*Batman ‘Batman’ olalı ilk kez böyle kalabalık ve coşkulu bir seyirci kitlesini bir arada gördü. Yarı final maçının rövanşında, tabiri caizse yer yerinden oynadı. Yıllardır futbol müsabakalarını izliyoruz. Belki de son yılların en muhteşem karşılaşması Batman Petrolspor-Altınordu müsabakasıydı…

*Dün editörümüz Barış Arslan “İzdihama ramak kala” başlıklı yazısıyla stadyumdaki olası tehlikelere dikkat çekmiş, birçok kesimin takdirini toplamıştı. İnsan selinin aktığı 17 bin 500 kişi kapasiteli stadyuma, 20-25 bin arasında seyirci sığmıştı. İnanılacak gibi değildi. Çağdaş’ın manşeti de “Önlem için facia mı gerek?” başlıklı haberdi…

MUHTEŞEM GECENİN ARDINDAN

Batman Petrolspor, 1985-86 futbol sezonundan bu yana profesyonel liglerde mücadele eden ve mazisi başarılarla dolu olan bir futbol kulübü.

Resmi olmayan tarihe göre 1958, resmi kayıtlara göre ise 1960’ta kurulan Batman Petrolspor, geçmişte PTT 1. Ligi’nde, 2. Lig’de ve 3. Lig’de mücadele eden neredeyse 40 yıllık bir profesyonel kulüp.

Son yıllarda TPAO Batman Bölge Müdürlüğü’nün; nedenini henüz bilmediğimiz ve yetkililerin de açıklama gereği bile duymadığı şekilde kendi bünyesindeki takıma her türlü desteği bir anda kesip kaderine terk ettiği, mazisi başarılarla dolu olan bu kulübe Nasıroğlu Ailesi’nin her türlü desteğiyle yeniden hayat verildi.

Bu futbol kulübü artık herkese, Batman’a mal oldu.

Son 2 yılda yükselen başarı grafiği ile Batman Petrolspor’un bu sezon verdiği mücadele her türlü takdirin üstünde.

1.Lig Beyaz Grup’ta, Sarıyer’in masa başı ve kapı arkası oyunlarla -bize göre hak etmediği- direkt şampiyonluğu elimizden nasıl kayıp gittiğini hepimiz biliyoruz.

Tarihinde 80 puan gibi çok büyük bir başarı grafiği yakalamasına rağmen bazı takımların destek verdiği Sarıyer, Batman’ın şampiyonluğunu almıştı ama bu kulüp pes etmedi.

Play-off yarışında belki de en iyi ekiplerden biri olan Altınordu deplasmanında aldığı galibiyet ve sahasındaki beraberlikle adını artık ‘final’e yazdırmıştı.

Önceki geceyi en iyi değerlendiren editörümüz Barış Arslan’dı.

Arkadaşımız İrfan Tapan da o tarihi gecede yaşananları kaleme aldı ama bugün farklı bir açıdan o geceyi özetlemekte biraz yarar var diye düşünüyoruz.

Maçın başlamasına daha 2 saat vardı.

Neredeyse tribünün yüzde 70’i dolmuştu.

Çevre il, ilçe ve Batman’ın dört bir yanından gelen futbolseverlere stadyum dar gelmişti.

17 bin 500 kişi kapasiteli stadyumda 20-25 bin arasında seyirci vardı.

Merdivenler, basın tribünü ve neredeyse konuk takımın taraftarı için ayrılan yerde bile boşluk yoktu.

Her yer dolup taşmıştı.

İZDİHAMA RAMAK KALMIŞTI

Basın tribününün olduğu bölüme geçebilmek için Diyarbakır’dan gelen meslektaşlarımızı almaya çalışmıştık ama ne yazık ki büyük bir engelle karşılaştık.

Buna rağmen güvenlik görevlilerinin uyarılarına uyduk.

Fakat 3 kontrol noktasından geçtiğimiz halde yine kimliğimizi gösterdik.

Türkiye Spor Yazarları Derneği temsilcisinin yetki belgesini gösterdiğimiz halde dakikalarca beklediğimiz o giriş kapısı, neredeyse yol geçen hanına dönüşmüştü.

