağdur olan ailelerin yaşadığı sorunlara dair tek satır yok (!)

Bir gazetenin belgelere dayandırdığı haberi manipülasyona uğratmak anladığım kadarıyla malum sendika yönetiminin görev tanımı içerisinde yer alıyor (!)

Yine sendika yönetiminin verdiği tepkiye bakıldığında habere konu olan şikayet içerisindeki servis içerisinde üyeleri yer alıyor. Yetkili sendikaya üye olmak elbette hukuki ve sendikanın kendi üyelerini de bir yere kadar koruması doğal.

Fakat ortada mağduriyet yaşayan aileler varken ve habere verilen tepkilerin hiçbirinde hastanın yaşadığı mağduriyete dikkat çekilmeyip, üstüne üstlük gerçek bir habere ‘asılsız haberdir’ demek en amiyane tabiriyle iş güzarlıktır, etik dışıdır, halktan kopuk olmanın sonucudur. Başka bir değişle de mağduriyeti yaşatan ‘üye’ personeli ya da personelleri koruma gayretidir.

Haberin içeriğinde ve tüm bağlamı ele alındığında yaşanan durumun belli bir alanda olduğu, belirli görevlilerin ve hastane yönetiminin eksikliklerinden kaynaklı olduğu net bir şekilde ortadayken, malum sendika ‘zorlayıcı’ çıkarımlarla ‘tüm sağlıkçılar kastedildi’ gibi aslı astarı olmayan paylaşımlarla algı operasyonu yürüttü. Hem de bu ‘algı operasyonunu’ birçok ‘sahte’ hesapla yaptı.

Üyelerini de yanıltan bir sendika yönetimi gerçeğiyle karşı karşıya kaldık…

***

Batman Çağdaş’ın 40 yıllık geçmişi ortada…
Bakın ‘onlarca’ demiyorum, ‘yüzlerce’ haberiyle her zaman sağlıkçıların yanında olmuş, yaşanan şiddet olaylarına da geniş yer vererek üzerine düşeni bir medya kuruluşu olarak yapmıştır. Sadece şiddet olaylarında değil, sağlıkçıların çalışma koşullarının iyileştirilmesi için de her koşulda üzerine düşeni yapmıştır bu yayın organı.

Ancak hangi kurumda olursa olsun, kimin üyesi olursa olsun; bir sağlık çalışanı da görevini yerine getiremiyor, ihmallerde bulunuyorsa da hiç kimse kusura bakmasın bunları haberleştirmek de gazetecilerin en asli görevlerindendir. Birçok kurumda yaşanan aksaklıkları dile getirdiğimiz gibi bu alanda da vatandaşın yanında olmaya devam edeceğiz.

Bu da böyle biline…

*** 

Malum sendika objektif olmadığını, tek taraflı olduğunu ve toplumdan kopuk olduğunu da dün şikayete konu olan birimi ziyaret ederek adeta belgeledi.

Ey sendika yöneticileri peki sormazlar mı size, şikayette bulunan ve sistemde kayıtlı aileyi neden dinlemediniz? Ya da yine sormazlar mı her iki kamu hastanesinde saatlerce kuyrukta kan vermek için bekleyen ailelerin şikayetlerini de dinlediniz mi?

Tabi ki hayır, çünkü karşılığında ‘aidat’ aldıkları bir vatandaş yok!

Ayrıca gazeteye yönelik bu ithamlarınızı yapmadan önce haberi yapan gazetenin yetkilileriyle görüşme nezaketi gösterdiniz mi?

Tabi ki hayır. Niyet temiz olmadığından sormalarına gerek yok…

İşte sözde adil ve objektif sendikacılık örneği, ne diyelim!

Yaşananlar karşısında elbette tüm Sağlık-Sen camiasını kastetmiyorum, Genel Başkanlarıyla da bir görüşme gerçekleştirdik. Duruma hassasiyet de gösterdiler. Fakat bu yaşananlara neden olan sendika yöneticileri kimse halkta oluşturdukları intiba ile Sağlık-Sen gibi büyük bir camiaya da zarar verdikleri aşikardır.

