Değerli Okurlar, gözle görülemeyecek kadar küçük virüs veya virüsler, tüm insanlık ailesini tehdit ediyor.

Amerika başta olmak üzere dünyanın bütün süper güçleri üstün teknoloji ve maddi güçlerine rağmen Koronavirüs karşısında çaresiz duruma düşmüştür…
Kent olarak koronavirüs salgını ile yatıp kalkan bir toplum olduk.

Çünkü kentimizin pandemi tablosu gittikçe kötüleşiyor…

Kentimizde covid nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 70’i aştı…

Bu ölümlerin yarısından fazlası Temmuz ayı içerisinde oldu…

‘Yaslı Kente’ döndük adeta…

Hangi mahalleyi sorsanız, mutlaka ölümlü vaka yaşanmıştır…

**

**

BATMAN, TARİHİNDE BÖYLE BİR SÜREÇ YAŞAMADI…

Öyle acılı bir süreçten geçiyoruz ki bir cihetle cenazeler sessiz ve sedasızca toprağa veriliyor…

Pandemi riski nedeniyle cenazeler bekletilmiyor, eskiden olduğu gibi onlarca kişi sevdiklerinin başucunda cüz okuyamıyor…

İnsanlarımız bulaş endişesi nedeniyle birbirlerini kucaklayıp musafaha ve teselli edemiyor…

Kentimizde hüzün rüzgarları eserken, yürekler parçalanıyor…

Herkes acaba koronavirüse ne zaman yakalanır ve nasıl geçiririz diye korkuya kapılırken, yakınlarının ve sevdiklerinin endişesi ile de yatıp kalkıyor…

Acıları katlanmış, boğazları düğümlenmiş, sevdiklerini yitirenleri milletçe izliyoruz…

Taziyeevleri kapalı olduğundan, evlerin avlularında ve bahçelerinde sessiz sedasızca acılar paylaşılıyor…

Batman tarihinde böyle acılar yaşamamış ve böyle bir süreçten geçmemiştir…

**

**

Gün geçmiyor ki Batman’da Koronavirüs salgını nedeniyle en az bir insanımız hayatını kaybetmesin…

Gün geçmiyor ki pandemi nedeniyle ocaklara ateş düşmesin…

Gün geçmiyor ki nice anneler, babalar, çocuklar, maşuklar gözyaşına boğulmasın, telafisi mümkün olmayan acılar yaşamasın…

Gün geçmiyor ki yığınla insanımız hastane kapılarına düşmesin…

Gün geçmiyor ki hastanelere onlarca yatış yapılmasın…

Gün geçmiyor ki kalabalık kitleler ağıtlarla sevdiklerini toprağa vermesin…

Hastaneler yetmiyor, öğrenci yurtları yatarak tedavi gören Batmanlılarla dolup taşmış, herkes korku ve endişe ile yakınlarının sağlık durumlarını takip etmektedir.

Batman’ın hal ve ahvali böyle iken her gece düğün salonlarında yapılan düğün ve eğlenceler beni düşündürüyor…

Hadi kimse görmüyor diye kapalı mekanlardaki düğün ve eğlenceyi hoş görelim.

Ya gece yarılarında oluşturulan düğün konvoyları ve patlatılan havai fişekler de neyin nesi oluyor?..

Yaslı insanlar huzursuz, uykusuz. Hastanelerde bir saat uykuya hasret covidli vatandaşlarımız hayat memat mücadelesi verirken, bu nasıl bir alçaklıktır ki onlar gece yarılarında rahatsız ediliyor?..

**

**

Bu nasıl bir vicdansızlıktır?..

Bu nasıl bir sorumsuzluktur…

Ne ara böyle değerlerimizi yitirdik?..

Çocukluğumu hatırlıyorum, bir cenaze kaldırıldığı zaman mahalle yasa bürünürdü…

Sokak aralarında yapılan düğünlere anında son verilirdi…

Siyah beyaz televizyonlarımızı 3 sokak ilerimizdeki ailelerin acılarına, yaslarına ve hüzünlerine saygı olsun diye günlerce açmazdık…

Şimdi ise nasıl bir topluma dönüştük veyahut dönüştürüldük anlayamıyorum…

Özellikle bu süreçte, bu acılı ortamda havai fişek patlatanlar için vicdansızlar diyorum…

Bu açık bir vicdansızlıktır. Vicdan ve iman zaten paraleldir…

Kimse bana ‘biz acılarımızla birlikte sevinçlerimizi de yaşarız’ martavalını okumasın…

Bu sorumsuz ve vicdansız insanları kabullenemiyorum. Cenazeler kaldırılırken, üstelik gece yarılarında konvoylar oluşturup, kornalar çalınarak, havai fişekler patlatılıyorsa, değerlerimizle birlikte insanlığımızı da kaybetmeye gidiyoruz demektir…

Bu gidişat hayırlı değildir. Duyarlı ve vicdanlı insanlar olarak bu süreci değiştirelim. Bu yazının yazılış amacı hayra, doğruya davettir vesselam.