Derin ve geniş bir denizdir
onlar
Unutma!
Annedir o
Doğduğun andan
Bulunduğun ana kadar
Okşayıcı ve duyarlı bakışı
Eksilmeyendir
Unutma!
Arkadaşındır, sevgilindir o
Ve hiç unutma!
Sadece kadınlardır
İçteki yarayı bakışlarıyla
İyileştirebilen...
8 Mart Dünya Kadınlar Günü geçti. Deprem, enkaz ve afetten ve onları görünür kılmaktan başka bir şey yazamadı hiç kimse. Kadınlar; anamız, yarimiz ve bacımız, onlar her an yüreğimizde ve beynimizdedir. Her ne kadar aksi gibi davranlar olursa da, biz onları kendi karanlık zihinlerinin dünyası içinde bırakıp, kadınları her zamanki gibi kutsal konumuna yerleştirip onları bir gül gibi beynimizde yaşatmayı en büyük manevi görevimiz olarak kabul etmeliyiz.
Kadınlar bir güne sığar mı? Yıllara sığdıramadığımız varlıkları bir günle anmak ve o günü de sadece hediye almakla sınırlamak bence en büyük hakarettir onlara. Onları bir ömür boyu yüreğimizde anmalıyız. Onlar ki, bizden sadece güzel bir söz, sıcacık bir duyguyla sarmamızı ve hiç süslemeden; en yalın ve en basit haliyle “Seni Seviyorum!” cümlesini bekleyen ve onunla mutlu olmayı bilen insanlardır! Eminim milyonlarca ailede 8 Mart kutlanmamış ya da kutlanmıyor ama o ailelerde sevgiyle örülmüş günler birbirini izliyor.
Özellikle son yıllarda ticari bir nitelik vermeye çalıştıkları 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü özünden koparmaya çalışan zihniyete karşı o sıcacık ilişkilerin yaşandığı evlerden yükelen itirazlarla, sadece bir gülle kutlanması gerektiğini ileri sürüyor ve o günü, kendi özüyle bağlarını güçlendirmeye çalışıyorlar. O yüzden 8 Mart Dünya kadınlar Günü’nde yüksek ses ve sıcacık bir yürekle onları sevdiğimiz söyleyip, olmuşsa onlara karşı bir hatamız, bir buket güzel çiçek eşliğinde, bizi affetmelerini rica edelim Bence bu yaklaşım, biz erkekleri onlara daha saygılı bir yere taşıyacak ve biz de bu yolculukta eksikliklerimiz tamamlamış olacağız.
Kadınlar, bir güne sığmayacak kadar engindir onlar. Kutlu olsun 8 Mart Dünya Kadınlar günü....