Hiçbir hastanenin yıkılması

kabul Edilebilecek bir durum değildir.

Yetkililerin, hastaneleri ve

sağlık bakım tesislerini işleten

diğer kişilerin yapması gereken işler vardır.

En başta;

Hastanelerin güvenliğini

değerlendirmek elbette.

Acil durumlar için

sağlık çalışanlarını korumak ve eğitmek.

Bir diğeri acil müdahale planı.

Dayanıklı hastaneler tasarlamak ve

inşa etmek de çok önemli.

Güvenli hastaneler için milli politikalar ve

programlar benimsemek vazgeçilmez. 

Ekipmanı, ilaçları ve

malzemeleri korumak da

öncelikli hedeflerden.

Pandemide gördük.

Sıklıkla, acil durumlarda

sağlık tesislerinde adeta hayat durur.

Yoğunluktan hizmetler sıkışır.

Üstelik bir de sağlık çalışanlarının

yorgunluğu,bitkinliği.

Hepsinin göz ardı edilmesi

hayatta kalanları tedavi etmek için

hizmetlerin yetersiz olması ve

sağlık tesisi inşaatı ve

ekipmanına yapılan büyük ve

değerli sağlık yatırımlarının

heba edilmesi anlamına gelir.

Unutmamalı "En pahalı sağlık tesisi,

hem insani hem de mali açıdan

başarısız olandır".

Hastanelerimizin deprem gibi

olağan üstü durumlarda yıkılması veya

hasar görmesini önlemek için

daha fazlasının yapabileceğini

hepimiz biliyoruz.

Şimdiden harekete geçme zamanı.

Yetkililerin şimdiden

mevcut sağlık tesislerinin güvenliğini

gözden geçirmeye ve

yeni tesislerin güvenliği dikkate alınarak

inşa edilmesini sağlamak öncelikli.

Tıbbi ekipmanı koruma,

acil durum hazırlık planları geliştirme ve

personel eğitimi gibi pratik ve

etkili düşük maliyetli tedbirler,

sağlık tesislerinin acil durumlarda

daha güvenli, daha hazırlıklı ve

daha işlevsel hale gelmesine

yardımcı olabilir.

Sağlıkta güvenlik

bizi hayatta bağlar.