*1-7 Mart tarihleri ‘Deprem’ haftası olarak anılıyor. Bu hafta içinde özellikle eğitim yuvalarında öğrencilere depremle ilgili bilgilendirmeler yapılacak. Bir dizi etkinlikle halk bilinçlendirilmeye çalışılacak...

*Üç-dört yıl önce sadece Hasankeyf değil, çevresindeki eski köylerde suya gömüldü. Fakat anılar baraj gölü havzası kenarındaki modern konteynırlarda yaşatılıyor. Beşiri’nin Rıdvan (Başarı) köyünün Sulan mezrasında nostaljik yaşam, insana keyif veriyor…

DEPREM GERÇEĞİNİ GÖRÜNCE

Ne yazık ki biz depreme hazırlıklı değiliz ve bu bilincin olmadığını da 6 Şubat depreminde bazı şehirleri yerle bir olan binalarda gördük.

Batman’da da bazı ağır hasarlı binalar tahliye edildi.

Çatlaklıkların olduğu birçok bina deprem sonrası Çevre Şehirlik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’nün elemanları tarafından incelendi.

Bir zamanlar Batman’ın şimdi ki kurulu olduğu ovada; verimli tarım arazilerde çok bloklu yapılar güzelim tarım ovasını beton alanına dönüştürdü.

Adıyaman ve Kahramanmaraş’ın yerleşik yapısı da Batman benzeridir.

O iki şehirde on binlerce insanımızı enkaz altında kaybettik.

11 İl’de 1 milyona yakın konut ya yıkıldı yada oturulamaz hale geldi. Bu deprem, bize daha öncekilerde öğrenemediğimiz iki şeyi bir kez daha gösterdi.

Depreme hazır değiliz ve deprem sonrasında da eksikliklerimiz çok. Ülkemiz dünyanın en riskli deprem fayları üzerinde kurulu olmasına rağmen nedense depremi ciddiye almıyoruz.

Depreme tedbir alacak yöneticilerin sayısı da bir elin parmak sayısı kadar az.

Zemine uygun olmayan, çok katlı binaları kalitesiz ve denetimsiz bir şekilde inşa ediyoruz.

Geçmişten günümüze ne yazık ki Tarım dışında kullanılmaması gereken ovayı imara açıyoruz.

Bina yaparken nedense kurallara uymuyoruz. Aldığımız konutun depreme dayanıklığını sorgulamıyoruz.

EKSİKLİKLER O KADAR ÇOK Kİ!..

Çalıştığımız binanın deprem riski analizinin yapılıp yapılmadığını sorgulayamıyoruz.

Çocuğumuzu gönderdiğimiz okulun depreme dayanıklı mı değil mi araştırmıyoruz.

Geleceğin yeni semtlerini depreme hazırlayamıyoruz.

Ne yazık ki deprem sonrası için de bir hazırlığımız yok.

Son depremden sonra AFAD’ın teknik donanım olarak yeterli olup olmadığını bilmiyoruz. Teçhizat ve eğitim eksikliğine karşı yeterli tedbirimiz ne yazık ki yok.

Depremden sonraki çok değerli ilk 48 saat iyi değerlendirilmeli. Bunu AFAD ekiplerine aşılamak gerek. Depremi yaşayan şehirlerde de yardıma koşan kentlerde de ‘Gönüllü Arama Kurtarma’ ekipleri oluşturulmalıdır.

Batman ikinci deprem bölgesinde ve bu nedenle şehrimizde ‘Afet Gönüllü Birlikleri’ kurulmalı.

Her mahalle de gönüllü gençlerin katılımıyla gönüllü afet arama birlikleri kurulmalıdır. Teçhizatları da mutlaka mahallelerde kolayca ulaşabilecekleri konteynırlarda kilitli tutulmalı.

6 Şubat’ın sıcaklığı soğumadan petrol kentine de ‘Mahalle Afet Gönüllü’ birliklerini kuralım.

Depremin yıkıcı etkisini hiç unutmadan yaşam alanlarımızı olası depremlere karşı hazırlayalım…

BARAJ HAVZASI TURU…

Özel Yaşam Hastanesi yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Dinç, Koçerler Derneği Başkanı Emin Çelik ve iş insanı Bilal Hamidi ile hafta sona Botan-Garzan ve Dicle akarsularının kesiştiği ‘Ilısu Baraj Gölü’ havzasındaydık.

Su altında kalan Başarı (Rıdvan), Sulan ve çevresindeki eski yerleşim birimlerine alternatif olarak yapılan yeni yerleşim birimlerinin son halini gördük.

Batman-Siirt il sınırındaki Rıdvan köyü, Batman’a 60 kilometre uzaklıkta.

Hamidi aile fertleri, büyüklerinin gelenek-göreneklerini yaşatıyorlar. Eski yerleşim birimlerinden Rıdvan ve Sulan’a yönelik yeni projeleri var.

Baraj kıyısındaki kayalık bölgelere sayısız fıstık ağacı ekilmiş.

Tarihi Rıdvan’ın yeni simgesi olacak yeni yerleşim biriminde mükemmel yapıların yapımı sürüyor.

Hamidi’lerin genç kuşağı büyüklerinden aldığı emaneti başarıyla taşıyor.

Pek de medyatik olmak istemeyen gençler, “Burada yapılacak daha çok iş var” diyor.

Kıraç tepelikler fideler toprakla buluşuyor, ağaçlandırılıyor.

Batman, Siirt, Kurtalan ve çevresindeki yerleşim birimlerinden hafta sonu baraj kıyısına gelenler, deprem korkusunu üzerinden atmış, oltalarıyla Şabot ve alabalık avlıyor.

Yeni yaşam alanı için Bursa’dan getirilen 70 ila 150 yıllık zeytin ağaçları ve sayısız fide çöl ortasına bir vaha kazandırmış.

Temiz hava ve güzel manzaranın hakim olduğu burayı görmek lazım.

Kısacası; o baraj kıyısı, batının birçok yerinden daha güzel.

Sağlıkla kalın…