*Hafta sonu boğulma haberini duyduğumuzda soluğu aldığımız Batman Çayı kıyısında yine gözyaşı vardı. Almanya’dan memleketlerine gelen amca-yeğenin girdikleri o akarsudan cansız bedenleri çıkmıştı...

*Batman Çayı çocukluğumuzda bildiğimiz berraklıkta akmıyor. Bir de son yıllarda onlarca binanın atıklarının bırakıldığı bu akarsuda görünmeyen bir tehlike var. Hem de ne tehlike? İnşaat atıklarının molozları ve demirleri, suya atlayan gençler için tam bir tuzak…

BU AKARSUYA GİRİLMEZ
Evet, lütfen yanlış anlamayın.

Batman Çayı’na girilmez.

İşte nedenleri…

İnşaat molozları, mısır tarlalarından akan toprak rengindeki su ve kum ocaklarının malzeme çektikleri bu akarsu, resmen bir tuzak.

Sakın serinleme uğruna yada birkaç balık için lütfen ama lütfen bu suya girmeyin.

Bu akarsuya girenleri büyük bir tehlike bekliyor.

En büyük acıyı hafta sonu Uyur ailesi yaşadı.

Henüz hayatlarının baharındaki amca ve yeğene, bu akarsu mezar oldu.

Sakın, bu akarsuya ‘gireyim’ demeyin….

Çünkü, bu suyun zemini tuzaklarla dolu.

İnşaat atıkları, suyun dibinde.

O atıklar içinde neler yok ki…

Demir çubuklu şişlerden, çatılardaki teneke parçaları ve inşaat atıkları birer kesici alet gibi suyun dibinde.

Yıllar öncesinde kum ocaklarının malzeme çektikleri yerler ise tam bir bataklık.

Yaz mevsiminin büyük bölümünde toprak renginde Batman Çayı’na akan tarla suyu ise o güzel akarsuya ‘S.O.S.’ verdirtiyor.

HERŞEYDEN HABERSİZLERDİ
Çocukluğu Batman’da geçmişti Mahmut Uyur’un…

O çocukluğunda berrak bıraktığı Batman Çayı’nın o’na ve yeğeni Cebrail’e mezar olacağını nereden bilebilirdi ki?

Geçen yıl düğün yaptığı Batman’a bu kez eşinin resmi nikah işlemlerini yapmak için gelmişti Mahmut Uyur.

Cumartesi günü yeğeni Cebrail’le serinlemek için gittiği Batman Çayı’ndan bir daha çıkamamışlardı.

Kadere bakın.

Nereden nereye?

Batman Çayı’na yeğeniyle birlikte giren Mahmut Uyur, hamile eşi ve yakınlarını yasa boğdu.

Uyur ailesi tarifi zor bir acı yaşadı.

Allah kimseye böyle acı yaşatmasın…

O YÜZÜCÜLERDEN DERS ALINMALI
Batman Çayı, çevredeki diğer akarsulardan daha fazla can alıyor.

Son yıllarda DSİ’nin ıslah çalışmalarına ağırlık verdiği Batman Çayı, hala tehlike arz ediyor.

Tonlarca inşaatın atığı, Batman çÇayı kıyısında.

Çay yatağının derin olduğu bölgelerde ‘Uyarı’ levhaları yeterli değil.

DSİ’ye düşecek görevler var.

AFAD başta olmak üzere bazı kuruluşların dalgıç ekiplerinin, yereldeki yüzücülerden alacakları eğitim var.

Ceset arama çalışmalarında; yerel yüzücülerin çabaları inkar edilemez düzeyde.

Son dönemlerde bazı kuruluşlar, Dalgıç ekibini yeni yeni oluşturuyor. Haliyle tecrübesizlik de dikkat çekiyor.

Son boğulma vakasında tarlada çalışan Cemal Demir, Mahmut Uyur’un cansız bedenine ulaşan ilk kişiydi. Kuşkusuz Cebrail Uyur’un cesedinin bulunmasında diğer kurtarma ekiplerinin de katkısı oldu. Fakat o ceset arama çalışmalarında yerel yüzü Cemal Demir’in katkısı inkar edilmeyecek düzeydeydi.

Bir çift lafımız da bazı meslektaşlarımıza.

Batman’ın dibinde yaşanan o talihsiz vakada hiçbir gazeteci göremedik.

Üstelik o sosyal medya kahramanları ve bazıları, ne yazık ki olay yerinde olan ekibimizin haberine birkaç takla attırıp sanki kendileri oradaymış gibi paylaştılar.

Takip edilmek güzel şey ama…

Başkasının emeğine masa başında konanları vicdanlı olmaya davet ediyoruz. Emek ve alın teri göz ardı edilmemeli.

Kısacası; Batman Çayı’nda büyük bir tehlike var.

Hele şu günlerde bu akarsuyun yanından bile geçmeyin.

Çünkü, bu akarsu her yıl ortalama 10-15 can alıyor…

Bizden hatırlatması.