*Batman’a ilk uçak inişini gerçekleştiren pilot Muzaffer Kemal İntepe ile beraberindeki Türk Hava Kuvvetleri’nin üst düzey yetkililerinin, Batman Çay’ı kıyısında ‘Sal’ turundaki siyah-beyaz fotoğraf dün Batman Çağdaş’ın manşetiydi. O dönemlerde akarsu debisinin yüksekliği ve çay yatağı o kadar genişmiş ki; 1926 ile 1930 yılları arasında Elmedina ilçesini haritadan silmiş…
*65-70 Yıl öncesinin akarsuları manzarası elbette yok. Yine de eski konumunu koruyan akarsular da yok değil bölgede. Muş sınırındaki Mereto Dağı’ndan kar sularının aktığı ‘Sason Çayı’ masmavi. Berrak akan o akarsu ve kıyısı ‘Karadeniz yaylası’ gibi. Sessiz ve derin akan Sason Çayı’nın manzarasının seyri ise doyumsuz…
BİR ZAMANLAR BATMAN ÇAYI
1958’in Yaz mevsimi.
Batman Hava Limanı’nda ilk uçak iniş gerçekleştirmiş.
DC-7 Tipi uçağı Batman’a indiren pilot Muzaffer Kemal İntepe ve beraberindeki Türk Hava Kuvvetleri üst düzey komutanları için petrol kentinin ilk Kaymakamı Altay Kancaal, ‘Batman Çayı’nda ‘Sal turu’ düzenlemiş.
O dönemlerde her uçağa verilen bir tescil numarası varmış.
Batman Hava Limanına da ilk iniş yapan DC-7 uçağının tescil numarası ise 49114.
66 Yıl öncesinin Batman Çayı kıyısındaki o siyah-beyaz kare müthiş.
İlk Kaymakam Kancaal, Batman’a ilk kez gelen üst düzey konuklara Batman Çayı’nın çevresini sal’la gezdirmiş.
Batman Çayı’nın o doyumsuz manzarasına konuklar hayran kalıyor.
Ayağının tozuyla uçaktan iner inmez, kendilerini Batman Çayı’nı meltemsi rüzgarına kaptıran konuklar, sal gezisinden büyük bir keyif almış.
Akarsu yatağı öyle bir genişmiş ki; sal ve keleklerle anca karşıya geçilirmiş.
12.500 Yıl öncesinin tarihi dokunun keşfedildiği Batman Çayı üzerinde 2000 yıl öncesinin ‘Per Pıra’ köprüsünün ilk 10 ayağının restorasyonu tamamlanmış. Şimdi de bu eser, turizme kazandırılması için gün sayıyor.
Batman Çayı yatağı, geniş bir deltada.
Gıre Migro höyüğü ile Pileka köyleri arasında tarihi köprünün ayakları neredeyse bir kilometre uzunluğunda. Bir zamanlar Ortadoğu’nun en büyük köprüsü; Batman Çayı üzerindeki ‘Per Pıra’ köprüsüydü.
Osmanlı döneminde Diyarbakır’ın sancağı olan Batman Çayı yatağındaki ‘Elmedina’yı 1926 ila 1930 yılları arasında yükselen sel suları, tarihten silmiş.
Yine 1930’lu yıllarda bu coğrafyada ilk petrolü keşfeden Bolulu Eyüp Cevat Taşman ve ABD’li petrol mühendislerinin yolculuğu Dicle nehrinde hep ‘kelek’ ve ‘sal’larla olmuş.
BİR BAŞKA AKAR SASON ÇAYI
Sason’da yüksek rakımda soğuk ve karlı hava şartlarında yaşamlarını sürdüren köylüler, geçimlerini sağladıkları meşe ağaçlarına da gözü gibi bakıyor.
Şu günlerde kış mevsiminin getirdiği zorluklara rağmen hem besicilik hem de ısınabilmek için yaşlı ağaçların kabuklarını söken köylüler, yaşama tutunuyor.
Sabahın ilk ışıklarıyla zorlu mesaiye başlayan Sason’un Yuvalar, Örenağıl ve Altı dere köylüleri, Ormanlılık alanı da koruyor.
Rize’nin Anzar balına eş değerde olan ‘bal’ın yetiştiği Sason’da hemen her köyde arı kovanları var.
Muş sınırındaki Mereto Dağı’ndan akan kar sularının birleştiği Sason Çayı, çevresindeki derelerden akan sularla gürül gürül akıyor şu günlerde.
Sason Çayı’nın geçtiği köyler, tıpkı Karadeniz bölgesi gibi.
Tek bir atığın olmadığı Sason Çayı manzarası müthiş.
Bu Çay üzerindeki ‘Asma Köprüler’ ise bir başka güzel.
Sason’un 1500 ile 2000 rakım arasındaki dağ köylerinde ‘buz’ gibi hava esiyor.
İlçe merkezini yakın yaylaların bir kısmı ise yeşil manzarayla ‘yalancı bahar’ gibi.
Sason’un dağlık alanında köylüler, kış şartlarında meşe ağaçlarının yapraklarıyla küçük ve büyükbaş hayvanlarının bir yerde yemini de karşılıyor.
Özetle; Sason-Mereto Dağı’nın çevresinde etkili olan kar yağışıyla birlikte beyaza bürünen köy ve mezralarda seyri doyumsuz manzaralar var.
Batman’ın kırsalında kışın zorlu yaşamın sürdüğü köylerde birbirinden güzel manzaraları kaçırmamak için ‘Kırsal’a çıkmanın belki de tam zamanı.
Sağlıkla kalın…