*Bir zamanlar Ermeni zanaatkarların elinde demircilik mesleğini öğrenen çıraklardan biri de Sason’un tek demirci-hadadı Mahir Arslan, günümüzde demircilik mesleğinin son temsilcisi olarak mesleğini sürdürüyor.

*Acar (Herende) eski köy sahiplerinden İsa Demirci’nin kardeşi Cemil Demirci’den ‘demircilik’ mesleği öğrenen 57 yaşındaki Mahir Arslan, günümüzde demircilik mesleğinin son temsilcisi olarak mesleğini icra etmeye çalışıyor. Çocukluğunun geçtiği Acar Köyü’ndeki ilk hadad-demirci atölyesinde mesleğe ilgi duyduğunu söylüyor Arslan.

KAYBOLMAYA YÜZ TUTAN MESLEK

Batman’ın Sason ilçesinin kırsalında çoğunlukla ‘meslek erbabı’ olarak anılan Ermenilerin sayıları yok denecek kadar azalırken, demirciliği Ermeni ustalardan öğrenen son temsilcilerinden biri de Sason ilçesindeki tek demirci ustası Mahir Arslan.

Çocukluğunun geçtiği Acar (Herende) Köyü’nde tarım ve hayvancılıkta kullanılan aletleri 50 yıl önce taş yapılı demirci atölyesine getiren Mahir Usta, Seyrop Demirci’nin küçük kardeşi Cemil Demirci’den öğrendiği demircilik zanaatını şimdi de Sason’da sürdürüyor.

Son demirci ustalarından 57 yaşındaki Arslan, mesleğinin geleceğinden de umutlu değil.

Gittikçe cazibesini yitiren demirciliğin gün geçtikçe kaybolmaya yüz tutan meslekler arasında yer aldığını söyleyen Mahir Arslan, 100 yıl öncesinde Acar-Herende’deki demirci atölyesinde sayısız kazma, çapa, orak ve balta gibi aletlerin üretildiğini de söylüyor.

Uzun yıllar Ermenilerin yaşamlarını sürdürdüğü Acar’ı şöyle anlatıyor Arslan;

“50 Yıl önce tarım ve hayvancılıkta gözde mesleklerden biri de demircilik-hadadlıktı. O zamanlar Herende şen bir köydü. Köyümüzde PTT acentesinden kahveye, köy odasından bakkala kadar her şey vardı. İsa Demirci 1986 yılında köyü sattıktan sonra o gizemli Herende Köyü de kayboldu.”

Sason ilçesinin hemen girişinde 1990 öncesinde Ermenilerin demirci ustası sayılan Seyrop’un kardeşi Cemil Demirci’nin yeğeni Adil Demirci’den, demirci atölyesini satın alan Mahir Arslan, Sason’da birçok kesimin yakından tanıdığı İsa Demirci’nin çocuklar için kullandığı bir kelimenin halen kulaklarında çınlandığını söylüyor;

“İsa amca çocuklara ‘Berxemin’ yani ‘koçum’ derdi. Eskiden Sason çevresinde demircilik pek yoktu. Tek Demirci atölyesi Herende de vardı. Bakın 11 bin nüfuslu Sason’da tek bir demirci atölyesi var onu da ben işletiyorum. Köylerden şehirlere yoğun bir göç oldu. Teknolojide yaşanan gelişmeler ister istemez demirciliği bitirme noktasına getirdi.”

“HAKKARİ’DEN SİPARİŞ ALIYORUZ”

Demirciliğe 50 yıl önce başlayan Mahir Arslan, çocukluğunda Ermeni ustalarından öğrendiği demircilik mesleğinden de kopamıyor.

Günümüzde daha çok Hakkari ve kırsal kesimde tarım ve hayvancılıkta kullanılan kazma, çapa, balta, orak ve dahre gibi aletleri yapan Mahir Arslan, mesleğinin geleceği açısından da bir hayli karamsar.

Eskisi gibi demirciliğe ilgi duyan çırakların da kalmadığını anlatıyor Arslan;

“Demircilik zor bir meslek. Ayrıca, zanaatçı olmak da kolay değil. Bilmek, üretmek ve işten iyi anlayabilmek lazım. Eskiden demircilerin yanında çalışan birçok çırak vardı. Şimdi demircinin yanında çalışan çırak sayısı ya 1 ya da 2’yi geçmez. Demircilik mesleği de yavaş yavaş kaybolmaya yüz tutan meslekler arasında yerini alıyor.” 

Ermeni ustalardan kalan kaynak makinesi, matkap ve ateş körüklü maşaları da yanında tarihi eser gibi koruyan Arslan, işyerinin baş ucunda çok sevdiği eski Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ın fotoğrafı önünde kuzeni Cemal Arslan ve küçük oğlu Barış’la poz veriyor;

“Merhum Özal’ı çok severdim. Allah rahmet eylesin. Reformist bir liderdi.”

Demircilik mesleğine ilgi sardığı Acar bir diğer adıyla Herende’deki eski günleri de anlatmadan sohbeti bitirmek istemeyen Mahir Arslan, şunları anlatıyordu;

“Eski köy ortasında demirci atölyesi ile bakkal komşu sayılırdı. Köydeki çocukların zamanının çoğu bakkal ile taştan yapılmış eski demirci atölyesinin çevresinde geçiyordu. İster istemez ilgi duyduğumuz mesleklerden biri de demircilikti. O küçük atölyede Seyrop, Cemil, Xale Fahri ve Adil Demirci kardeşler çalışılırdı. Tarım aletlerini onlara getirdiğimizde  o meslek ilgimizi de çekmişti. Şimdilerde o eski Ermeni ustaların çoğu hayatta değil. Aile fertleri Avrupa’ya gitti. Kimi İstanbul’a yerleşti. Ben de Sason’da Ermeni ustalarının son çırağıyım. Benden sonrada kimse bu işi yapamaz.”

Günümüzde demircilik mesleği yavaş yavaş yok olan meslekler arasında yerini alsa da; 50 yıl önce Acar-Herende Köyü’nde Ermeni zanaatkarlar Demirci aile fertlerinden demircilik mesleğini öğrenen son çıraklardan biri olan Mahir Arslan, mesleğine yine de sıkı sıkı sarılan ustalardan ama o mesleğinin geleceğinden umutsuz.

Sağlıkla kalın.