Yaz geldi, çevre felaket!

Bir taraftan kırsal alanda anız yangınları, öte yandan ciğerlerimiz ormanlar alev alev…

Türkiye ve Dünya genelinde orman yangınları daha sık ve daha şiddetli hale geliyor.

İster yakın yakın çevre ve

Uzaktaki insanlar bunların etkilerini giderek daha fazla hissediyor.

Daha yeni Amerika’da, Avustralya’da, Yunanistan ve Türkiye’de yangınlar.

Dünya yanıyor.

Her orman yangınları sırasında milyonlarca insan sağlıksız veya tehlikeli hava soluyor.

İklim değişiyor.

Gittikçe kötüleşen bir çevre felaketi.

Orman yangını birçok orman ekosisteminde

Geri dönüşümü zor bir değişmesine yol açıyor.

Bu orman yangınlarının yarattığı yıkım, etkilerinin ormanın çok ötesine uzanıyor ne yazık ki.

Kötü hava kalitesi ve yanmış, kavrulmuş toprak bir yangının en gözle görünür etkileri.

Orman yangınları insanları, çevreyi ve

hattakentlerin ekonomilere zarar vermekten erozyona ve sel risklerini artırmaya kadar birçok şekilde etkiliyor.

1) Orman yangınları tehlikeli hava kalitesine yol açar.

Hele bir de rüzgar varsa, Her yer duman altı olur.

Sağlığı tehlikeye atar.

Orman yangını dumanındaki ince parçacıklar insan sağlığı için en büyük tehdidi oluşturur.

Gözlerde yanmaya, bronşit gibi solunum yolu rahatsızlıklarına ve kronik kalp veya akciğer rahatsızlıkları olan kişilerde daha kötü semptomlara neden olabilirler.

Bunun dışında orman yangınlarının külleri havaya karışır "toz artışına" neden olabilir.

Bu kül ve toz savrulmaları, dumanın yaptığı gibi solunum hasarına yol açarak insan sağlığını olumsuz etkileyebilir ve ayrıca altyapı ve ekosistemlere zarar verebilir.

2) Orman Yangınları İklim Değişikliğini Tetikliyor.

Orman yangınları sadece havamızı bozmaz.

İklim değişikliğini ateşleyen dünyayı ısıtan sera gazları üretir.

Ağaçlar karbonu depoladıkları için yanarken havaya da salarlar.

Ancak ağaçların kaybı, bir ormanın karbonu uzun yıllar boyunca yakalama ve depolama yeteneğini azaltır.

3) Orman Yangınları Su Güvenliğini Tehdit Ediyor

Ormanlar, su kalitesini ve tatlı suya erişimi korumak için hayati öneme sahiptir.

Ormanlık su havzaları, dünyanın içme suyunun üçte ikisinden fazlasını sağlar.

Ormanlar ve ağaçlar suyu tutar ve erozyon oranlarını azaltır,

böylecekirleticilerin su kaynakları için hayati önem taşıyan nehirlere ve göllere ulaşmasını önler.

Bir orman yangınından toprak dengesizleşerek erozyona daha yatkın hale gelir.

Bu, yağmur yağdığında daha fazla tortu,kül ve kirleticinin göllere, nehirlere ve rezervuarlara akması anlamına gelir.

4) Orman Yangınları Taşkın Riskini Artırabilir

Şehirler özellikle su baskınlarına karşı hassastır.

Kentsel alanlarda kaldırımlar ve yollar gibi yüksek miktarda asfaltlanmış geçirimsiz yüzey bulunur ve bu da yağmur yağdığında daha fazla akışa neden olur.

Şehirlerin yakınındaki sağlıklı ormanlar/kent ormanları sünger gibi davranarak toprağa sızmayı artırabilir, aşırı akışı depolayabilir ve suyu yavaşlatabilir.

Şehirleri sellerden koruyan bariyerler görevi görürler.

Orman yangını sonrasında nispeten az miktarda yağışla bile ani seller meydana gelebilir.

Bu kısa vadeli bir mesele değil.

Orman yangını sonrasında bitki örtüsünün yeniden büyümesi yıllar alabilir ve şehirler ile diğer insanlar ve çevre aynı süre boyunca risk altında kalabilir.

5) Orman Yangınları Ekonomik Kayıplara Neden Olabilir.

Orman yangını kaynaklı hava kirliliğinin sağlık etkileri önemli tıbbi maliyetleri artırabilir.

Bir şehrin bağlı olduğu bir su havzası orman yangınından etkilenirse, şehrin o su havzasındaki su arıtımı ve/veya diğer kaynaklardan su sevkiyatı için ödeme yapması gerekebilir.

Büyük bir orman yangınından sonra, içme suyu üretmenin maliyeti milyarlarca artabilir.

Seller ve Taşkınlar altyapıya zarar verebilir, tedarik zincirlerini bozabilir ve

insanlarısağlığından edebilir.

Orman yangınları ayrıca ekonomik faaliyetleri de azaltabilir.

Orman yangınları nedense turizm bölgelerinde.

Ülkenin turizm sektörüne darbe.

NE YAPMALI?

Peki biz ne yapalım?

Kentle ve insanlar ormanların sağlıklı kalmasını ve orman yangınlarının önlenmesini sağlamak için ne yapabilir?

Kent sakinleri orman yangınlarından çok uzakta olsalar da, onlar hakkında bir şeyler yapabilirler.

Ormanları orman yangınlarına karşı daha dayanıklı hale getirmek en başta.

Kentler ve yöneticiler, gelecekteki yangınları önlemek için halihazırda etkilenen alanlarda ağaç restorasyonu ve orman sağlığını desteklemek için bölgedeki istilacı türlerin ortadan kaldırılması ile işe başlanabilir.

Bir de yanan alanların “orman vasfını yitirmiş alan” ilan etme durumu mutlaka engellenmeli.

Kentler iklim değişikliğine karşı daha büyük önlemler alabilir.

İklim değişikliği, orman yangınlarının daha sık ve yoğun bir şekilde yayılmasına olanak tanıyan dünya çapında daha sıcak ve kuru koşullar yaratıyor.

Şehirlerin dünyadaki karbon salınımın yarısından fazlasını oluşturur.

İklim değişikliği farkındalığı konusunda insanlar önemli bir sorumluluk almalı.

Bu da orman yangını riskinin artmaya devam etmesini önleyebilir.

Ormanlarımız yanmasın, ciğerlerimiz temiz havayı solusun!