*Batman’ın 1960 ve 70’li yıllarında iz bırakan simalarını unutmak mümkün mü? İlk kırtasiyecilerden Serbest Koyuncu ve kardeşleri. Ya Batman’ın ilk sağlık memuru Nurettin Bağcı’yı? Bu şehrin eskileri unutulur mu hiç? O tek başına Batmanlılara şifa dağıtan bir doktor gibiydi...

*Yine petrol kentinin ilk akaryakıt istasyonlarından Akyürek Mahallesi’ndeki Toprak ailesine ait o küçük yakıt istasyonunun 50 yıl önceki fotoğrafı ile şimdiki karesi arasında değişen bir şey yok aslında. Değişen tek şey o kalabalık güzergahın sessizliğe bürünmesi…

MEYDANDA TEK KIRTASİYECİYDİ
1960 ve 70’li yıllarda Batman, kabuğuna sığmayan bir kentti. Ülkenin hemen her yerinden güzel simalar vardı. Tekirdağ, Artvin, Düzce, Trabzon, Ankara, Siirt, Mardin, Diyarbakır, Elazığ ve Şanlıurfalı sanatkar-esnaflar vardı.

Batman’ın kozmopolit bir şehir olması buradan geliyor.

Henüz belde iken bağlı olduğu Siirt’in tanınan esnafları petrol kentinde ticaretin kapısını ilk açanlardı.

Örneğin Koyuncu ailesi... Canlı hayvan ticaretinden matbaacılığa, kırtasiyecilikten marketçiliğe kadar birçok mesleğin öncüsüydü bu aileydi.

Serbest, Cesur ve Hasret Koyuncu kardeşler 60’lı yıllarda önce 1. ve 2’nci caddeyi bir birine bağlayan Güneşler pasajında, 70’li yıllarda da Cumhuriyet Meydanındaki Ziraat Bankası bitişiğindeki Gör pasajında açtıkları Uğur Kırtasiye, öğrencilerin uğrak mekanıydı. Sadece öğrenciler mi, elbette değil? 70’li Yılların başında kente ilk siyah-beyaz fotokopi makinesi getirildiğinde günlerce o kırtasiye konuşulmuştu. Hemen herkesin yolunun düştüğü meydandaki Uğur Kırtasiye’de o yılların petrol kentinin de aralarında bulunduğu kartpostal fotoğraflar, valizler, çantalar, Milli Piyango biletleri ve Spor-toto kuponları DDY Garından gelen konukların da ilgisini çekerdi. ‘Plastik hurufat bulunur’, ‘Bir saniyede fotokopi çekilir’ yazılarının camına yansıdığı o kırtasiye kimleri konuk etmedi ki?

Serbest, Cesur ve Hasret Koyuncu kardeşler, bir zamanlar petrol kentinin kalbi olan o meydandaki  kırtasiyede sayısız öğrencinin okul malzemelerini karşıladı. Onlar dar gelirli öğrencilere gösterişsiz kırtasiye yardımını da ihmal etmezdi. Serbest ve Cesur Koyuncu, aramızda değil. İki güzel simada hakkın rahmetine kavuştu. Mekanları cennet olsun. O meydanda iz bırakan Uğur Kırtasiye’nin yerinde; günümüzde başka bir hizmet sektörü var ama o 40-50 yıl öncesinin manzarasından çok ama çok uzak bir ‘Meydan’ var artık.

TEK BAŞINA BİR DOKTOR GİBİYDİ
1960 Yılında Artvin’den yolunu tuttuğu Batman’a gelen ilk Sağlık memuru Nurettin Bağcı’yı, petrol kentinin eskileri tanır, bilir. O dönemler Batman’da 1 ve 2 nolu ‘Sağlık Ocağı’ vardı. Bu iki sağlık kuruluşu da şimdi ki Batman Ağız Diş Sağlığı Merkezi’nin yerindeydi. Tek katlı ve sarı boyalı sağlık ocağı binasında yıllarca bıkmadan, usanmadan hizmet verenlerden biri de Artvinli Nurettin Bağcı idi.

O, bir doktor gibi Batmanlılara hizmet verdi.

Sancısı tutandan en ufak bir rahatsızlığı olanın yardımına ‘İğneci Nurettin Abe’ lakaplı Bağcı koşardı. Hemen her eve her adrese gece-gündüz demeden giden Nurettin Bağcı, 1994 yılında çok sevdiği petrol kentine veda etmişti.

