*İluh Deresi, 1950’li yıllarda ‘Batman’ daha ‘belde’ iken yağmur sularının geçtiği küçük bir dere yatağıydı. Etrafında kerpiç ev ve konakların olduğu o dere; 70 yıl aradan sonra, çevresindeki petrol atıkları ve bazı konutların atık suları dereye yönlendirilince dere SOS verdi! Harakiri yaptı da diyebiliriz. Uzun yıllar hep dile getirdik, son yıllarda ise sesimiz çığlığa dönüştü. O zamanlar etki etmeyen sesimizi duyurmak için çırpınıp duruyoruz.
*Tam 9 mahallenin ortasından geçen o dereye; son yıllarda Belediye el attı. Yıktırılan 74 evin yerine ‘Habip Başkan’ Parkı yapıldı. Bu parka bir o kadar daha eklenecek bir alan daha kazandırılacak. İşte o alandaki 17 yapının da yıkım işlemlerinin sürdüğü şu günlerde o semtte oturanları dinledik…
İLK KEZ YEŞİL ALAN GÖRDÜK
İluh Tepebaşı 15 haneli olduğu 50’li yıllarda, şimdilerde ıslahı zorlaşan o dere; neredeyse 80 yıldır çevresindeki 9 mahallede oturan 100 bin kişinin sağlığını tehdit ediyor.
Yıllardır yerel medyanın manşetlerinden indirmediği bu dereye geç de olsa; önceki dönemde el atılmıştı.
Kentsel Dönüşüm projesinin ilk aşamasında; Sakatatçılar Çarşısı ile etrafındaki yapıların bir bölümü yıktırıldı ve dere kenarı ilk kez ‘nefes’ almıştı ama proje yarım kalmıştı…
Şimdi kaldığı yerden devam edecek bu proje için umutlanan bazı semt sakinleri konuşuyordu;
“19 Yıl önceki sel felaketini dün gibi hatırlıyoruz. Şimdi ki parkın yerinde üç çocuk sularda boğulmuştu. Bu çevredeki evlerin tamamı, bir ev boyu yüksekliğinde sulara gömülmüştü. Hepimizi Allah korumuştu ama yok olan canları ve yıkılan evleri düşününce yaşadığımıza sevinemiyoruz bir türlü. Ağır hasar gören evlerin kamulaştırılıp yerinin yeşil alana dönüştürülmesi yerinde bir projeydi.”
Geçen yıl semt sakinlerinin hizmetine sunulan Habip Başkan Parkı günün her saati
Çocuk ve semt sakinleriyle doluyor.
Herkes o yeşil alandan memnun.
Semt sakinleri ‘yeşil alan’ sayısının artırılmasından yana.
Yıkımı süren evlerin hafriyat çalışmalarını izleyen bazı semt sakinlerine kulak misafiri olduk.
Orta yaşlılardan oluşan bir çevre aralarında konuşuyorlardı;
“Aylardır bu evlerin yıkımının yapılmasını bekliyorduk. İyi ki yıkım başladı. Bu yıkılan eski yapıların yeri de yeşil alan olacak. Bu park bize büyük nefes aldıracak. Bir de dere ıslah edilirse, tam anlamıyla yaşadığımızı hissedeceğiz.”
KANAYAN BU YARA DİNECEK
Batman’ın karşı yakasındaki mahallelerdeki sorunların büyük bölümü; İluh deresinden kaynaklı.
Kış mevsiminde derenin taşabileceği büyük bir tedirginliğe yol açıyor ve o mahalleler panik halinde bekleşiyorlar.
Yıllarca derenin etrafa yaydığı kötü koku ve saçtığı mikrop, dere çevresindeki semt sakinlerinin sağlığını olumsuz yönde etkiliyor.
Yıllar önce Batman Baraj’ından sulama kanalına gelen suyun buluşacağı planlanan ‘İluh Deresi’nin ıslahı yerinde bir proje olacak.
Belki de o zaman o bölgenin makus talihi değişecek ve durmadan kanayan bu yara dinecek.
İluh’un Eskişehir-Porsuk Deresi’ne dönüşmemesi için hiçbir neden yok.
Üzülerek yazmalıyız ki Eskişehir’i mamur bir şehir yapan sorumluluk sahibi siyasetçi ve yetkililerimiz olmadı.
Umarız bu yazımız sorumluluğu olan herkesi harekete geçirir.
Yerel yönetimin şimdilerde hayata geçirmeye çalıştığı ‘kentsel dönüşüm’ün ilk ayağı için dere etrafındaki çalışmalar semt sakinlerini bir hayli umutlandırmış, aynı zamanda heyecanlandırmış.
Umarız bu çalışmalar hız kazanır ve derenin kanadında yaşayanların çilesi son bulur.
Yazıyı bitirmeden önce, tüm yetkililere seslenerek; bir an oturup o dere kenarındaki insanlara dair empati kurmalarını isteriz.
Eminiz ki ancak o zaman bir şeyler değişecek.
İluh Deresi’nin koku ve mikrop yerine, sevinç yaşattığı günler dileğiyle…
Sağlıcakla kalın.