* 12 Bin yıllık Hasankeyf'in eski yerleşim birimi, 60 Yıllık köprü ve Dicle yatağındaki Kesmeköprü köyünü görmek için tarihi ilçeye giden gidene. Hasankeyf'e konuk olanlar, eski yaşam alanının kalmadığı ve ulaşımın olmadığı o 60 yıllık köprünün de baraj gölünde kaybolmaya yüz tutmasını hüzünle izliyor…

*Hafta sonu güzel havayı fırsat bilenler,  tarihi ilçede soluğu aldı. Sular altında kaldıktan sonra Hasankeyf, kıymete bindi… Kesmeköprü Köyü’nde oturan yaşlılar bir ağızdan konuşuyor: "Bizim ve babalarımızın doğduğu evler su altında kaldı. Tarihi köyümüzü çok özleyeceğiz. Buradan ayrılmak bize çok ama çok zor gelecek…"

HASANKEYF'TE HÜZÜN…

Şu günlerde 12 bin yıllık tarihi eski Hasankeyf ilçesinin bir kısmı su altında kaldı.

Eski yerleşim birimi henüz su ulaşmadı ama ‘Nehir Filmi’nde 1978 yılında başrol oyuncuları Tarık Akan ve Müjde Ar'ın, birçok sahnede rol aldığı ‘Kesmeköprü Köyü’nün dibindeki Helenistik döneme ait mağaralar günler öncesinden su altında kaldı.

Sadece o mağaralar mı su altında kaldı, elbette değil…

2500 Yıllık tarihi köprüden sonra tam 60 yıldır ulaşımda olan Karayolları’nın 60 yıllık köprüsü de artık baraj gölünde kaybolmak üzere.

Eski yaşam alanın kalmadığı ve ulaşımın olmadığı eski yerleşim biriminin su altında kalmasını izleyen Batman ve Hasankeyfliler, hüzün dolu.

Hasankeyf'te bir tarih kapandı, yeni bir dönem başladı.

Geçen yılın son ayında El-Rızık cami duvarları ile minare gövdesinin taşınmasının ardından artık eski yerleşim biriminde yaşam adına bir şey kalmadı.

Hasankeyf’in eski yerleşim birimi ‘yaşama’ veda etti…

BİR ZAMANLAR DİCLE KIYISI

Çok fazla değil; 5-10 yıl öncesinde ‘Bahar ve yaz Mevsim’i geldi mi Dicle Nehri kıyısındaki Hasankeyf bir başka olurdu.

Dönemin Batman Valisi ve eski İçişleri Bakanı Efkan Ala, 2000’li yıllarda ‘Turizm Hafta’sı etkinliklerini tarihi ilçeye kaydırırdı.

Türkiye'ye mal olmuş sanatçılar, yazar-çizerler; turizm haftasında Hasankeyf'e konuk olurdu.

2000’li Yıllarda Türkiye'nin yanı sıra yurtdışından gelen sayısız turist; Midyat ve Mardin'e gitmeden Hasankeyf'in havasını solardı

Kimler Hasankeyf'e konuk olmadı ki...

Bu sütunlara o isimleri yazmaya kalksak yer kalmaz.

Yıllarca tarihin dibinde yaşayanların duygularına tercüman olduk.

Geçen hafta Kesmeköprü (Serpire) Köyü’nde oturan ve doğup büyüdükleri köylerden ayrılmaya hazırlanan 90 yaşındaki Cemil ile 75 yaşındaki İbrahim Tapkan'ın hüzünle izledikleri karelerine yer vermiştik. Yaygın medya ve bazı televizyonlarda haberimiz yankı uyandırdı.

İki yaşlının doğup büyüdükleri köylerine son bakışları anlamlıydı.

Elinde değneğiyle suyun etrafında dolaşıp gözyaşlarını silmeye çalışan 90 yaşındaki Cemil Tapkan'ın sözleri halen kulağımda çınlıyor:

Ne diyordu Cemil amca: "Bizim ve babalarımızın doğduğu evler su altında kaldı. Ne anılarımız ne günlerimiz geçti Serpire Köyü’nde. Belki daha güzel konutlara yerleşeceğiz ama bir daha da Dicle Kıyısındaki o güzelim manzarayı görmeyeceğiz…"

BİR DEĞERİ KAYBETTİKTEN SONRA

Hasankeyf'in aşağı şehri yavaş yavaş sulama gömülüyor.

Hasankeyfliler, yıllarca baraj nedeniyle ‘yatırım yapılmıyor’ diye tepkiliydiler. 50-60 Yıllık bir projenin hayata geçmesi için konut ve arsa istimlak çalışmalarının hızlandırılmasını isteyen ilçe sakinleri de çoğunluktaydı.

Hasankeyf'e tarihi dokuya değer verenler de yok değildi. Elbette tarihi dokunun korunmasından yana olanlar da vardı.

Artık kim ne nedense desin; karşımızda bir ‘Baraj’ gerçeği var.

Hasankeyf Belediye Başkanı Abduvahap Kusen'i dinlediğimizde söylemleri dikkat çekiciydi.

"-Eski Hasankeyf'te yaşam kalmadı. Bu saatten sonra ne dersek diyelim yararı olmaz. Artık bundan böyle Dicle Havzasındaki Hasankeyf bir yerde turizmin odak noktası olacak. Öncesinde turizm altyapımız yoktu. Geçmişte turizm pastasından yeterli düzeyde yararlanamıyorduk. Buraya gelen turist 10-15 dakika kaldıktan sonra Midyat ya da Mardin'e gidiyordu. Şimdi yeni yerleşim birimimizde uygulamalı konaklama otelimiz, butik otel var. Yakında Hasankeyf'te tekne turları da başlayacak. Şimdiden yatırıcımlar turizm konaklama merkezlerinin projelerine yönelmek istiyor. Biz de 2020'yi turizm yılı ilan ettik…"

Hafta sonu Hasankeyf’te kalabalık vardı. Batman-Hasankeyf karayolunda araç kuyruğu oluşmuştu. Yerli turistler Hasankeyf'in son durumunu görmek içinde akın akın ‘tarihi ilçe’ye yol alıyordu.

Dicle nehri kıyısı adeta insan seliydi.

Oysa bu duyarlılık birkaç yıl öncesinde olmuş olsaydı, belki de Hasankeyf'te o tarihi eserler yerinde korunurdu. Maalesef biz de bir deyim vardır;  her şey bittikten sonra o değerin farkına varıyoruz.

Ne diyelim; o eski Hasankeyf artık karşımızda yok.

Kısacası; Hasankeyf’in o eski halinden eser yok şimdi…

Kalın sağlıcakla…