83 Yaşındaki Nurettin Bağcı, Bursa’da yaşıyor. Yaz mevsimi geldi mi memleketi Artvin’e giden Batman’ın ilk Sağlık memuru Bağcı, dün telefonumuzun ucundaydı.

Batman’a olan özlemini anlatıyordu Bağcı:

 “Petrol şehri benim ikinci memleketim. 1963 yılında Batman’a geldiğimde nüfusu 15 bin civarındaydı. Derme-çatma yapılar vardı. TPAO Sitesi dışında kentte iki katlı ev yoktu. O yapılar da kerpiç ve taştandı. Kaldırım yoktu. Cumhuriyet Meydanın etrafı çamurdu. Cadde ve sokaklar çamurdan geçmezdi. Tam 30 yıl süreyle görev yaptığım o güzel şehir hep rüyalarımda. Çocuklarım orada doğdu, oranın kültürüyle büyüdü. Batman hep gözümde tütüyor…”

Geçmişte 1 ve 2 Nolu Sağlık ocaklarında görev yapan doktor, hemşire ve personelin çoğu Nurettin Bağcıyı bilir, eski Batmanlılar da.

Bağcı ile birlikte fedakar bir sağlık çalışanı daha vardı. O da Kemal Turan’dı. 1970’li Yıllarda Nurettin Bağcı ile birlikte görev yapan Turan, hakkın rahmetine kavuştu. Ancak 14 kişilik sağlık ocağı ekibi, Batmanlıların gönlünde taht kurmuştu.

SSK eski cadde güzergahındaki Ağız Diş Sağlığı Merkezi ile o sağlık kuruluşuna komşu olan esnaflara yolu düşenler hala ‘İğneci Nurettin Abe’ lakaplı emektar sağlıkçı Nurettin Bağcı’dan söz eder. 80’li yılların öncesinde gazeteciliğe başladığımda Nurettin ağabeyle güzel anılarımız oldu. Mesleğimizde böyle güzel simalarla çalışmak bize nasip oldu…

 

O BİNA HİÇ DEĞİŞMEDİ
Akyürek Mahallesi’ndeki ilk akaryakıt istasyonu aslen Kurtalanlı Toprak ailesine ait.

Toprak ailesi de bu yakıt istasyonunu yıllar öncesinde Siirtli bir iş adamından satın almıştı.

Turgut Özal Bulvarı günümüzde nasıl hareketli ise 1960 ve 70’li yıllarda Akyürek Mahallesi’nden geçen Beşiri, Hasankeyf ve Midyat’a giden yol güzergahı öyleydi.

Bu güzergahın dili olsa da 50 yıl öncesini anlatsa.

1979 Yılında dönemin Belediye Başkanı merhum Şahabettin Bağdu, o yol güzergahını Belediye çalışanlarının biriken alacaklarını ödeyebilmek için 20 TL ile TPAO’ya satmıştı. O yol trafiğe kapandığı gibi Akyürek Mahallesi’nin de adeta hayat damarlarını kesmişti.

Akaryakıt istasyonunun hemen karşısında TPAO’nun, petrol işçilerinin çocukları ve dar gelirli öğrenciler için yaptığı ‘eğitim pansiyonu’ vardı. O pansiyonda kalan öğrenciler hem Batman Lisesi hem de Endüstri Meslek Lisesinin yolunu tutarlardı.

TPAO’nun giriş kapısı da bu yol güzergahındaydı.

Yine bu güzergahta petrol işçilerinin sendikası vardı. Geçmişten günümüze o mahallenin sembolü olan Petrol-İş Sendikası binası ile Batman’ın ilk akaryakıt istasyonunun binası kalmış. O yol kapatıldıktan sonra Toprak’lara ait ‘Petrol Ofisi’ akaryakıt istasyonu kapatıldı ama binası hala dimdik ayakta… Siyah-beyaz fotoğrafta o tarihlerde Endüstri Meslek Lisesine giden Batmanlı Hüseyin Boztepe’nin hemen arkasında görünen ‘Petrol Ofisi’ yazılı bina hala duvarda. Akyürek’te değişen tek şey; kalabalık olan güzergahın sessizliğe bürünmesi…

Batman’da iz bu kıymetli üç kareyi de sizlerle paylaşmayı bir görev bildik.

Geçmişin zaman tünelinde hüzünleniyoruz, duygulanıyoruz…