Sevgi Yumağıdır Batman

Her ilmeği sevgiyle

Şefkatle örülmüş

Isıtan ve koruyan bir yumaktır

Ne kadar uzak da olsak

Hep yakındır bize Batman

     

     Güneşin ilk ışınları değdiğinde toprağa, kara altın sızdı ve uç verdi çatlamış toprağın boşluklarından.

     İluh’tu önce adı o küçücük toprak parçasının, petrol el uzattı, tuttu kolundam İluh’un, Batman’a doğru yol yürüdüler, Batman’a vardılar. İluh, petrol ve Batman birbirlerine omuz vererek geldiler Batman iİçesi’ne, büyüdükçe büyüdü, kısa bir zaman sonra nufusu, bağlı olduğu kadim Siirt ilini geçti. “Nerelisin?” diye sorulduğunda, kendi şehirlerinin adını söylemek yerine kullandıkları; Oflu, Bayburtlu, Bartınlı, Nazillili gibi, biz de Batmanlıydık artık, Siirt’e inat olsun diye asla kullanmadık bu sıfatı, aksine hatırasına hep müteşekkir olduk.

     Batman için, yoktan var olan şehir ibaresini kullanırsak yanlış bir şey söylemiş olmayız bence, çünkü İluh, Batman’ı, Batman da bizleri barındırdı bu var oluşta.

    Ülkemizdeki ekonomik şehirlere baktığımızda, hemen hemen tümü, daha önce vardılar ve kendi isimleriyle haritadaki yerlerini almışlardı. Ama Batman yoktu, büyüdü bu büyümeyle haritadaki görkemli yerini aldı.

     Görev gereği Batman’a gelenlerin büyük bir çoğunluğunun bilinmeze bir yolculuk yaptıkları sanrısına kapıldıklarını düşünürdüm hep. Özellikle Batı’dan gelenler için, Batman’da yaşamın nasıl olacağı, çözülmesi çok bilinmeyenli denklemdi onlar için. Ama onlar yol boyunca; çözmeye, çözümler üretmeye çalıştıkları bilinmezler, Batman’a vardıkları anda kendiliğinden çözülmüş olduğunu görüp sevince boğulduklarına inanıyorum. Onlara o sevinci yaşatan, ne petrol, ne ışıltılı sosyal yaşam olanağı olduğunu sanmıyorum, Batmanlıların, taze çay sıcaklığında olan bakış ve sözleriydi onlara bu duyguyu yaşatan. Başka hiçbir şehirde, bu kadar kısa zamanda, insanın kendini güvende ve geldiği yerle bu denli bütünleşmiş hissettiğini sanmıyorum. Bütünleşmiş diye yazdım, bu sadece dili geçmiş bir kelimeden ibaret değil, dışarıdan gelen herkesin, yüreğinde duyumsayarak kendini ait hissettiği ve ikinci memleketim dediği için böyle bir ibare kullandım.

    Daha önceleri bu bütünleşmiş ve aidiyet duygusu sözlerde ve konuşulan kişiler arasında dile gelirdi ama Batman Çağdaş Gazetesi ve Çağdaş TV yaptığı muhteşem nostalji programıyla, o duyarak bilegelgeldiğimiz sözleri, binbir emekle bulduğu konukların, sevinçle o aidiyet duygusunu dile getirdiği sözleri, kamusal alanda yayımlaması her Batmanlı için onur ve gurur kaynağı olduğuna inanıyorum. Bu konuda Başta Arif Arslan, İrfan Tapan ağabey’lere ve yayında emeği geçen herkese sonsuz teşekkürü her Batmanlı gibi ben de bir borç bilirim.

     Geçen yazılarımda Mahalleleri yazmaya çalışmıştım, bugün o mahalleleri yüreğinde barındıran Batman’ı yazmaya çalıştım. Kişileri yazmadım, çünkü sağ olsunlar ve emeklerine sağlık birçok gazete ve arkadaş onları hakkıyla ve en iyi şekilde anlatıyorlar, onlara da ayrıca çok teşekkür ediyorum.

     Bir bütün olarak Batman nasıl anlatılır diye bir soru sorulsa, bence; hemen bir ana şefkatiyle kucaklayıp, yaşama sevinci veren bir şehirdir diye cevaplanabilir. Neden ana diye belirttim? Çünkü çok farklı yerlerden gelen, çok farklı insanlar arasında hiçbir ayrım yapmadan bastı bağrına ve mutluca yaşamalarını sağladı.