**Türkiye’de ‘petrol’ denilince elbet Raman ve Batman akıllara gelir. Bu şehrin etrafının bir bölümü petrol dağları ile çevrilidir. Türkiye’nin ilk petrol rafinerisi de Batman’ın göbeğindedir. Bu şehirde yaşayanlar hep ‘kara’ altınla iç içe yaşadılar.

**Petrol burada keşfedilince Türkiye’nin ilk diplomalı mühendisleri de çevremizdeki dağlarda ter döktü. Kara altını da ülkenin dört bir yanına yaydı. Hatta asfaltını da köklü şehirler olan Eskişehir, Konya ve Diyarbakır gibi büyük kentler cadde ve sokaklarını Batman’ın asfaltıyla güzelleştirdi.

İLK GENEL MÜDÜRLÜĞÜN ALTYAPISI RAMAN’DI
TPAO’nun ilk Genel Müdürü Şehap Enver Birgi, anlatıyor;
“İlk genel müdürü olduğumda TPAO’nun ilk çekirdek kadrosu Raman dağındaydı. Suat Çalışlar, Selahattin Malkoç, Rıfat Bayazıd, Şemsi Ağar, İ. Hakkı Armağan, Selahattin Özkan, Melih Genca, Abdurrahman Durukal ve Hulusi Berilgen gibi ilk petrolcüler Batman’da çalıştı. Amerika’da tahsil görmüş ilk petrolcüler Raman’ı idare ediyordu. Bir ayağımız Ankara’da bir ayağımız da Raman’daydı. Raman’da çalışanlara Teksaslılar derdik. Onlara hep asisiniz derdim. Onlar da bize ‘evet biz böyleyiz İşimizi zor şartlarda da olsa yaparız’ derlerdi…”

1953’de Batman Rafinerisi’nin temelinin atılış öyküsünü de şöyle anlatıyor Birgi;
“Maden Teknik Arama Enstitüsü, Raman’da petrolü bulmuştu. Biz de kara altını işlemek için Amerikalı bir mühendislik firması ile anlaşma yaptık. 1953 Yılında rafinenin temeli atıldı. 1954 Yılında da çıkarılan petrol kanunuyla TPAO kuruldu ve ben bu kuruluşun başına geçtim. ‘Petrolülük’ tarifi Raman’da başlar ve Batman'da devam etmişti. Batman'da kurulan rafinerin alt yapısı ise Meymune boğazındaki 1940’ların başında Romanya'dan İstanbul'a ardından da Meymune boğazına kurulan küçük rafineri günde 3 Ton kapasiteli asfalt üretirdi. Bu rafineri Raman’da bulunan petrolü işlemeyince büyük rafinerinin kurulması kararlaştırıldı. Personel açıdan güçlüydük, çünkü 1936 yılında MTA tarafından Avrupa ve Amerika’ya tahsil için gönderilen mühendisler çok iyi yetişmişti. İkinci dünya savaşında birçok jeolog, petrol mühendisi, rafine mühendisi ve kimyager uzmanlaşmıştı. Bu petrolcülere haber gönderdik. Petrol sanayisini geliştirmek için memleketinize gelin dediğimizde hepsi arkalarına bakmadan Raman ve Batman’a geldiler…”

BATMAN PETROLCÜLERİN OKULUYDU
70-80 yıllık bir geçmişi olan TPAO ve MTA’yı eski petrol yüksek mühendislerinden Necdet Egeran da şöyle özetliyor:

“MTA'da petrol grubu müdürüydüm. Raman sahasının geliştirilmesi için bize görev verildi. Seve seve TPAO'da çalıştık. Aslında TPAO'nun anası MTA'dır. Çünkü ilk kara altını bulan Maden Teknik Arama'dır ama sonradan TPAO, petrol kanunu ile birlikte kara altında söz sahibi oldu.”

Eski petrolcülerin ilginç hikayelerini dinlerken Batman'ın göbeğindeki Site mahallesi ve TÜPRAŞ rafineri alanı da yıllardır film gibi gözümüzün önünden geçiyor.

Bu iki kuruluşta kimler geldi kimler geçti?

Kimi iz bıraktı kimi hoş bir seda…

Her zaman ifade ediyoruz; Batman’ı Batman yapan kara altındır. Bu önemli yer zenginliğini gün ışığına çıkaran petrol emekçilerini hep saygıyla anıyoruz.

Bugün Çağdaş TV’de İrfan Tapan ve Arkeolog Doc. Dr. Enver Akın’la yarıda kalan kara altının öyküsünü sizlerle paylaşacağız.

Batman'ın dünden bugüne gelişimini borçlu olduğu kara altının öyküsünü tüm ayrıntılarını yazmak elbette bizlere düşer.

Bu programı kaçırmayın.

Cumartesi saat 20.00’de Çağdaş TV ekranlarında siz değerli izleyicilerimize petrolün öyküsünü dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışacağız.

Sağlıcakla kalın.