Bayramlar çok özel günlerdir.
Büyüklere saygı ve küçüklere sevgi günleri.
Bayramlarda atalar ziyaret edilir, hal hatır sorulur ve gönül alınır.
Ziyaret eden evlatlar huzurlu,nineler, dedeler mutludur.
Keşki her zaman bayram olsa derler.
Ne var ki günümüzde, hele büyük şehirlerde bu gelenek çoktan bozuldu.
Üç beş günlük bayramı bir tatil fırsatı gibi değerlendirip insanlar kendilerini uzaklara atıyor.
Sadece bir mesaj, görüntülü arama işlem tamam.
Kalabalıkmış gibi gözüken sanal alemde yalnızlık.
YAŞLILIK VE SAĞLIK
Yaşlılıkta pek çok sıkıntı doğar.
Bunların en önemlileri elbette, sağlık ve geçim derdi.
Yaşlılık dönemini farklı ele alınmalıdır.
Yaşlanma, sadece bireysel değil, toplumsal olarak da iyi yönetilmelidir.
Çünkü yaşlılarımız çınarlarımızdır.
Yöneticilerimiz kentlerimizde yaşayan yaş almış bireylerin haklarını, ihtiyaçlarını ve potansiyellerini dikkate alan ve hedefleyen politikalar geliştirmek sorumluluğu vardır.
Bugün hangi emekli ile görüşülse emekli maaşlarının yaşam standartlarını karşılamadığını ifade etmeleri.
Piyasaya baktığımızda pek çoğunun emekli maaşlarının çok düşük olduğu bu nedenle açlık sınırının altında yaşamak zorunda kaldığı açıktır.
Sürekli artan fiyatlar karşısında sabit gelirin yetersiz kaldığı ve emeklilerin temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadığı malumdur.
Bu gün duyduğumda çok üzülmüştüm.
Torunu el öpmeye geldiğinde harçlık veremeyen bir emekliyi düşünebiliyor musunuz?
YAŞLILIK VE SAĞLIK HİZMETLERİ
Yaşlıların yaşadığı bir sıkıntı da; sağlık hizmetlerine erişimde randevu sistemleri,ulaşım ve yönlendirmede yaşanan zorluklar.
Sağlık hizmetlerine erişimde katkı payları,
ulaşım zorlukları ve hijyen malzemelerine erişim gibi konularda ciddi sıkıntılar yaşandığı dile getirilmektedir.
Sağlık katkı paylarının kaldırılması, ücretsiz sağlık ve hijyen desteği sağlanması yaşlı dostu olmanın yoludur.
Çünkü bazı yaşlıların tabiri ile “avuç avuç ilaç” kullanıyorum, katkı payları ne kadar yüksek olduğunu söylüyorlar.
Şeker hastalığı, tansiyon ve kalp hastalığı gibi kronik hastalıkların yönetimi sırasında kullanılan gıdalarda içeriklerin yaşlılara uygunluğu tartışmalıdır.
Mesela evde yemek yapamayan bireyler için sipariş edilen hazır yemek sistemleri sağlık açısından yeterli olmayabilir.
Belediye bu yönde bir fon oluşturup sağlıklı, ucuz yemek hizmeti sunan işletmeler kurabilir.
Çoğu kişi alışverişlerde etiket okuma ve gıda içeriği hakkında bilgi eksikliği muhakkak.
Ucuzsa at sepete! meselesini biraz düşünmek gerekir.
Bu nedenle; yaş dostu her kim ise-belediyeler, yöneticiler, hayırseverler- sağlıklı yemeklerin soğuk zincirle yaşlıların evlerine ulaştırılmasını sağlayacak sistemler oluşturulmalı.
Ayrıca etiket okuma farkındalığı artırılmalı; gıda güvenliği eğitimleri düzenlenmelidir.
Belediyelerde diyetisyen desteği yaygınlaştırılmalı ve kişiye özel beslenme danışmanlığı kurulmalı ve sağlanmalıdır.
Sağlık Bakanlığı şişmanlıkla mücadeleye başlamışken,
Yerel yönetimler hiç olmazsa diyet danışmanlık hizmeti verebilir.
Ayrıca yaşlılıkta vitamin ve mineral eksiklikleri gibi yaygın sorunlara karşı tarama ve izlem programları da oluşturulmalıdır.
Bayram herkese huzur, mutluluk ve sevinç getirsin!