Bir ara stadın kapısı önünde gözlemler yaparken, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ağabeyi, eğitimci dostumuz Selahattin Şimşek ile göz göze geldik.

O bile, ismi yazılı olduğu halde dakikalarca o kapıda beklemek zorunda kalmıştı.

Burada kime yakınalım?

Emniyet görevlilerine mi?

Gençlik Spor Müdürlüğü’nün yetkililerine mi?

Gerçekten karmakarışık bir manzara vardı o stadyumun kapısında…

Batman’da Play-Off’un son maçında her şeye ‘eyvallah’ deyip, basın tribününde daha oturmadan kalabalık kitle o alanı doldurunca herkes dondu kaldı.

Bırakın çekim yapmayı, not almayı; orada nefes bile almakta güçlük çekenler oldu.

Ne yazık ki bu manzara ile birçok organizasyondaki eksikliğimizi gözler önüne seriyor.

Çok da fazla uzatmanın gereği yok.

Arkadaşlarımız dün stadyumun manzarasını en güzel şekilde yazmıştı.

Bize ise birkaç not eklemek kaldı.

KONUKSEVERLİĞE HAYRAN KALDILAR

Altınordu Futbol Kulübü, profesyonel liglerin gediklisi sayılan köklü kulüplerden biri.

Kulüp yöneticilerinden Meltem Altunel, Milletvekili Ferhat Nasıroğlu ve Vali Ekrem Canalp ile futbolu konuşuyordu.

Genç yetenekleri nasıl yetiştirdiklerini ve nasıl bir kulüp modelini hayata geçirdiklerini anlatıyordu konuk ekibin yöneticisi Altunel:

“Batman’daki hissettiğimiz ambiyans ve tanık olduklarımız bizi müthiş etkiledi. Eğer bu taraftar topluluğu bizim yanımızda olsaydı, bırakın 1. Ligi zorlamayı, biz Süper Lig’in kapısını aşındırırdık. Batman’ın futbola ilgisinin bu kadar yüksek olduğunu bilmiyorduk.”

Geçen sezon olduğu gibi bu sezon da Batman Petrolspor’un maçlarını kaçırmayan Milletvekili Ferhat Nasıroğlu, Altınordu’nun futboldaki başarı öyküsünün projesini bu şehirde hayata geçirmek için konuk ekibin yöneticileriyle sık sık bir araya gelebileceklerini de söylüyordu.

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Zekeriya Kaya, futbolsever oğlu Ömer’i de maça getirmişti.

Batman şehir stadındaki ambiyanstan etkilenen Bakan Yardımcısı Kaya, Batman’ı futbolla birleştiren Petrolspor’un artık bir futbol kulübünün üstünde bir misyon yüklediğini hatırlattığı sırada ikinci yarı başlamıştı.

İlk yarıyı Kırmızı-Beyazlılar 1-0’lık skorla önde kapatmıştı ama Petrolspor karşısında rahat bir futbol sergileyen konuk ekip, arada bir ani ataklarıyla o müthiş stadyumdakilerin nefeslerini keser gibi oluyordu.

Dakikalar 87’yi gösterirken, bir penaltı beraberliği getirdiğinde stadı buz kesmişti.

Hele Ali Şansalan gibi bir hakemin 8-10 dakikalık süreyi uzatması, birçok kişinin ömründen ömür götürmüştü.

Düdük çaldığında ise o muhteşem stadyum görülmeye değerdi.

Günün sonunda mutlu olan şehir Batman’dı.

Saatler gece yarısını gösterdiğinde, kentin kalbi Turgut Özal Bulvarı’nda araç konvoyları, meşaleler ve “Şampiyon Batman” tezahüratlarına artık son 90 dakika kaldı: rakibimiz Van Spor.

Bu pazar verilen mücadelenin sonucunu göreceğiz.

Umarız bu yoğun ilgi ve desteğin semeresini alır ve takımımız üst lige girme şansına sahip olur.

Batman Petrolspor’un şampiyonluğu getireceğine inanıyoruz…

Umudumuz yüksek, takımımıza güveniyoruz ve ‘Haydi Batman Petrolspor!’ diyerek yazıyı bitirelim.