*Geçen hafta sonu, arkadaşım İrfan Tapan ile Ankara’dan Batman’a dönerken Bismil’e varmadan Göksu sahasında gördüğümüz bir manzara karşısında illüzyon yaşamış gibi büyülendik. İrfan Tapan dostum ağabeylerinden fotoğrafçılık sanatında aldığı güçlü eğitimle, belki de son yılların en ilginç ve çok nadir karşılaşılacak manzaranın fotoğrafını; sanatçı gözlemiyle yakaladığı anı üstün yeteneğiyle geleceğe, geleceğin hafıza görüntüsüne kaydetti…
*Bir süre önce talihsiz bir şekilde uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden gencimiz İbrahim Halil Etike’nin ailesinden mesaj aldım. O mesajı okuduğumda damarlarıma asit karışmış gibi vücudumun her yerinde yakıcı bir acı hissettim. Yanan bir yürekten satırlara akan her kelime gözlerimi yaktı. Satırlarında teşekkürlerini dile getiriyordu kardeşimiz. Ah bu tür talihsiz olayları ve kontrolden çıkmış insanları önleyebilme yetkinliğimiz olsaydı, tüm kardeşlerin en sevimli ve güzel haberlerini vermekten çok büyük mutluluk duyardık…
O GÖRSEL ŞÖLEN HARİKASI...
“Böyle bir manzara, ancak böyle bir ustanın eliyle fotoğrafa dönüşerek, geleceğe yol alabilir” diye düşünerek, Tapan dostuma hak ettiği payeyi vermeden geçmek istemedik.
Ellerine ve gözlerine sağlık.
Hafta başında Batman Çağdaş’ın Bismil eteklerinde yer alan Karalar bölgesinde, İrfan Tapan arkadaşımızın çektiği fotoğrafı 'Görsel Şölen’ başlığıyla haberleştirdik ve bu haber okurlarımızın büyük ilgisini çekti.
Diyarbakır Havalimanından Batman’a doğru ilerlerken saatler 23.00’ü gösteriyordu.
Zifiri karanlık vardı.
Batman-Diyarbakır arasındaki 90 kilometrelik yolda tek bir aydınlatma lambası yoktu.
Sadece yol çizgilerinin görüldüğü o güzergahta İrfan Tapan arkadaşımla bizi büyüleyen bir manzarayla karşılaştık ve hayran kaldık.
Diyarbakır ile Bismil arasındaki Göksu sahasında bir diğer adıyla ‘Karalar Bölgesi’ndeki o manzaraya belki de uzun yıllar rastlanamayacak bir manzarayı gördüğümüzde onu geleceğe taşımak için hemen arabadan indik ve İrfan Tapan dostumuz baskı deklanşöre, fotoğrafı dijital ortama aktardığımızda Tapan’ın sanatçı ruhunun etkisini tüm çıplaklığıyla görmüş olduk.
Bismil-Göksu sahası ile Karalar (Kereli) yol güzergahında Belenli (Omera), Kutlik (Qitin), Hasköy (Xase) ve Aktepe (Axtepe) köylerine giden grup köy yolunun dibinde görsel şölen oluşmuştu.
Sondaj kulesinin ışıkları ay görüntüsüyle yan yanaydı.
Bir yanda ay, diğer yanda siyah altın kulesi.
İki ışığı bir arada görmek gerçekten o simsiyah manzarada görsel şölen yaratmış.
O müthiş anı çekebilmek için yetkin fotoğraf sanatçısı İrfan arkadaşımız, o anı kaçırmamak için bir çocuk gibi heyecanlanıp sabırsızlanarak bir an önce durup koşmak istiyordu.
Katı bir karanlığın olduğu ortamda o görsel şölen, o güzergahtan geçenlerin üzerinde hayranlık uyandırmıştı.
Arşivimize belki de en güzel kareyi armağan eden fotoğraf sanatçısı Tapan, ödüllere yaraşır bir kareyi bizlere sunmuştu.
Belki bu coğrafyanın en güzel manzarasına tanıklık yapmıştık belki de fotoğraf sanatçılarının günlerce yakalayamayacağı o anı Tapan yakalamıştı.
Tebrikler arkadaşım....
O ACILI AİLENİN MESAJI
2024’ün Son günleriydi.
Yeni yılın başlamasına 2 gün kalmıştı.
19 Yaşındaki talihsiz İbrahim Halil Etike, arkadaşını Yeni Mahalle’deki evine bıraktıktan sonra minibüse yetişmek için Gülistan Caddesi’ne varmadan Komando Caddesi’nde ömründe bir kez bile görmediği birinin silahlı saldırısında ‘Bana nasıl yan bakarsın’ dediği basit ve saçma bir gerekçe sonucunda hayatından olmuştu.
Haberlerimizle o acılı ailenin sesi olup başka gençler yitmesin diye yaptığımız çağrılar, acılarını az da olsa hafiflettiğimiz için biz gazetecilere ayrıca teşekkürlerini iletmiş.
Evet biz o olayı unutmadık, kolay kolay da unutmayacağız. Her mecrada ve her yerde olanaklarımız ölçüsünde bu tür olayların olmaması için sesimizi yükselteceğiz.
Acısı hala sıcaklığını koruyan Etike’nin ve yeni Etikelerin acısını tekrar yaşamamak için var gücümüzle çalışacağız.
Henüz hayatının baharındaki o gencecik İbrahim Halil Etike’yi kaybetmiştik.
Çok acı bir olaydı.
Ailesi 25 gün geçmesine rağmen o olayın şokunu hala ilk günkü gibi yaşıyor.
Geçenlerde elektronik postamıza ailesinin gönderdiği mesajı birlikte okuyalım;
“Merhabalar ben İbrahim Halil Etike’nin ablası İrem Etike. Umarım doğru kişiye ulaşıyorumdur. Kardeşim için yazdığınız yazıyı gördüm, ailecek defalarca okuduk, durduk ve vefatından beri ilk defa dökülen gözyaşlarımız mutluluktan yana oldu. Şu ana kadar teşekkür etmek istediğimiz tek kişi bu yazıları yazan kişi oldu. Kardeşim hakkında sadece doğruları söyleyen, yüreğinin acıdığını gösteren ve desteğini dile getiren koca yürekli bir insan olduğunuzu dile getirmek isterim. Eğer mümkünse size ulaşabilme imkanımız olursa annem size bir teşekkürü borç biliyor ve sizinle konuşmak istiyor. Umarım bu mesajımı görürsünüz. Saygılarımla.”
Bu mesajı okurken vücudumdaki bütün organları işlevini yitirmişti sanki.
Oturduğum yerde donakalmıştım.
Gencecik kardeşimiz İbrahim Halil Etike’nin acısını halen yüreğimizde hissediyoruz.
Ve dün ne hissedip yazdıysak bugün de aynı hislerle yazdıklarımızın arkasında olduğumuzu hatırlatmak istiyoruz.
O acılı ailenin yüreğindeki acıyı azıcık da olsa dindirebildiysek ne mutlu bize....