Site Mezarlığı da Batman’ın eski mezarlıkları arasında yer alır. İlk petrolcü ailelerinin oturduğu Site semtinde, aile büyüklerinin mezarları hemen Tüpraş Rafinerisi ile TEİAŞ’a arasındaki alandadır. Geçenlerde yolumuz Site Mezarlığına düştü. Mezarlık alanını dolaştık, önce tüm rahmetliler için, ardından tanıdığımız bazı ailelerin büyüklerinin isimlerinin yazıldığı mezarların önünde fatihamızı okuduk. TPAO, Tüpraş ve TEİAŞ gibi kurumların o mezarlığın bakımsız bırakmasını kabul etmemiz mümkün değil ve gerçekten yetkililerin görmesi gerektiğine inanıyoruz.
Karşılaştığımız manzara içler acısıydı. Mezarlık içinde gideceğiniz mezar başlarına yürürken, farkında olmadan mezarlara basılması çok acı. Herkesin ölüsü kutsaldır. Düşünün, bu kutsallığı düşündüğünüzde ayaklar altında olması içinizi sızlatmaz mı? Bizce ‘sızlatma’ kelimesi çok hafif kalır, canımız yanar öyle bir durumda kaldığımızda…
İKİ MEZARLIK MANZARASI
Batman Belediyesi’nin şehir dışına kazandırdığı Kanatlı mezrasındaki yeni mezarlığı görün. Sadece 38 dönümü aile mezarlığı için ayrılmış.
Yeni mezarlıkta bir kişilik yerin ücreti 40 bin TL.
Yeni mezarlık alanında peyzaj alanları oluşturulmuş.
Aydınlatma, ağaçlandırma ve oturma bankları da yapılıyor.
Vatandaşlar bu mezarlığa gittiğinde yeşil bir manzarayla buluşacakları gibi araçlarını park edebilecekleri bir alan da bulabilecek.
Aslında Batman gibi şehirlerde ölümün eşitliği bozulmaması açısından mezarların bir mülk gibi alınmasının çok uygun olduğunu sanmıyoruz.
Tabii bu bir tercih meselesi.
En azından bu tercihi kullanmak isteyen aileler için belirlenen farklı bir mezarlık alanı düşünülebilir diye düşünüyoruz.
Tabii bu bizim ölülerin eşitliği ile ilgili düşüncemiz olduğunu belirtelim.
Bunun yanı sıra Site Mezarlığı yaklaşık 70 yıllık bir mezarlık ve bu mezarlığın bir an önce elden geçirilmesi gerektiğini yazarak, yetkililere kısa bir hatırlatmayı görev bildik.
Mezarlıklar, rahmet yolcularının ebedî dinlenme yeridir.
Dönüşleri olmadığı için, bütün dinlerde mezarlar ve mezar hakkı kutsal kılınmıştır.
O yüzden yüzyıllar boyu, önyargısız ve hiçbir ayrım gözetilmeden bu kutsal saygı korunarak günümüze kadar gelmiştir.
Kutsal addettiğimiz mezarlıklara gerekli saygı ve özen gösteriliyor mu?
Bu soruya cevap vermek yerine, yetkililerin giderek yerinde inceleme yapmasını salık verelim. Sorumuzun cevabı gördükleri olacaktır.
O ESKİ MEZARLIKLAR
Bu mezarlıkta kim yatmıyor ki…
Batman henüz küçük bir ilçeyken, Ofis ve Huzur Mahallesi’ndeki mezarlıklar arasında Site Mezarlığı da yer alıyordu.
Tüpraş Batman Rafinerisi, TPAO ve TEİAŞ’a komşu olan Site Mezarlığı, Batman’da o dönemlerin belki de büyük mezarlıklarından biriydi.
Eski Midyat taşları ve yıllar önce ağır briketlerin de kullanıldığı mezar taşlarına baktığınızda bu mezarlık alanının ne kadar eski olduğunu fark ediyorsunuz.
Mezarlık alanında, TPAO ile Tüpraş Rafinerisi ve belediyeden eski bazı ünite yöneticilerinin de yakınlarının o mezarlıkta yattığını görüyorsunuz.
1955 Yılında Batman’ın ilk Belediye Başkanı Sait Ramanlı’nın Yazı İşleri Müdürü Haşim Ünal’dı.
Ünal, o zamanlar yerel gazetede ‘Hop Dedik İmza Hamza’ adlı köşesinde yerel yönetimi de eleştiren yazılar yazardı.
Bir Batman gönüllüsü olan Haşim Ünal’ın eşi de TPAO’nun açtığı ilk hastanenin ebelerindendi.
Necmiye Ünal, 33 yaşındayken yaşama gözlerini yummuştu.
Ünallar, Batman’a olan bağlılıklarından dolayı Necmiye Ünal’ı Site Mezarlığında defnetmişler.
