*1955 Yılından günümüze dek renkli bir yaşamın geçtiği TPAO Batman Bölge Müdürlüğü’nün olduğu Site Mahallesi’nin dününü okurlarına ‘Nostalji’ sayfasında anlatan Batman Çağdaş, bir yerde kültür hizmeti veriyor…

*Batman Çağdaş, petrol şehrinde ‘iz’ sürücülüğünü çarpıcı fotoğraf kareleriyle sürdürüyor. Bu şehri var eden TPAO Bölge Müdürlüğü’nde ‘iz’ bırakan yöneticiler, bu geçici dünyadan gelip geçtiler ama anıları unutulmuyor…

ZAMAN YOLCULUĞU
Batman’ın ilk günlük gazetesi Çağdaş, şehrin dününü çarpıcı karelerle okurlarına sunuyor. Bir kültür hizmeti veren Çağdaş’ın, düne dair ‘Zaman Yolculuğu’nda kimler yok ki…

Kim ne derse desin, bu şehrin ilk temelini de ilk petrolcüler atmış.

Ülkenin ilk rafinerisinin temellerinin 1953 yılında atıldığında; rafinerinin gölgesinde modern bir semt de ‘yönetim kadrosu’ için inşa ediliyordu.

Melih Genca, İsmail Hakkı Arman, Selahattin Malkoç, Selahattin Özkan ve Rıfat Bayazıt’ın da aralarında bulunduğu TPAO’nun ilk yönetim kadrosu için Amerikan kasabalarını andıran bir yaşam bölgesi inşa edilmişti ve o ‘yaşam’ bölgesinin adı Site idi.

O bölgenin etrafına yüzme havuzları, tenis kortları, sinema ve eğlence-dinlenme mekanları serpiştirildi. Parlak cila sürülmüş gibi ışıklar içinde parıldayan Site, çağdaş çalışma koşullarıyla birleşince, çevre illerde yaşayan insanların haricinde, batı illerinde yaşayanların da ilgi odağı olmuştu.

Amerika’dan gelen yabancı ve yerli petrol mühendisler, küçük petrol kasabasına öyle bir ısınmıştı ki, ayrılmak istemezdi…

BATMAN’I DOĞURAN PETROL…
Büyüdükçe büyüyen o küçük yerleşim birimi önce nahiye birkaç yıl sonra da ‘İlçe’ olmuştu. 1970’li Yılların başında ise bağlı olduğu Siirt’ten daha büyük kente dönüşmüştü. Batman ve petrol, bir birini doğuran, bir birini besleyen iki ‘Ana’ olmuştu.

İlk evler, tıpkı annelerinin etrafında gelişi-güzel oturan çocuklar gibi rafinerinin çevresine yapılmıştı.

Site Mahallesi’ne sırtını dayayan Akyürek Semti’nin de mimarı TPAO’nun ilk Personel Müdürü Muhittin Akyürek’ti. TPAO’da ilk petrolcünün soyadı adı, Batman’ın ilk Belediye Başkanı merhum Sait Ramanlı, tarafından Site’ye komşu olan Akyürek’e verilmişti. Akyürek semtindeki evlerin hiç bir mimari özelliği olmayan korunak sayılabilecek yapılardı ama o evlerde TPAO Orkestrasındaki sanatçılar, sağlık görevlileri ve de petrol emekçileri oturuyordu.

Site Mahallesi’nde en çağdaş yaşam koşulları sağlanmışken, o küçük kasabanın TPAO tesisleri dışındaki bölgede ise ilkel denilebilecek yaşam koşulları vardı.

Batmanlılar, bu iki yaka arasında yeniden eskiye, eskiden yeniye doğru bir köprü inşaat etti ve her gün bir yakadan diğer yakaya, bu zıt yaşamın bilinmezliğini taşıyıp durdu. Petrol kentinin büyümesiyle birlikte iki yaka insanı bir birine karıştı, Anadolu toprakları gibi renklendi ve çiçeklendi. İnsan sıcaklığı, iklim sıcaklığıyla birleşince Batman ovası ısındıkça ısındı…

“HER BİRİMİZ AYRI YERLERDEN GELDİK…”

1957-1963 Yılları arasında TPAO’da ilk Üretim Müdürlüğü yapan aslen Kahramanmaraşlı Rıfat Bayazıt’ın eşi Günseli hanım, petrol kentinde bir araya gelen ilk petrolcü ailelerinin durumu anlamlı sözlerle özetlemiş;

“Her birimiz ayrı yerlerden geldik, aynı yaşlarda, aynı aile yapısında, aynı düzeyde insanlar bir araya gelmişiz. Bu şans mıdır yoksa tesadüf müdür? O mahrumiyetleri, iyi-kötü günleri birlikte paylaştığımız zaman demek ki böyle oluyor.”

Şimdi ki Petrolspor kulüp binasının olduğu eski bina TPAO Hastanesiydi.

İlk yöneticiler eşleri ve çocuklarıyla birlikte o sağlık kuruluşunun yolunu tutardı. O sağlık kuruluşu sonradan Batman’a komşu illere de hizmet vermişti.

Sosyal hayatın olmadığı 60 yıl öncesinin o petrol kasabasının çevresindeki bakir yem yeşil alanlar ilk petrolcülerin piknik alanlarıydı.

Bıçakçı (Kerike) Gire Migro höyüğü dibinde 63 yıl önce piknik yapan bu şehrin ilk petrolcülerden Süreyya Ekim, İlhan İrepoğlu ve Mithat Tolgay eşleriyle birlikte korkmuyorlardı, çünkü her yerde, hep iyi insanlar vardı. Onlar bu şehrin petrol dağları ile çevresinde; birer anı bırakıp ayrıldılar aramızdan.

Doğa verdiği armağanını geri almaya çalışıyordu yavaş yavaş…

Ve de o güzel insanlar yok artık aramızda…

Kısacası, bu şehir onlarla var oldu…

Sağlıkla kalın…