Son günlerde kent merkezinin muhtelif semtlerinden su kesintileri ile ilgili şikayetler sosyal medya dışında yerel basına da yansıdı.

Koronavirüsle hayat memat mücadelesi verilirken, hijyen konusunda sürekli uyarıların yapıldığı malumunuzdur.

En az 20 saniye süreyle ellerimizi sabunla yıkamamız tavsiye edilirken, bazı semtlerde vatandaşların içme ve kullanma suyuna ulaşmada sıkıntı yaşamaları oldukça düşündürücü ve üzerinde durulması gereken bir meseledir.

Vali Hulusi Şahin, Batman’da planlı bir su kesintisinin kesinlikle yapılmadığını açıklarken, suya erişimde sıkıntıların olduğunu kabul etmişti. Geçtiğimiz günlerde basın toplantısında su sıkıntısının nedeninin yapılan yatırımlarla ilintisine dikkat çekmişti.

Sayın Şahin’in konumuzla ilgili şu sözleri gazetemizde haber olarak yer aldı: “Bu şehrin su problemi var. Peki bu 3.5 ayın problemi mi 20 yılın mı? Şehrin su konusunda röntgenini çektik. Bir firmayla anlaştık ve yapılan çalışmada firma yetkilileri, şehrin 63 Bin ton depolama kapasitesine ihtiyacı olduğunu söylediler. Fiilen 23 Bin ton var. Sular niye kesiliyor ortada. Planlı su kesintimiz yok. Bunun çözmenin yolu su depoları oluşturmak. 20 Bin tonluk bir depoyu Çamlıtepe’ye inşa ediyoruz.”

**

**

Vali Şahin, bu demecinin dışında ayrıca eskimiş şehir şebekesinden kaynaklı su kaybına da dikkat çekerken, asbestli su borularından da söz etmişti.

Yıllardır dikkat çektiğim asbestli su borularının değiştirilmesi ile ilgili olarak bir yol haritası talep etmiştim. Sayın Valinin hazirundaki basın mensupları sormadan bu meseleden söz etmesini olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyorum.

Bu köşede yıllarca halkımızın hakkını savundum. Belediye yönetiminde kim bulunursa bulunsun, içme suyu sıkıntısı, yaşanan kesintiler, tahsil edilemeyen su paraları, abonesizler, kaçak su kullananlar konusunda eleştirilerden sakınmadım.

Bugün de eleştirilerden sakınmıyorum. Mevcut Belediye yönetiminin olumlu, hayırlı her çalışmasını desteklediğim gibi, asbestli borular örneğinde olduğu gibi eleştirilerden de çekinmemişim, çekinmiyorum.

Doğrudur mevcut su sorunlarımız son ayların ve son yılların da değil, çok eskilere dayanır. Yeni bir deponun inşa edilecek olması önemli. Ancak bunun yeterli bir önlem olacağına inanmıyorum.

Eski Belediye Başkan Vekillerimizden Sayın Serhat Temel, yüzde 16’lık bir su tahsilatından söz etmişti açık yüreklilikle. Bugün su tahsilat oranı nedir bilmek isterim.

Daha önceki bir yazımı da sizlerle paylaşmak isterim;

“Yıl 2011 ve yine su sıkıntısı yaşıyoruz. ‘Vatandaşın Su Nöbeti’ başlıklı yazımda bugün için de geçerli olan hangi cümleler kurmuşum, özetine bakalım: “Yirmi birinci yüzyıla yelken açan dünyada, dört tarafı su kaynaklarıyla kuşatılmış bir kentte, vatandaşların su sıkıntısı yaşaması sizce kabul edilebilir bir durum olabilir mi?

Düşünceme göre olamaz…

Ancak ne acıdır ki her yıl yaz aylarında su sıkıntısı yaşıyoruz…

Binlerce ve belki on binlerce Batmanlının su nöbeti tutmasına duyarsız kalamam…

Sayısız vatandaştan şikayetler alan biri olarak kentteki su sıkıntısı ile ilgili olarak bir değerlendirmede bulunmayı görev biliyorum.

Bakınız, yaşanan sık sıkıntısının temel nedenlerini çok iyi biliyorum. Çünkü bu konuları iyi takip eden biriyim.

Ancak bir önceki yılı arar duruma düşmeyi de içime sindiremiyorum…

Binlerce vatandaş gerçekten de Belediye’ye içten içe tepkili. Çünkü su hayatın vazgeçilmezidir. Halkımız tepkilerini yüksek sesle ve makul demokratik yollarla ifade etmiyor olabilir. Buna bakarak yanlış değerlendirmeler yapmamalıyız.

Eğer bugün binlerce Batmanlı kadın, ellerinde su bakraçlarıyla Belediye’nin önünde eylem yapmıyorsa, ilgililerin sevinmesi gerekir…

Ancak halk tepkisizdir diye Belediye yetkililerinin de ‘sorun yokmuş’ gibi davranmaması gerekir düşüncesindeyim.

Yanlış mıyım?

21. yüzyılda ve çevremiz nehirlerle kuşatılmışken, bir kentin sakinlerinin susuz kalması ne demektir?

Kente verilen içme ve kullanma suyunun bedelini ödemeyen vatandaşların yakınmaya hakları yok. Ama düzenli olarak tükettiği suyun bedelini ödeyen vatandaşların bir günahı olabilir mi?

Batman, susuz bir coğrafyada olsaydı sıkıntıya bir anlam verebilirdim.

Batman Kerbela, Batman Somali değil ki…

Su kaynaklarının başında olup susuz kalıyorsak, bunun nedenlerinin sorgulanması ve tedbir alınması gerekmez mi?”

Sorun önemli, inşallah yarın da bu mesele üzerinde duracağım.