*Memlekette her olumsuzluğun adresi; nedense ‘yerel’ medya…  Her hangi bir sağlık kuruluşundaki aksaklıktan tutun da kamu kurumundaki eksikliklerin muhatabı önce gazeteciler oluyor. Vatandaşın bir bölümü muhatapları yerine çözümü medyada arıyor

*Olumlu durumlarda da takdir her zaman eleştirilerden az. Ancak sanki her sorunun çözüm noktası olarak yerel gazeteler… Kılını kıpırdatmadan sadece yerel medyaya yakınıp duranlara ‘pes’ doğrusu.

BU KADARI DA FAZLA…
Sorunlu yerlerde memleketin yükü ağır mı ağır.

Geçmişten günümüze gelen o kadar sorun var ki.

Hangisini gündeme getirmiyoruz ki?

Uçak seferlerinin pahalı biletlerinden, bölgesel trene.

Spor’dan eğitime…

Yeni şehir hastanesinin yapım sürecinden, ücra semtlerin sorunlarına varan bir yığın sorun hemen her gün bu sütunları işgal ediyor.

Yine de bir kesim memnun değil.

Bazı esnaflar arıyor; sokak hayvanlarının kaldırımda yayaları ürküttüğünü söylüyor.

Hayvan Hakları Dernek Temsilcilerinin telefonlarını veriyoruz. Muhatapları aramak yerine yine yerel medyadan destek isteyen isteyene.

Dün sabah Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin giden bir vatandaş yakınıyordu:
“Engelli bir vatandaşı bırakacak sandalye bulamıyorum. Muhatap bulamayınca sizi aradım. Bana yardımcı olun…”

Hastanede yetkililere ulaşamayınca yerel gazetelerin telefonlarına sarılan vatandaş, yakındıkça yakınıyor. Vatandaş aslında zaman zaman haklı, sorunun çözümünde o kadar bürokratik sorunlarla boğuşuyor ki bir yerde çareye gazetecide arıyor. Gazetecinin hangi sorunlarla boğuştuğunu bilmeden yakındıkça yakınıyor…

DERT YAKINAN ÇOK…
Memlekette o kadar çok yakınan var ki bazı sokakta yürüyemiyorsunuz…

Her sorununu neredeyse yerel medyaya iletmek isteyen bir kesim var.

Şikayetçi olduğu merciye başvuracağına hiçbir girişimde bulunmadan gazeteciye yakınan öyle bir kesim oluştu ki sormayın gitsin.

Hakkını nasıl arayacağını henüz bilmeyen vatandaşa yol gösteriyorsunuz; “Siz gazetecisiniz, çözersiniz” diyor.

Vatandaş da bir yerde rahatlığına bakıyor.

Sadece rahat olan onlar mı? Elbette değil…

Her mahallenin bir muhtarı var ama bazı muhtarlar çok rahat.

Sakın muhtarların tümü yanlış anlamasın.

Aralarında görevini layıkıyla yapanlar da var. Ancak semtinin caddesi ve sokağından haberi olmayan öyle muhtarlar var ki şaşırıp kalıyorsunuz.

Semt sakini muhtardan önce bile gazeteciyi arıyor, sorununa çözüm istiyor.

Nasılsa yerel gazetelere sorunlar ulaştırıldı mı çözümü de kolaylaşıyor.

Bu vahim bir anlayış…

SORUN DİNLEYE DİNLEYE…
Şu günlerde sıcak yaz mevsimindeyiz.

Nişan ve düğün törenlerinde eskisi kadar olmasa da artış var.

Pandemi kuralları içinde düğün yapan da var kurallara uymayan da var.

Ancak memlekette havai fişek rezaleti ise her geçen gün büyüyor.

Kendini bilmez bir çevre, havai fişek ve maytap gösterisiyle vatandaşın huzurunu bozuyor.

Bu durumda da ilgili kurumlardan çok gazetecilerin telefonları aranıyor.

Önceki gece telefonun ucundaki bir vatandaş yakınıyordu; “Patlayıcı ve havai fişek seslerinden yatamıyoruz. Bu ilkel manzaralar artık yasaklansın. Rahatsız olan o kadar insan var ki kime şikayet edeceğimizi bilemiyoruz. Pandeminin yeniden arttığı dönemde her kesimi duyarlı olmaya davet ediyoruz.”

Düşünün geceleri düğünlerde kullanılan havai fişeklerin önlenmesi için bile gazetecilerden yardım isteyenler var.

Kaldırımlarda sokak hayvanlarından havai fişeklere, rutin elektrik ve su kesintilerine dek tüm sorunların çözümünü gazetecide arayan ciddi bir kesim var. Diğer illerde de benzer manzaralar vardır ama Batman’da bu tutum, kötü bir alışkanlık hali aldı.

Diğer sorunları da başka bir gün yazmak dileğiyle.

Sağlıkla kalın.