**Bu şehrin eksikliklerini yaz yaz bitmiyor. Petrolle var olan Batman’ın eksikliklerinden biri de kuşkusuz Petrol ve DDY Gar Müzesi’dir…

**Enerji Bakanlığı’nın Batman’a vaat ettiği Petrol Müzesi, TPAO’nun giriş kapısına yapılacak. Bu alanın hemen karşısında ise 80 yıllık DDY Gar binası var. Bu tarihi garın ikinci katı müzeye dönüştürülmeli…

MARKA ŞEHİR HEDEFLERİ ANLATILIR AMA…
Batman, statü olarak henüz büyükşehir değil ama büyükşehir olma yolunda ilerliyor.

İl genel nüfusu 630 Bin…

Nüfus artış hızının en fazla olduğu illerden biri…

Burada ‘Marka şehir’ hedefleri anlatılır ama icraat ise genelde lafta kalır.

Siyasetçisinden STK temsilcisine kadar her eline mikrofon alan Batman’a, ‘marka şehir’ projelerinden söz eder, durur.

Oysa 32 yıldır il olan Batman’da bir kongre merkezi bile yok…

Petrolün var ettiği kent merkezi nüfusu yarım milyonu geçen Batman’da bugüne kadar bir petrol müzesi kurulmuş değil.

Adnan Menderes, Celal Bayar, İsmet İnönü, Şemsettin Günaltay ve Hasan Saka gibi Başbakan ve Cumhurbaşkanlarının 1940’ın sonu ile 1950’lerin başında karşılandığı tarihi DDY Batman Garı’nın bir köşesini bile küçük bir müzeye dönüştüremedik.

Biz konuşurken, Batman’ın çok katlı binalarının olduğu semtler böyle gelişti, şöyle büyüdü diyoruz.

Oysa gelişen, büyüyen sadece binalar, yollar ve nüfus…

Ne yazık ki ötesi yok.

O SEMBOLLER YAŞATILABİLİRDİ
Evet, petrolün başkenti Batman’ı markalaştıracak, diğer şehirlerin önüne geçirelecek ciddi adımlar atılabilirdi.

Bakın, Koç Holding’in 2007’de satın aldığı Tüpraş Batman Rafinerisi’nde TCC ünitesi bu şehrin bir sembolüydü. Hurda olarak MKE’ye satılan o figür, şehrin girişi ya da mevcut yerinde korunabilirdi.

Tıpkı Fransa-Eyfel kulesi gibi yerli-yabancı turist akınına uğrardı o kule…

Toprağın Kanı filminin de çekildiği Batman Rafinerisi’nin kulesi, belki de petrol müzesinin bir başlangıcı olurdu.

Bu projeler birçok kişinin umurunda değil.

Kara altında tarih yazan bu şehirde şimdiye kadar bir petrol müzesinin olmaması büyük bir eksiklik değil mi?

Ne yazık ki bu şehre yönelik projeler için dertlenenlerin sayısı o kadar az ki…

İstense şimdiye kadar DDY Gar binasının bir bölümü müzeye dönüştürülebilirdi.

Hiç unutmuyorum; 2008 yılında rafineri içinde sökülen TCC ünite kulesi yıktırılınca Şirinevler mahallesinde eski bir semt sakini yakınıyordu;

“Nereye alıp götürüyorsunuz, biz yıllarca onun gölgesinde yaşadık. Söküp götürürseniz rafineriyi de kör topal bırakırsınız…”

Yine bu şehrin bir başka sembolü Çarşı mahallesindeki TMO’nun eski silolarıydı.

Batman’da TMO’nun o güzelim siloları bu şehrin bir figürü sayılırdı.

Biri kara altının diğeri ise hububatın sembolüydü.

Batman, o iki sembolden olmuştu.

O sembolleri kaybedince çok üzülmüştük ama yapacak bir şey de yok.

GAR BİNASI MÜZEYE DÖNÜŞTÜRÜLMELİ
Kim ne derse desin 80 yıllık DDY Batman Garı’nın ikinci katı müzeye dönüştürülmeli.

O tarihi binanın bir bölümü müze olursa yolcular, zamanlarını değerlendirir. Bir de Batman’ın geçmişine yolculuk yapar.

Uzun süredir bu tarihi binayla ilgili ‘Müze olsun’ şeklindeki düşüncemizi yazıyoruz, konuşuyoruz.

Fakat şuana kadar kimseye dinletemedik.

TPAO girişine kazandırılacak petrol müzesi karşısındaki DDY Garındaki ‘şehir müzesi’ de petrol şehrine çok yakışır.

Valilik, Belediye, DDY, Batman Üniversitesi el ele verip DDY garının üst katının müzeye dönüştürülmesi için harekete geçmeli.

Umarız, kısa sürede Batman hem petrol hem de gar müzesine kavuşur.

Sağlıkla kalın.