Öğrenciler yarıyıl tatilinde,

Torunlar bizde.

Her geldiklerinde en çok istedikleri şey ev yapımı kurabiye.

Şayet yoksa hazırda sevdikleri şey bisküvit.

Ben de severim.

Bir paketi açarım, bir iki tane yerim.

Ağzını kapatıp kaldırırım.

Ancak açık paket aklımı çeler.

Çıkarıp neredeyse bir paketi bitiririm.

Zihnimde bir pişmanlık hissi oluşur.

Ama her seferinde irademi kontrol etmeye çalışırım yine de…

Sizin için bu belki cips, çikolata, dondurma veya gazlı içecekler olabilir ne bileyim?

Bunların hepsi de işlemden geçmiş gıdalar.

Sağlığa zararlı olduğu belirtiyor araştırmacılar.

Aşırı işlemden geçmiş gıdalar aşırı lezzetli ve aşırı tüketilebilir olacak şekilde tasarlanmıştır.

Şimdi araştırmacılar, bunların sadece karşı konulması zor değil, aynı zamanda bağımlılık yapıcı olduğunu ileri sürüyor.

“Ultra işlenmiş gıda bağımlılığının sosyal, klinik ve politik etkileri. BMJ 2023;383:e075354”

Araştırmaya göre; yetişkinlerin %14'ünün ve çocukların %12'sinin yiyecek bağımlılığı olduğunu ve bağımlı oldukları yiyeceklerin aşırı işlenmiş olduğunu bulmuş.

Araştırmada örnek gıda bisküvilerdir.

Ev yapımı anne kurabiyeleri ya da  bisküviler tereyağı ve şeker

(yani yağ ve karbonhidrat) içerir, ancak çoğu insan bir seferde bütün bir tepsiyi yemez.

Ancak bir paket ultra işlenmiş kurabiyeyle iştahın önünde durmak zor olabilir.

Araştırmacılara göre,

İkincisinin; ev yapımına göre daha erişilebilir, kullanışlı ve yoğun bir şekilde pazarlandığını ve bu nedenle bağımlılık yaratan yiyecek alımının daha güçlü bir itici gücü olma olasılıklarının daha yüksek olduğu ile açıklıyor.

BEYNİNE FORMAT AT!

Kolaylığı ve erişilebilirliği hafife almamalı.

Mesela kendi çikolatamızı veya pizzamızı yapmak zorunda kalsaydık, muhtemelen bu kadar sık ​yemezdik hiç birimiz.

Bağımlıysanız direnebilmek zordur.

Tam olarak %14'ümüzün bağımlı olduğu şey muhtemeldir ki rafine karbonhidrat ve/veya ilave yağ oranı yüksek gıdalar.

Kısa tarifle; bu yiyecekler, ev mutfaklarında bulunmayan malzemeler içeren endüstriyel olarak üretilen yiyecekler olarak tanımlanır.

Ancak yiyeceklerin alkol veya tütün gibi bağımlılık yapıcı olamayacağını düşünenler de var.

Ancak aşırı işlemden geçirilmiş gıdalar gerçekte yiyecek değil demektedirler.

Herkesin bildiği yiyeceklerin amacı besin sağlamaktır.

Gıda bağımlılığının kesin mekanizması beynimizden salınan dopamin maddesi.

Dopamin kendimizi harika hissetmemizi sağlar.

Daha sonra azalır ve kendimizi berbat hissetmemize neden olur.

İyi hissetmenin geri dönmesini isteriz, bu yüzden daha fazla abur cubur yeriz.

Dopamin yükselmeleri, alkol ve nikotine bağlı olanlara benzer ve ortaya çıkan bağımlılık seviyeleri benzerdir.

Her şeyde olduğu gibi hayatımızı

“azı karar, çoğu zarar!” anlayışı ile çeki düzen vermek elinize olsun!