***

Toplumun şikayetlerinden ve taleplerin uzak Sağlık-Sen Batman Şubesi görmese de vatandaşların sosyal medya üzerinden bize ulaştırdığı şikayetlerin noktası virgülüne dokunmadan sizlere aktararak yazımı sonlandırıyorum.

Ayrıca manipülasyona neden oldukları için bazı üyelerince tarafıma sosyal medyadan gelen hakaret içerikli paylaşımlarla ilgili de hem kurumum hem de şahsım adına yasal hakkımızı kullanmadan geri durmayacağız.

Vatandaşın haklı taleplerini de yazmaktan çekinmeyeceğiz, sizin manipülasyonlarınız, iftiralarınız ve sahte hesaplarınız varsa bizim de ‘halk’ gücümüz var, bu bize yeter, artar bile…

Bu da böyle biline…

İşte vatandaştan bize gelen şikayetler hem de sahte veya trol olmayan hesaplardan;

Ferhat Tan: “Adamlar haklı kardeşim, benim oğlumdan kan alabilmek için çocuğu perişan ettiniz. Ya kan alma bölümüne uzman kişileri bırakın yada suçunuzu kabul edin. Sizin alamadığınız kanı özel hastane tek seferde aldı. İnsanın yüzü kızarır biraz…”

Ahmet Ayhan: “Eğitim kalitesi sıfır, sözde araştırma hastanesi. En ufak işlemleri dahi halledecek organizasyon yok yetersiz.”

Mustafa Yeşil: “Batman ne yazık ki sahipsiz.”

Şerif Toprak: “Her gittiğimizde ağızdan ilaç verip gönderiyorlar, işte kalite.”

Mehmet Dadak: “Hastanede rezaletler bitmiyor, böyle bir rezalet yok.”

Basri Baltaş: “Beceriksizlikten ziyade eğitim kalitesi yerlerde olduğu için bugünleri bile mumla arayacağız. Mezun çok, kalite yok.”

Emine Acar: “Hastanenin rezaleti bitmiyor.”

Aydın Latif: “Bir de üzerine Araştırma Hastanesi yazmışlar, neyi araştırıyorlar merak ediyorum.”

Serkan Kaya: “Benim çocuğum da 3 yaşında. İluh Devlet Hastanesi’nde damar yolunu açamadılar, 3 farklı hemşire 2 kez denedi, yapamadılar. Sonunda ağızdan ilaç verip gönderdiler. Sorun şu, damardan kan alınacak veya serum verilecek ve bu işlemler yapılamıyor. Çünkü işi yapacak hemşireler bu alanda yeterli seviyede değiller, peki hastalar nerede tedavilerini yapacaklar.”

Rıdvan Özdemir: “Bu durum benim de başıma geldi.”

Ünal Celbek: “Kan alma bölümünde bir de çocuk ünitesinde kesinlikle stajyer değil kesinlikle çok iyi uzman olmalı, bu sadece devlet hastanesi değil diğer tüm hastaneler için aynı şey.”

Murat Güneş: “Bugün aynı sorunu bire bir yaşadım. Bıçak batırsa o kadar acı çekemezdi.”

Baki Tnyl: “İluh Devlet Hastanesi zaten Allah’a emanet. Bir damar yolunu bile açamayan personel var, elimi delik deşik ettiler. Sonra da modum düştü deyip başka hemşireye gönderdiler, tew…”

Edip: “Stajyerleri oraya koyuyorlar, diğerleri yatışta…”

Gök Mavi: “Kalitesiz ve yetersiz hastane yaparsanız böyle olur. Yeni hastane şehir hastanesi statüsünde ve kapasitesi büyük olmalıdır.”

Nihat İpek: “Sadece o bölümde rezalet yok, iki aydır randevu bile alamıyorum. Sağlık Batman’da rezalet olmuş.”