Kurban Bayramı arifesinde yolumuz TEKSİAD Başkanı Halil Yaşar’ın Farex atölyesine düştü. 200’ü aşkın kişiye istihdam alanını açan Yaşar’ın, Ermi Mahallesi’ndeki tesisi tek kelimeyle mükemmel. Son 10 yılda İzmir’deki yatırımını memleketine kaydıran Yaşar, tekstil sektörünün en iyi istihdam alanlarından birinin olduğunu söylüyordu; “Biz sanayicinin de buraya gelmesini istiyoruz ama tekstil sektörü istihdamda apayrı ve yoğun iş talebi yaratan, özellikle ağır işlerde çalışamayan kadın işçilerin rahatlıkla çalışabileceği bir sektördür…”

Bayramın son günü 35 derece sıcaklıkta buğday ve arpa hasadı yapan çiftçinin yanındaydık. Kösetarla ile Kayabağlar arasındaki alanlar her ne kadar betonlaşmaya doğru yol alıyorsa da hububat ekiminin yapıldığı adreslerden biridir. Buğday, arpa ve mercimek hasadını yapan çiftçiyi, bu yıl kuraklık fena etkiledi çünkü tarlada verimde büyük düşüş var…

HİZMET VE İŞ OLANAĞI
Batman’da sanayi ağırlıklı üretim seçeneklerinin artışı, genelde bölgenin, özelde Batman’ın ekonomik refahını artıran en önemli faktördür.

Sanayi üretimi yapılan bölgelerde refahın yüksekliği tartışılmaz.

Batmanlı yatırımcıların kendi topraklarına dönüş yaparak burada farklı sektörlerde üretim faaliyetine başlamaları takdire şayan.

İş dünyası ile duygu arasında oldukça uzak mesafe vardır.

Bu durum anlaşılabilir ama kendi toprağında, kendi insanına direkt hizmet ve iş olanağı sağlayan iş insanlarının yatırım faaliyeti aynı zamanda duygusal bağın da göstergesidir, bu yönden ikinci bir teşekkürü hak ettiklerine inanıyoruz.

Sanayi yatırımlarının, ticari hayata indirekt ekonomik katkısıyla birlikte, o şehre çok önemli ve topyekûn bir katkı yaptığı kesin.

Bununla birlikte kendi hemşerilerinin kapıları önünde iş bulması çok önemli ve çok değerlidir.

Bu olanağı sağlayan iş insanı her türlü övgüye layıktır.

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN FARKI

Yılları, Ege’nin incisi İzmir’de geçen TEKSİAD Başkanı Halil Yaşar; tekstil sektörünün bu şehirde gelişmesine, daha doğrusu büyümesine öncülük edenlerden biri olduğunu belirtelim.

İzmir’deki yatırımların bir bölümünü memleketi Batman’a kaydıran Yaşar’ın, kendi imkânlarıyla Ermi Mahallesi’nde kurduğu Farex tekstil atölyesi, bu bölgede örnektir.

Günümüzde 200 kişiye istihdam alanı sağlayan bu tesis, tek kelimeyle mükemmel.

Eski TEİAŞ Trafo Merkezi ile Ermi Mahallesi arasındaki modern tekstil atölyesi, çevresel faktörlere azami saygı gözetilerek yapılmış.

Organize Sanayi Bölgesi’nden yer talep etmeden kendi imkânlarıyla Batman’a yakışan bir tesisi kazandıran TEKSİAD Başkanı Yaşar anlattı, biz dinledik;

“Burada ürettiğimiz penye ağırlıklı ürünleri Avrupa’ya ihraç ediyoruz. Batman son yıllarda tekstilde güzel bir ivme yakaladı ama maliyetler öyle bir arttı ki artık bölgemizin diğer yerlerine göre pek bir cazip tarafı da kalmadı. Yine de son dönemlerde teşvik belgesi süresinin 3 yıl daha uzatılması bir artıdır. Tekstil sektöründeki firmalara özellikle ucuz enerji imkânı sağlanılmalı. Yine yerel kalkınma hamlesi adı altında açıklanması beklenen yüksek destek kredi paketinde de tekstilcilere pozitif ayrımcılık tanınmasının gerektiğini söylüyoruz.”

Evet, her platformda ‘tekstilde desteksiz olmaz’ diyoruz.

Bakın, tekstil firmalarının Batman’da ayda işçiye ödediği rakam tam 1,6 milyar TL’dir.

Yılda da 1.4 milyar dolar ihracat yapan tekstilin Batman’a kazandırdığı dikey ivmeyi her alanda görebilmek mümkün.

TEKSİAD Başkanı Yaşar, bir ayrıntıya daha dikkat çekiyordu;

“Eğer ülkemizde enflasyon ve enerjide düşüş olursa bu sektörde de geri dönüşler hızlanır. Geçen yılın son ayları ve bu yılın ilk aylarında buradan da bazı firmalar Mısır ve Bangladeş gibi ülkelerin yolunu tutmuştu. Tekstil eğer tekrar destek görürse Batman piyasası yine canlılık kazanmış olur.”

TARLADA ÇİFTÇİYİ DİNLEMEK

Kurban Bayramı’nın son gününü bir grup çiftçiyle birlikte buğday ve arpa hasadının yapıldığı tarlada geçirdik.

Kösetarla-Krediye köyünden İkram Tirki, Salih Tirki, Heybet Tüzün, Necat Demir ve Veysi Direk, bu yıl ektikleri buğday, arpa ve mercimekten umdukları ürünü alamamışlardı.

35 Dereceyi aşan sıcaklıkta biçerdöver operatörü Muhammed Eren, biçerdöverin güçlükle girdiği tarladaki ürünü toplamaya çalışıyordu ama ne yazık ki ürünün verimi geçen yıla göre çok gerideydi.

Yanımıza yanaşan çiftçi Salih Tirki anlatıyordu:

“Geçen yıl 45 dönümlük tarlamda 20 tona yakın buğday almıştım. Bu yıl bu rakam 2.5 tona kadar geriledi. Kuraklık bizi fena vurdu.”

Çiftçinin büyük bölümü hayal kırıklığı içindeydi.

Yine Kösetarla köyündeki çiftçilerden Veysi Direk, bu yıl kuraklığın kasıp kavurduğu tarlalarda verimin ne kadar düştüğünü özetliyordu bize:

“Geçen yıl bu mevsimde 10 dönümlük tarlamda 4 ton buğday hasadı elde etmiştim. Bu yıl ise kaldırdığımız hasattan 500 kilo verim alabildik. Yorumu size bırakayım.”

Hasadı yapılan bu ürün, Toprak Mahsulleri Ofisi’ne gitmeyecek, yemlik olarak piyasada satılacak. Bu durum daha üzücü.

Arpa kilogramının 10-11 TL, buğday kilosunun ise 12-12.5 liradan piyasada satıldığı şu günlerde çiftçinin içinde bulunduğu durumu varın siz değerlendirin.

Geçen haftalarda tarım ile ilgili birkaç yazı yazdık.

O yazılarda hem çiftçiye çare olabilecek önerileri ve çağdaş tarımın hem çiftçinin refahını artırıp, ekonomiye pozitif katkısının nasıl olabileceğini ve çiftçinin mutlaka desteklenmesi gerektiğini belirtmiştik.

Umarız bu yazı da çiftçilere ve yaşadıkları sorunlara ses olur ve onların çaresiz sesleri duyulur.

Sağlıkla kalın.