*16 Mayıs 1990’da Batman’ı ‘İl’ yapan 8’inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın vefatının 27’inci yılında Batman’da sevenleri o’nu unutmadı, andı. Başbakan ve Cumhurbaşkanlığı döneminde Batman’a 9-10 kez konuk olan merhum Özal, bölgeyi her ziyaretinde çok sevdiği petrol kentinde geceyi geçirirdi…

*Batman’ın 37 yıl öncesinin sağlık emekçileri mesleklerine veda edeli yıllar oldu. Bazıları aramızda yok ama hala bağlarını koparmayan o eski fedakar sağlık emekçileri, korona virüsü salgının olduğu şu günlerde şimdi ki meslektaşlarına anlamlı mesaj veriyor: “Korona salgını döneminde evde kal, destek ol.” Batman’ın 12 bin yıllık tarihi Hasankeyf’in son manzarasını da sizlerle paylaşmayı görev bildik…

SEVGİ VE RAHMETLE ANIYORUZ

1984 Yerel seçimleri öncesiydi. ANAP’ın kurucusu Genel Başkanı merhum Turgut Özal, o dönemlerde ‘Başbakan’ olarak geldiği Batman’da şimdi ki Paris Pasajı’nın ikinci katında partililerle bir araydı. Yanında Batman Belediye Başkan adayı merhum avukat Ömer Yıldız da vardı.

Partililere seslenen Özal, Batman’a olan sevgisini anlatıyordu:

“Batman’a 3’üncü gelişim. Burayı çok seviyorum.”

Başbakan ve Cumhurbaşkanlığı döneminde 9-10 Batman’a gelmişti merhum Özal.

Tarihi Cumhuriyet meydanında Batmanlılara her gelişte seslenen Özal; “Sizi il yapmak bize nasip olacak” dedirdi. İl müjdesini 10 Nisan 1990 tarihinde Batmanlılara veren merhum Özal, 16 Mayıs 1990 tarihinde Resmi Gazete’de Batman’ın ‘İl’ kararı çıktığında petrol kentinde yer yerinden oynamıştı. Batmanlıların ‘il’ düşü de gerçekleşmişti.

Batman, il oluşunun 30 yılını kutluyor. Merhum Özal, Başbakanlığı döneminde de kabinenin bir bölümünü neredeyse Batman’da toplamıştı. Merhum Özal’ın, Batman’a ayrı bir sevgisi vardı. İl şenliği töreninde merhum Özal, eşi Semra hanımla birlikte İzzet Altınmeşe ve Huri Sapan’ın, Cumhuriyet meydanındaki konserini ilgiyle izlemişti. Batman’ın ilk Valisi Tuncer Perçinler’i Batmanlıların karşısına çıkaran merhum Özal; “İşte karşınızda Valiniz. Batmanlılara verdiğimiz sözü tuttuk. Hayırlı olsun” dediğinde meydanda coşku seli oluşmuştu.

Turgut Özal, 1983 yılında Başbakanlık koltuğuna oturduktan sonra o güne kadar devlet yönetimine gelenlerden çok farklı bir profil çizmiş ve gönüllerde taht kurmuştu. Türkiye’ye çağ atlatan, demokrasi ve kalkınma mücadelesiyle efsaneleşen Özal, aynı zamanda reformist bir liderdi. O’nu unutmayan Batman’daki sevenleri, geçen o hafta sonu sevgi ve rahmetle andı. ANAP kongresinde konuşma yaparken silahlı saldırıyla uğrayan ve elinden yaralanan Özal: “Allah’ın verdiği ömrü, O’ndan başka alacak yoktur” demişti…

“EVDE KAL, DESTEK OL…”

Tam 37 yıl önce 1 nolu sağlık ocağı bahçesinde çekilen o fotoğraftaki hemşire ve hemşire yardımcılarının yanı sıra Nurettin Bağcı ve engelli Yaşar da emekli oldu.

Batman’da 1983 yılının kış mevsimi. Şimdi ki Ağız Diş Sağlığı Merkezi binası yerinde 1 ve 2 nolu Sağlık Ocağı binası var. O dönemin sağlık emekçileri arasında Batman’ın ilk Sağlık memuru Nurettin Bağcı, engelli Yaşar’ın yanı sıra Remziye Turan Köksal, Zeliha, Nihal, Melek ve Şaheser hemşireler, petrol kentinin eski kış günlerini hatırlatıyor bize.

O dönemler kırmızı şeritli kepliler hemşire idi. Siyah şeritli kepli olanlar ise yardımcı hemşire olduğunu söyleyen 83 yaşındaki sağlık emekçisi Bağcı, şu günlerde ‘evde kalın’ çağrısı yapıyor. Yaş kısıtlaması nedeniyle evinden çıkamayan Batman’ın ilk sağlık emekçisi Bağcı, anlamlı mesaj veriyor: “Sağlık çalışanlarına bu süreçte evde kalarak destek olmalıyız…”

HASANKEYF’İN SON DURUMU

1935 ila 1940’lı Yıllarda karayolunun olmadığı, Dicle nehri kıyısındaki patika yolu ilk petrolcüler kullanıyordu. Tarih yazan o petrolcüler, sal ve kelekle Dicle nehrini geçerlerdi. 1950’li Yıllardan sonra dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın, Hasankeyf’te yaptığı 60 yıllık köprü ile o yol güzergahı geçen yılın son aylarına kadar trafiğe açıktı. Suçeken (Şıkefta), Hasankeyf ve Üçyol (Dıfne) köy yol ayırımına kadar olan güzergah artık sular altında.

O karayolu ile iç içe olan 200-300 yıllık tarihi bazı köylerde artık Ilısu Baraj gölü havzasının derin sularına gömüldü. Tarihi ilçenin hemen karşısındaki Kesmeköprü (Serpire), Kılıç (Zeriye), Urganlı )(Zağora), Suçeken (Şıkeftan), yine Hasankeyf’e bağlı Irmak, Kovacık ve İncirli köyleri de su altında kalan yerleşim birimleri.

Yıllarca Dicle nehrine komşuluk yapan o tarihi köyler, nehirden kopamamış. Dicle nehrine 1 kilometre uzaklıkta yeni köyler kurulmuş. Eskiden olduğu gibi yine yol güzergahına komşu olmayı tercih etmişler nehir kıyısındaki eski köylerde oturanlar.

Baharın son günlerini Raman Dağı’nın eteklerinden Hasankeyf’in son manzarasını izledik.

Raman Dağı eteklerinden baktığımız antik kentin kalesinde mağaralar, büyük saray ve kaleyi koruyan paratoner tüm ihtişamıyla yükselen su seviyesinin karşısında direniyor.

Toprağın Kanı, Kuma, Hazal, Nehir, Azap yolu, Memu-Zin gibi tarihe tanıklık yapan eski film ile sayısız dizi ve klip çekiminin yapıldığı o film platosu artık yok.

Baharın son günlerinde, tüm renk tonlarının konuştuğu Dicle havzası, şu günlerde herkesin evlerine çekilmesiyle sessizlik içinde...