1959 Yılında yaşama gözlerini yuman Batman’ın ilk ebelerinden Ünal’ın mezar taşı ise eski ağır briketlerle çevrilmiş.
Mezarlığa göz atarken, çok yakından tanıdığım ve eski petrolcülerin öykülerini yazdığım Muhittin Eren’in de mezarı dikkatimi çekti.
Batman’ın ilk yerli sondajcılarından Estelli Muhittin Eren, yıllarca Basbirin, Hermis, Kıvah ve Garzan sahalarında çalışmış.
Batman Petrolspor’un eski futbolcularından Salih Eren’in de babası olan Muhittin Eren, kara altının öyküsünde tarih yazan bir isim.
Uzun yıllar Garzan’da kamp amirliği yapan Eren de Site Mezarlığında yatıyor.
Yine bizden birkaç yaş büyük ağabeyim merhum Enver Arslan’ın yakın arkadaşlarından Şehmus Kapucu’nun mezarı başında Fatiha okudum.
Merhum Şehmus ağabeyin o güzel sohbetlerinden unutamadığım anlar gözümün önünden film şeridi gibi geçti.
Şehmus Kapucu’nun komşusu Murat Kılıçaslan da futbol şehidi sayılan bir arkadaşımızdı.
15 Ekim 1989’da Mardin-Kızıltepe deplasmanı dönüşünde Batman Petrolspor’un kafilesi, kaza geçirmişti.
Midyat-Dargeçit yol ayrımında otobüsün devrilmesi sonucu Tuncelili futbolcu Ali ile birlikte yaşama veda eden isim Murat Kılıçaslan’dı.
Erken yaşta elim bir trafik kazasında kaybettiğimiz Batmanlı futbolcu Kılıçaslan’ın da ruhu şad olsun.
Terk edilmiş bir mezarlığı andıran Site Mezarlığı’nın manzarası tek kelimeyle ürkütücüydü.
Bir zamanlar adlarından sıklıkla söz edilen o güzel insanlar nur içinde yatsın.
Ne yazık ki, onların yattıkları o Site Mezarlığı bakımsızlığa terk edilmiş.
O manzara tek kelimeyle içimi sızlattı.
Batman’ın dev kuruluşlarına komşu olan bu mezarlığın hâli böyle olmamalıydı.
Üç kurumun bu kutsal mekânın içler acısı hâline seyirci kalması ayrıca üzücü.
KANATLI’DAKİ YENİ MEZARLIK
Batman’ın yeni imar alanı, Tilmerç’i ve Korik’i geride bırakıyor.
Emso ile Güvercin’in sınırına dayanan yeni mezarlık için koca bir alanı kapsayan tepe, tıraş edilmişti.
Batman Belediyesi, şehir merkezi içinde kalan yeni mezarlıklara alternatif bir mezarlık kazandırmış.
Şehir merkezine 10 kilometre uzaklıktaki Kanatlı’da geniş bir alanda kurulan yeni mezarlığın 38 dönümlük alanı aile mezarlığına ayrılmış.
Mezarlıkta peyzaj alanları, ağaçlandırma, ulaşım yolları, oturma bankları ve otopark alanları da oluşturulmuş.
Yeni mezarlık alanında elbette aile için yer ayırmak isteyenler ücret de ödeyecek.
Bir mezarlığa verilecek ücret için 40 bin TL’lik bir fiyat tespit edilmiş.
4 Ay gibi bir sürede yeni mezarlık alanı tamamlanacak.
Yeni mezarlık alanını görünce Site Mezarlığı’nın bakımsızlığı gözümün önüne geldi.
İlgili ve yetkililerin, 70 yıllık mezarlığa komşu olan petrol sektörlerinin de el atacağına inancım arttı.
Bir de bu ayda kaybedilen şairler için yazılanları anımsadım.
‘Haziran’da ölmek zor’ demiş Hasan Hüseyin Korkmazgil.
Haziran ayı, Ahmed Arif, Orhan Kemal ve Nazım Hikmet gibi nice şairleri aramızdan almış.
Daha bu hafta başında da çok sevdiğimiz dostumuz, arkadaşımız Müze Müdürü Cabir Alper’i aramızdan aldı Haziran ayı.
‘Ölüm’ kelimesi başlı başına soğuk ve ürkünç.
Her mevsim ölüm çok acıdır ama şiiri yazılan tek ay Haziran ayı olduğu için, ‘Haziran’da ölmek zor’ diye yazdık.
Evet; şairin dediği gibi ‘Haziran’da ölmek zor’ şiirini paylaşmak isterdik ama yerimiz sınırlı.
Biz, aramızda olmayan o güzel insanların ruhları şad olsun diyoruz.
Bu şehrin eski mezarlıklarına el atmak boyun borcu ve zorunluluktur.
Yetkililerin bir an önce gidip yerinde tespitler yaparak, o istirahatgâhlara hak ettiği değeri vermek gerektiğini hatırlatmayı görev biliyoruz.
Umarız bu yazımız yetkilileri harekete geçirir.
Sağlıcakla kalın.