Hiç yazmak, işlemek istemediğim bir konuda bugün kalem oynatacağım.

Çünkü çok üzüntülü ve düşünceliyim.

Son dönemde ufacık tartışmada sinirlenip silaha, bıçağa sarılan gençlerimiz gerçeği beni düşündürüyor…

En ufak bir hadisede karşıdakilere ve kendilerine zarar verip, şiddete başvuran insanlarımız gerçeğini gözlemliyorsunuzdur.

Yerel basınımızda bununla ilgili haberler sık sık yer almaktadır.

Ancak bugünkü yazımda ‘İntiharlar’ üzerinde durmak istiyorum.

Hiç istemediğim bir konuydu, ancak yazmak vacip oldu nerdeyse.

**

**

Uzun yıllar önce Batman’ımız intiharlarla hep anılıyordu.

O dönemlerde, hayatlarının baharında canlarına kıyan gençlerimiz hakkında haber ve yorum yazmamamız gerektiğini ileri sürenler vardı…

Bu görüşe katılmıyorum.

Aksine, intiharlar meselesine kafa yormamız gerektiğine inanıyorum.

Gözlerimizi kapamakla gece olmadığı gibi, intiharları yok saymakla da bu vahim sorun gündemimizden çıkmıyor.

Maalesef sadece Batman’da değil, ülkemiz genelinde intiharlarda artış var. Her intiharla yine pek çok ocağa ateş düşüyor…

Yine anneler, babalar kanlı gözyaşı akıtıyorlar…

**

**

İNTİHARLARLA ANILAN KENT!..

Duyduğum her intihar haberi, sizleri bilmem ama beni sarsıyor, kahrediyor.

İntiharlar bizleri derinden sarsıyor olsa da, asıl büyük acıyı evlatlarını yitirenler yaşıyor. Anneler, babalar, eşler, yaşanan her intihar ardından ‘acaba hangi hatayı yaptık da çocuğumuz canına kıydı?’ diye kendilerine sorular soruyorlar diye düşünüyorum.

Bunu basit görmeyin. Nice anne ve babalar bu nedenle ömür boyu acı çekiyorlar…

Eğer canlarına kıyanlar babalar ve analar ise, bilesiniz ki durum daha da vahimdir.

Batman’ımız geçmiş yıllarda da intiharlarla yaygın basına haber oluyordu.

Özellikle 90’lı yılların sonlarında ve iki binli yılların başlarında Batman’da kadın intiharları çok fazlaydı.

İntiharlarla anılan, adı duyulan bir kent olmuştu Batman…

**

**

ARAŞTIRMALAR, RAPORLAR, HABERLER, KİTAPLAR…

Batman’daki intiharlar üzerine daha önce çeşitli kurumlar araştırmalar yapmış ve raporlar hazırlamıştı.

Birleşmiş Milletler Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu.

Diyanet İşleri Başkanlığı.

Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi.

Batman Barosu.

Bu kurumlar çeşitli araştırmalar yaparak raporlar hazırlamış ve kamuoyu ile paylaşmışlardı.

Yine o dönemde Batman’daki intiharlar üzerine Müjgan Halis, “Batman’da Kadınlar Ölüyor” isimli bir kitap yazmıştı.

BM İnsan Hakları Komisyonu Kadına Yönelik Şiddet Özel Raportörü Yakın Ertürk’ün Batman için özel çalışmalar yapacağına yönelik haberler üzerine bu köşede çok yorumlar yazmıştım.

**

**

O tarihlerde intiharlar ile ilgili yaptığım değerlendirmeden bazı satırları hatırlamakta fayda görüyorum: İntiharların nedenlerini bir iki etkene bağlamak mümkün değildir. Özellikle düşük yoğunluk savaşın yarattığı travma intiharların en önemli nedenidir diye düşünüyorum. Bu konuda bazı psikologlar da görüş beyan etmiştir.

Batmanlıların geçmişte yaşanan şiddet olaylarından etkilendiği bir gerçektir. İşsizlik, yoksulluk, gelir dağılımındaki uçurumun intiharlarla ilintisi vardır.

Lüks yaşama özenti, toplumdaki hızlı değişim, kitle iletişim araçlarının yaygınlık kazanması, dizilerden olumsuz etkilenme.

Özellikle kadınların ve genç kızların intihar etmesinin temel nedenlerinin başında, ailelerin baskısı, zorla evlilik, kız çocuklarının eğitimsizliği gibi faktörler yatmaktadır.

Hızlı değişime ayak uydurmak isteyen ve dizilerden etkilenen genç kızlar intiharı çözüm olarak gördükleri gibi, ailelerinin baskısına isyan etmeleri de bir nedendir.

Ekonomik nedenler yüzünden intihar eden çok sayıda bayanın olduğu tahmin ediliyor. Çocuklarına bakamayan anneler intihar ettiği gibi, zorla evlendirilmek istenen veya çok sayıda küçük kardeşlerine bakmaktan, onların sıkıntılarını omuzlamaktan yorulan genç kızlar da intihar etmiştir. Ancak bu konuda aileler konuşmamaktadır. Çevreden edinilen bilgiler bu yöndedir.

Devamı yarı